Sinan Özen Çayeli Yaka Mahallesi doğumlu  Rize Endüstri Meslek Lisesi Torna ve Tesviye bölümü mezunu. Ama o tornacıdan da sanatçı olur diye bir rüya görmüş.  Müzik hayatına atılmış ve İstanbul Devlet Konservatuarı’nda okumuş. İlk albümünü Rüyalarım Olmasa’yı (1989) piyasaya sunmuş. O günlerde Çayeli Belediye’sinin altında bulunan kasetçide Çayeli’nden yeni ses ibaresi ile afişi asılmıştı.

O güne bu güne izleyenlerine olan saygısını yitirmeden öz değerlerinden vazgeçmeden kendini sürekli geliştiren ve en önemlisi Çayelili olduğunu hiç unutmayan bir Sinan Özen gördük.  Sinan Özen’le 1989’dan bugüne başta müzik yaşamı olmak üzere birçok konuyu konuştuk.  

1989 yılında çıktığınız bu yolda 18 yıl sonra geldiğiniz noktayı hayal eder miydiniz? 18 yıl önce bir hedefiniz varsa şu an o hedefinizin neresindesiniz. 

Eğer sevdiğiniz işi yapıyor iseniz hayal ettiğiniz noktadasınız demektir. Hayallerin olduğu sürece de hedefler her zaman var olacaktır. Bir sanatçının hayalleri ve hedefleri hiçbir zaman bitmez… 

Profesyonel sanat hayatınızın ilk yıllarında Udi Sanatçı olarak birçok Türk Sanat Müziği şarkısına sesinizle ayrı bir renk kattınız. Son yıllarda yaptığınız albümlerde ise sizi udunuzdan TSM şarkılarından uzak görüyoruz. Bundan sonraki çalışmalarınızda tekrar bir geriye dönüş yapmayı düşünüyor musunuz?  

Ülkemizde müzik artık popüler kültürün maalesef gerisinde kalmış durumda ben bu işin eğitimini almış bir sanatçı olarak derin üzüntüsünü yaşıyorum. Türk müziği benim konservatuarda eğitimini aldığım bir bölüm gönül istiyor ki bunları daha çok öne çıkaralım fakat ne kadar mücadele etseniz de yalnız kalıyorsunuz iyimser düşünmeye çalışıyorum her şeyin düzeleceği adına. Udumdan ve TSM asla vazgeçmem asla söz konusu olamaz… 

Birçok sanatçı gündemde kalmak adına TV’lere çıkıp çeşitli konularda polemiğe girmekten kaçınmıyorlar. Sizlere bu şekil de teklif edenler oluyor mu? 

Evet, bu tip teklifler tabii ki oluyor ama Her insanın hayata dair sizi siz yapan bir duruşu vardır. İnsanin önce kendisine olan saygısı her şeyden önemli olduğunu düşünüyorum… 

Günümüz gençliği örnek aldığı kişilerden olsa gerek az emek harcayıp çok para kazanma ve marka merakı ile yaşamını yürütmek istiyor. Devlet tarafından örnek sanatçı olarak seçilen biri olarak gençliğimize neler söylersiniz. 

Öncelikle doğduğumuz ülke adına tarihimiz adına kendimizle gurur duymayı öğrenmeliyiz, kendimizi geliştirmeliyiz asla taklit etmeden komplekslerimizi ve egolarımızı yenmeyi öğrenmeliyiz taşıdığınız elbisenin markası değil sizin markanız önemlidir. Okumak daha çok okumak. Çalışmak yılmadan çalışmak erişmek istediğiniz her noktaya sizi ulaştıracaktır… 

Yakın zamanda çıkacak olan albümün hakkında biraz bilgi verir misiniz? 

Albüm çıkarırken yaptığınız emeğin teknoloji sayesinde elinizden çalınması tüm müzik emekçileri adına yüreğimi yaralıyor. Yakın zamanda inşallah piyasada olacak… 

Müzik tarzı olarak örnek aldığınız bir sanatçı var mı? 

1989 yılından bugüne dek kendi adıma bir tarz oluşturduğumu düşünüyorum. Dünyadaki değişen ve gelişen müzik tekniklerini yaptığım müzikte uyguluyorum. 

Bizim gözlemlediğimiz kadarıyla sizler Rizeli (Çayelili) olmanıza rağmen buralarda gördünüz ilginin kat kat fazlasını gerek Türkiye’nin diğer şehirlerinde gerekse yurt dışında görmektesiniz. İnsanımızın kendi öz değerlerine yeterince sahip çıkmamasını neye bağlıyorsunuz. 

Yeterince kendi kültürünü tanımamaya bağlıyorum. Araştırmadığını düşünüyorum. Dünyadaki gelişmeleri değişimleri takip etmek bunları uygulayama çalışmak çok güzel ama özümüzü kendi kültürümüzü kaybetmeden. Çünkü bizlerin övünebileceği çok değerli hasletlerimizin olduğu ve bunların dünyanın hiçbir yerinde olmadığını görüyorum… 

Çocukluğunuzun Çayeli ile günümüzdeki Çayeli’ni karşılaştırır mısınız? 

Dünya dönüyor değişim ve gelişim kaçınılmaz beni üzen o eski dostlukların samimiyetlerin yavaş yavaş erozyona uğradığı ama hala bunların düzeltilebileceğini düşünüyorum. Çünkü sohbet edebileceğiniz bir şeyleri paylaşabileceğiniz dostlar olmadığı sürece dünyanın güzelliklerinin hiçbir anlamı yok. Şehirler sevdiklerinizle güzeldir her zaman. 

Çayeli Belediyesinin isminizi bir sokağa vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Öncelikle bu inceliği düşünen Sayın başkan ve tüm ekibine sanata ve sanatçıya verdikleri değer adına teşekkür ediyorum. Adımın verilmesinin duygu anlamında Çayeli’ni çok seven bir Çayelili olarak tarifinin kelimelerle anlatmak çok güç diye düşünüyorum…

 Çayeli’nde ilerlen zamanlarda bir sosyal sorumluluk adına bir hayır işi yapmayı düşünür müsünüz? 

Öyle bir hayalim var.inşallah ölmeden önce gerçekleştirmek nasip olur. 

 Eski bir yönetici olarak Rizespor’la ilgili neler söylemek ister misiniz? 

Rizespor’un her zaman 1.ligde büyük başarılara imza atarak gururumuz olmasını diliyorum. 

Son olarak neler söyleme istersiniz 

Güzel bir atasözüyle noktalayalım. Siz doğduğunuzda herkes gülüyordu siz ağlıyordunuz, hayatta öyle bir insan olun ki siz öldüğünüzde herkes ağlasın siz gülün…

Not: Söyleşi için Utku Bilgili'ye teşekkür ederiz.

Editör: HABER MERKEZİ