Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşleri Hayrunnisa Hanımla, Başbakan Erdoğan’ın eşleri Emine hanımın birbirlerini sevmedikleri sır değil.
İki saygı değer hanımefendinin birbirinden hoşlanmadıklarını 2002 yılında Posta Gazetesi’nde yazdığım yazılara da konu olmuştu.
Bu yazılarımın birinde Hayrunnisa Hanımın yakın çevresine şunları söylediğini yazmıştım:
- “Tayyip Bey nasıl Başbakan olacakmış, hem yasaklı hem de donanımsız. İngilizce bile bilmiyor.”
Hiç unutmam yazının yayınlandığı gün Abdullah Bey feveran ederek beni aramıştı:
-Sabahattinciğim bu beyan doğru değil. Hayrunnisa Hanım böyle bir söz etmedi. Biliyorum bunu birileri sana aktardı. Ben kimin aktardığını da biliyorum.Yalnız sana değil Tayyip Bey’e de aynı şeyleri söylüyorlar. Maksatları Tayyip Bey’le benim aramı açmak. Ne olur bunu düzelter
misin?
Abdullah Bey’in açıklamasını ertesi gün sütunumda yayınladım ama o çevreden olan haber kaynağım Hayrunnisa ile Emine Hanımların arasında var olan müthiş çekişme ve sevgisizliği de tanıklarla ayrıntıları ile aktardı.
Ertesi gün bunu da yazdım.
Yine sayın Gül’ün telefonu ve yine yalanlama.
Posta Gazetesinin arşivlerinde var olan bu yazılarımı şimdi neden mi hatırladım?
Hayrunnisa ve Emine Hanımların benzer çekişmelerinin Konya’daki Mevlana’yı anma törenlerinde de yaşandığı için.
Dünkü gazetelerde haber şuydu?
-Emine Erdoğan Hayrünnisa Hanımın elini sıkmadı.
Peki ama neden?
Emine Hanımın bu kızgınlığı geçmişten gelen bir rekabetin yansıması mı, yoksa Hayrunnisa Hanımın bir numara olması mı?
Diyelim ki Konya’daki el sıkmama olayı anlık bir dalgınlık!
Peki o zaman ya 29 Ekim resepsiyonundaki protestoya ne demeli?
Hatırlayın Emine Hanım Hayrunnisa Hanımın ilk kez seramoniye çıktığı o gece Tayyip Bey’i köşke tek başına göndermişti.
Başbakan, “Emine Hanım neden yok?” sorusuna da yüzünü buruşturarak tepki vermiş ve suskun kalmıştı.
Görüldüğü gibi adına ister rekabet, ister sevgisizlik ne derseniz deyin soğukluk aynen devam
ediyor.
İyi de hanımlar arasındaki bu halin bir anlamı yok mudur? Ya da başka bir ifade ile eskilerin deyimi ile çocuktan al haberi misali Gül ile Erdoğan arasındaki ilişkiyi ve samimiyeti hanımlarının bu tutumları ile hiç mi alakası yok?
Var hem de başından beri var.
Gül ile Erdoğan hep gizli bir rekabet içindeydi de Erdoğan’ın karizması ve havası Abdullah Bey’in bunu dışarıya vurmasını hep engelledi.
Siz Abdullah Bey’in Cumhurbaşkanlığına aday olmasının perde arkalarına bakın.
Sayın Gül psikolojik üstünlüğü ele geçerdiği an Tayyip Bey’e meydan okudu, yani “Beni aday yapmazsan AKP’den ayrılır ayrı bir parti kurarım” dedi ve bu şekilde Erdoğan’ı mecbur etti.
Sözün özü şudur:
Sayın Gül ile Sayın Erdoğan’ın birlikteliği, muhabbetten ziyade karşıt cepheye karşı verilen ortak mücadeledeki koalisyondur. Karşıt cephe aradan çekilse hiç kuşkunuz olmasın bu iki ismin Demirel ve Çiller’den öte bir çekişmeye girecektir.
 
Kaynak: Yeniçağ 
Editör: HABER MERKEZİ