Geçtiğimiz Cuma günü Meclis’i turladık…

2008 Yılı Bütçe görüşmelerinin son bölümünü izledik..

Yazıma tüm basın mensuplarının arkasında koştuğu, ancak kimse ile konuşmadığı Mesut Yılmaz’dan söz edeceğiz..

                                          ***

Eski Başbakanlardan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz’ın makamına uğradık. Bir az kilo aldı,  sağlığına iyi bakmadığını gördük..

Daha önceki yazımızda belirtmiştik..Yılmaz, Ankara’ya tekrar yerleşti..Ev ve ofis tuttu.Meclis çalışmalarına katılıyor, ülke gündemini yakından takıp ediyor..Tek başına bir kabine gibi çalışıyor..Geleni- gideni, arayanı, görüşmek isteyeni  gerçekten çok..

İş  aleminin, siyaset dünyasının önemli isimleriyle görüşüyor..Eski- yeni siyasetçilerle temas halinde…Avrupa ile olan ilişkilerini sürdürüyor…

                                         ***

Mesut Yılmaz,Başbakanlık koltuğuna üç kez oturdu..1983-2002 yılları arasında aralıksız Başbakan,Bakan ve Anavatan Partisi’nin Genel Başkanı olarak görev yapan siyaset ve devlet adamıdır...Haksız yerde Yüce Divan’da yargılanıp, Türkiye’de iktidar dönemindeki her icraatının teker teker hesabini vermek durumunda kalan dahası hesabini vererek  aklanan tek Başbakan oldu.

22 Temmuz seçimlerinde ,kale gibi arkasında duran  Rizeli hemşerilerinin desteği ile tekrar Meclis’e girdi..

Meclis’e girdiği günden beri sesiz kaldı, konuşmadı, basından uzak durdu…Bu sesizliğini Bayramdan sonra  Kozmiktürk’e bozacak…

 Şimdi,sevenleri sevmeyenleri merak ediyor.

Yılmaz neden sesiz kalıyor? Meclis  kürsüsü’nde niçin konuşmuyor,?Arkasında koşan basına neden demeç vermiyor?.Projeleri, hedefleri, ne?.Dahası ne yapıyor..

                                             ***

Kişisel izlenimlerimiz  şöyle…

Mesut Yılmaz, aksine çok çalışıyor,Meclis çalışmalarını, ülke gündemini yakından takıp ediyor .Deneyimi ve birikimi herkesten fazla..

Yılmaz,.boş durmuyor..Siyaset ve iş dünyasının ünlü isimleri ile  konuşuyor.Eski yeni milletvekilleri ile  temas  halinde…

Bu nedenle Yılmaz, hafta sonları dahi çalışmalarını Ankara’da sürdürüyor..

Yılmaz gibi, yetişmiş devlet ve siyaset adamının boş durması mümkün  değildir..

Hemen belirtelim ki, Yılmaz Meclis’e bir koltuk kapmak için girmedi..

Hayal ettiği Merkez sağı birleştirmek, yada özlenen  yeni bir oluşumu gerçekleştirmek için çalışıyor..Ancak  son seçimlerde AKP’ nın aldığı yüzde 47’lık oyu  göz ardı etmiyor..

Yılmaz, buna rağmen vatandaşın algıladığı AKP    ile gerçek AKP’ nın farklı olduğunu, ancak bunun toplum olarak henüz fark edilmediğini düşünüyor..

Bu nedenle konuşmak için erken diyor..

                               **

Türkiye’nin giderek kutuplaştığını belirten Yılmaz, kutuplaşmayı aşmak için yeni merkez  siyası yapıya ihtiyaç olduğuna inanıyor..

Bunun için şartlar henüz oluşmadığına düşünüyor...

Yılmaz,”Zamanı geldiğinde Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu sağda birliği sağlayacağım”. diyor

Yılmaz’a göre zaman meselesi önemlidir.

İhtiyaç duyulduğunda harekete  geçecek

Bu konudaki çalışmaları sürüyor..

Merak edenler için, şimdilik bunlar yeterlidir…

Sonuç olarak, Yılmaz Türkiye’de aranan ihtiyaç duyulan bir siyasetçidir..Yıllar öncesinde ”AB’ Diyarbakır’dan geçer” dediğinde neredeyse  vatan haini olarak suçlayanlar,Bugün Avrupa birliği Diyarbakır’ı neredeyse Başkent olarak görme cüretini gösterirken, bu zihniyetlerin sesleri çıkmıyor..

Kısacası Yılmaz, uzağı görebilen bir siyasetçidir…

Kaynak: Gündem53

 

Editör: HABER MERKEZİ