Emanetçi tartışmalarının gölgesinde geçen DP olağanüstü kongresi sonucu Kırat’ın süvariliğini üstlenen Süleyman Soylu, “nazar boncukları” ve “kırat” figürleri ile süslü Genel Başkanlık makamında VATAN’ın sorularını yanıtladı. Soylu’ya yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

Seçim hezimeti yaşanmış, hazine yardımı yok, kendi içinde bölünmüşlük had safhada. liderliki üstlenmek risk değil mi?

Bizim partinin en önemli problemi yenilenmedir, gençleşmedir. Biz bu partinin genç jenerasyonuyuz. Yenilenmeyi ve gençleşmeyi sağlayabileceğimize, Türkiye’nin önüne iktidarın gerçekleştirdiği siyasal, ekonomik tıkanmanın önüne, milletle bütünleşen, milletin değerleriyle örtüşen bir siyasal çizginin geçebileceğine olan inancım var. Bizim demokrat misyonda olmamızın temel sebebi de bu zaten.

39 yaşında 62 yıllık bir partinin genel başkanı oldunuz. Partinin önde gelen isimleri sizi çok tanımadıklarını belirterek “içimize sinmedi” dediler?

Siyasette bu tip yorumlar olur. Hoşgörüyle karşılamak lazım. Milletin takdirine bakmak gerekir. Bu partide emeği geçen insanların değerlendirmelerine bir şekilde bakmak gerekir. Ancak mesele millettir, milletin kabulüdür.

ANAP Lideri Erkan Mumcu’nun da bu konuda ılımlı açıklamaları oldu. Yeni bir fiyasko yaşanmaması için bu kez yöntem ne olacak?

Parti tabanlarının bu konuda farklı düşündüğünü zannetmiyorum. Önemli olan bunu çok seslilik içinde olmadan iyi yönetmektir. Yöntemi konuşmak için erken. Bunların tamamı sessizlik içinde, yetkili kurullar akil isimlere çok danışılarak yürütülmeli.

Sizin birleşmeden kastınız sadece ANAP’la birleşme mi yoksa merkezde daha kapsamlı bir oluşum mu?

Böyle bir yürüşüyün sonu ne getirecek onu bugünden öngörmek mümkün değil. Ama mesele merkez sağın yeniden inşa edilmesidir. Merkez sağ yeniden inşa edilecekse bununla ilgili çok önemli süreçler yaşanacak demektir. Burdaki her fırsatı değerlendirir anlayışta olunması lazım.

Birleşme sürecinin son anda fiyaskoyla sonuçlanmasının sebebi sizce ne? Partinizin eski yönetimi ve rakibiniz Çağrı Erhan AKP’den ABD’ye pek çok dış etmenin devrede olduğunu iddia etti...

Ben bu komplo teorilerine gülerim. Yöneticilerin elinde olan şeyi AKP ne etsin, ABD ne etsin...Bu sadece bir mazaret üretme halidir. Bunu kabul etmek mümkün değil. Siyasetin modelini değiştirmek lazım. Siyasetle halk, basın, parti ilişkilerini tamamen alt üst edecek bir anlayışa getirmek lazım. Siyasiler gerektiğinde ’Ben başarısız oldum’ diyebilmeli. ‘Ben bunu yapamadım, bu süreci yönetemedim’ demek halkın takdirini alır.

AKP ile dirsek temasında olduğunuz iddia ediliyor. Yetkili kurullarınızdaki bazı isimler de buna dayanak gösteriliyor

Mesela...

YHD üyeniz Furkan Barutçu. AKP Sultanbeyli kurucu ilçe başkanı?

Ben bilmiyorum, çünkü Furkan Bey zaten burdaydı. Sayın Ağar döneminde de YHD üyemizdir. Buna şöyle de bakmak lazım; Bu parti AKP’den de alacaktır, CHP’den de MHP’den de DTP’den de alacak. Bizden oraya gidince birşey olmuyor da, oradan bize gelince mi sıkıntı oluşuyor? Bunların tamamı dezenformasyon.

MKK yedek üyeniz Ahmet Rasim Yücel, AKP 2004 Çatalca belediye başkan adayıydı..

Bizden gitmişti... 1999’da bizim adayımızdı. Az bir oyla kaybetti. Daha sonra AKP’ye geçti doğru. Yaklaşık 8-9 ay önce AKP’den istifa etti. ’Orada siyasete alışamadık. Buraya geri döndük’ dedi. Bunlar hep bir kuvvet işaretidir. Gidenlerin gelmesi sağlık halidir.

Kongre salonuna gelmediği için türbanlı olduğu bile iddia edildi? Biraz eşinizi tanıtır mısınız bize? Çalışıyor mu?

Eşim türbanlı değil. Annem, kızkardeşim başörtülü. Bunların toplum nezdinde karşılığı nedir, ne olması gerekir? DP’nin başına eşi başörtülü biri gelmez anlamında mıdır yani? Bu partinin içersindeyim. Bizim ilçe başkanlarımız var eşi başörtülü. İnsanlar üzülürler bu sözlere. Böyle bir seçkincilik, böyle bir ayrımcılık son derece yanlıştır. Kabul edilemez. DP bu noktaya bu ayrımlarla kavga ede ede gelmiştir. Artık bunları birleştire birleştire gelmemiz, ülkenin tamamını birleştirmemiz gerekir.

Seçim öncesi milletvekili adaylıklarının para karşılığı satıldığı iddia edildi. Bu konuda bir çalışma yaptıracak mısınız?

Yok sayacağız. Böyle bir süreci yok saymak lazım. Siyasette bu tip işleri kaşımanın kimseye bir faydası olmaz. Onları irdelemek hem partiyi tahrip eder bu saatten sonra. Neticede herkes iyiniyetle bu partiye birşey yapmaya çalıştı. Hoş olmayan şeylerin üzerinden yürümek doğru değildir.

İlk icraatı hesapları şeffaflaştırmak oldu

Soylu’nun talimatıyla DP’nin mali durumu dünden itibaren partinin resmi internet sitesinden yayınlanmaya başladı. Buna göre DP’nin şu anda bankalarda ve kasasında olmak üzere toplam 10.2 milyon YTL parası var. Hazine yardımını Ziraat ve Şekerbank’da vadeli hesapta tutan DP 2007 yılında bu sayede 2.4 milyon YTL faiz geliri elde etti. Açıklanan bilançoya göre 22 Temmuz seçimlerinin DP’ye maliyeti ise 27.4 milyon YTL oldu. Bu paranın 8.5 milyon YTL’lik bölümü teşkilatlara yardım olarak gönderilirken, 8.7 milyon YTL de seçim propagan malzemeleri için harcandı. DP gazete ve TV’lere verdiği seçim ilanları için de 10.2 milyon YTL ödedi.
Editör: HABER MERKEZİ