Türk Çayını Tanıtma ve Geliştirme Derneği’nin Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamaya göre, 2016 yılında organik tarım ve çay kanunu üzerine çalışmalarını yoğunlaştıracakları ifade edildi.

Yapılan açıklamaya göre; ‘’ çay tarımında kullanılan ve çevreyi olumsuz yönde etkileyen azot, fosfor ve potasyum karışımlı kimyasal gübre kullanımına son vermek için organik çay tarımını desteklediklerini, Doğu Karadeniz Bölgesinde 758 bin dekar alanda yapılan çay tarımında yaklaşık 40 yıldır kimyasal gübre kullanıldığına vurgu yapıldı.’’

Ülkemiz için stratejik bir ürün olan çay tarımında organik dönüşüme öncülük edeceklerini belirten Türk çayder Yönetim Kurulu, organik ürünlerin dünyada daha çok tercih edilen ürünler olduğunu, kimyasal gübrelerin yer altı sularını kirlettiğini, toprağı öldürdüğünü, uzun yıllar yoğun kimyasal gübre uygulamalarının bölge ekolojik yapısını ve dengesini bozduğunu ifade etti.

Organik tarıma geçiş süreciyle çay tarımında organik gübre kullanımının arttırılması ve 210 bin çay üreticisini bilinçlendirmek amacıyla ulusal çapta kampanya başlatmak için hazırlık içerisinde olduklarını belirtti.

Yapılan açıklamaya göre; ‘’’Organik tarımda gübre kullanımı en önemli etkeni oluşturmaktadır. Çay üretimimizde kimyasal ilaç kullanılmaması dünya çay üretimindeki en büyük avantajımızdır. Bu avantajımıza organik gübre kullanımını da ekleyerek Türk Çayı’nın gücüne güç katmış olacağız.’’denildi.

Ülkemizde organik çayın gelişimini özetlemek gerekirse, bu konuda ilk adım, 2014 yılında Yeditepe Üniversitesi ve ÇAYKUR’un ortaklaşa hayata geçirdikleri Yeşiltepe Köyü Organik Çay Projesi ile atılmış oldu. Proje kapsamında Yeditepe Üniversitesi tarafından geliştirilen mikrobiyal gübreler Rize’de çay bahçelerinde yapılan deneme uygulamalarında olumlu sonuçlar elde edildi. 2015 yılı itibariyle de çayda verim kaybını önlemek ve daha kaliteli çay elde edebilmek için organik çay yetiştiriciliğinde organik gübre uygulamaları yaygınlaştırıldı.

‘’Organik tarıma paralel olarak Karadeniz Bölgesi’nde başlayacak olan organik çay tarımının olumlu çıktıları/ sonuçları olarak eko köylerin, eko turizmin ve ekolojik arıcılık  projelerinin de önünü açacağını düşünüyoruz. Organik çay üretimi aslında diğer çay üreten ülkelerde de kısmen uygulanıyor fakat tek başına değil organik pestisitlerle desteklenerek üretim yapılabiliyor. Burada ülkemiz adına en önemli avantajımız Türk çayının üretiminde pestisit kullanılmamasıdır. Dolayısıyla çayımızın tamamını organik yapabilme potansiyeline sahibiz. Böylece üreticilerimizin verimli, ekonomik, sürdürülebilir, %100 doğal, sağlıklı ürünler yetiştirmesine katkı sağlayarak ülke ekonomisine değer kazandırmayı hedefliyoruz.’’ şeklinde açıklama yapıldı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik’i ziyaret etmeyi planlayan Türkçayder yönetim kurulu üyeleri;çay sektörünün genel sorunları, çay kanunu, organik tarım ve çay kaçakçılığı konularında kendisini bilgilendireceklerini belirttiler.

‘’Çay Kanunu ile çay sektörü tüm sorunların önüne geçecek ve sektör ilerleyişini daha hızlı sürdürecektir. Türkçayder altında birleşmemizin temel amacı da şüphesiz ki Türk çay sektörüne katkı sağlamaktır. Bu amaçla kurmuş olduğumuz birlikteliğimizin gücünü çayımızı geliştirmek, korumak için kullanacağız. Sektöre çay kanunu kazandırmak amacıyla var gücümüzle çalışacağız.’’ denildi.

 

 

Editör: HABER MERKEZİ