Belki Mesut Yılmaz'ın politikalarından hoşlanmıyor olabilirsiniz. Hatta iktidar olduğu dönemlerde onun en hızlı muhaliflerinden biri de olabilirsiniz.
Ancak bir konuda hakkını vermelisiniz.
Mesut Yılmaz, şimdiye kadar hiçbir liderin gösteremediği bir tutum takındı ve tek başına çalışıp Rize'den seçilmesini bildi.
Bu, alkışlanacak bir tutumdur.
Bizde genellikle, hele liderlik düzeyine çıkmış kişiler, burunlarından kıl aldırtmazlar. Kendilerini öylesine büyük görürler ki, başka hiçbir yere layık bulmazlar. Post gitmiş olsa dahi, hala Başbakan veya parti lideri gibi davranırlar.
Mesut Yılmaz tam aksini yaptı.
Kendine güvendi.
Arkasında hiçbir parti olmamasına rağmen, basit bir milletvekili adayı gibi yollara düştü. Hem de AKP'nin tüm karşı kampanyasına, seçilmemesi için elinden geleni yapmasına rağmen, Rize'den alnının akıyla çıktı.
Mütevazi bir milletvekili gibi Meclis'te yerini aldı.
Hem de tek başına.
Ne alkışlayanı var, ne de destekçisi.
İstediğiniz gerekçeyi bulun. Adını temizlemek için yaptığını, siyasi hırsından dolayı bu adımı attığını ileri sürün. Ne adını temizlemeye ihtiyacı var, ne de başına geçebileceği bir parti.
Mesut Yılmaz, bizim toplumumuzda çok az görülen bir özgüven örneği verdi. Her şeye sıfırdan başlanabileceğini ve bu tutumun kişileri küçültmediğini gösterdi.

milliyet.com

Editör: HABER MERKEZİ