Rize Ticaret Borsası (RTB) Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Sancak, çay borsası kurulması durumunda Türk çayının dünyada lider olacağını kaydetti.
Türk çayının, dünya piyasasını elinde tutan Sri Lanka çayından daha kaliteli olduğunu savunan Sancak, bu ülkede yaptıkları gezi ve gözlemlerde bunu yakından gördüklerini söyledi.
Türk çayının ihracatını artırmak için neler yapabileceğiyle ilgili dünya çay piyasasında önemli bir yeri olan Sri Lanka'ya gittiklerini ifade eden Sancak, “Yaptığımız gözlemlerde, Sri Lanka çayının bizim çayımızdan daha kaliteli olmadığını ancak farklı nedenlerden dolayı dünya piyasalarında yer bulduğunu gördük. Sri Lanka'da üretim teknolojileri bize kıyasla daha ilkel. Kış aylarında bile yaz havası yaşandığı için tarım arazileri böceklere karşı sürekli ilaçlanıyor. Bizim çayımız ise kimyasal ilaçlamaya ihtiyaç duymuyor. Gelişmiş ülkelerin insan sağlığı açısından kimyasal etki bulundurmayan gıdalar tüketmeye çalıştıklarını hesaba katarsak bizim çayımızın Sri Lanka çayından avantajlı olduğunu görüyoruz” dedi.
Sri Lanka'da yılda 8-9 kez çay hasadı yapılırken, Türkiye'de yılda ancak 3 kez hasat yapılabildiğine dikkat çeken Sancak, “Çay fabrikalarında enerji kaynağı olarak odun kullanılmaktadır. Bizde ise fuel-oil ve kömür kullanılıyor. Bu da Sri Lanka'da üretim maliyetlerini son derece düşürüyor. Bizde tek tip çay üretimi yapılırken, Sri Lanka'da ise yüzlerce çeşit üretim yapılıyor. Bu yüzlerce çeşit ürün çeşitli fiyatlarla dünya piyasalarında alıcı buluyor. Sri Lanka'da poşet çay üretimine önem verildiğini gördük. Sri Lanka'da üretilen kuru çayın yüzde 4'ü poşet çay üretiminde kullanılırken poşet çaydan elde edilen gelir, toplam gelirin yüzde 18'ini oluşturuyor. Yani az çayla çok para kazanılıyor. Bu nedenle bizde poşet çay üretimindeki kalitemizi arttırmak zorundayız” diye konuştu.
Türkiye'de yılda ortalama 200 bin ton kuru çay üretildiğini, Sri Lanka'da Türkiye'den 6 sürgün daha fazla çay hasadı yapılmasına rağmen üretimin 300 bin ton civarında olduğuna işaret eden Sancak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz yılda ortalama 15 bin ton ihracat yaparken Sri Lanka'da 300 bin ton kuru çayın 250 bin tonu ihraç ediliyor. Sri Lanka çayının dünya çay piyasalarında önemli yer bulmasının en büyük nedeni, oluşturdukları pazarlama zinciridir. Ülkede bulunan Çay Borsası üretilen kuru çayın tamamını alarak zaman kaybettirmeden satmaktadır. Kurulan mükemmel pazarlama sistemi sayesinde üreticisinden sanayicisine ve aracısına kadar herkes bu sistemden memnundur.”
Türkiye'de de en kısa zamanda çay borsası kurulması gerektiğini savunan Sancak, bunun yapılması halinde Türk çayının dünyada birinci sıraya taşınmasının mümkün olduğunu söyledi. Çay hasadına erken başlanarak sadece 2,5 yaprak hasat metodunun uygulanması durumunda yılda 3 olan hasat sayısının 5'e çıkartılmasının mümkün olduğunu belirten Sancak, kurulacak çay borsası ile ihracatın artırılarak elde edilen gelirin de 1,5 kat daha fazla olacağını sözlerine ekledi.
Türk çayının, dünya piyasasını elinde tutan Sri Lanka çayından daha kaliteli olduğunu savunan Sancak, bu ülkede yaptıkları gezi ve gözlemlerde bunu yakından gördüklerini söyledi.
Türk çayının ihracatını artırmak için neler yapabileceğiyle ilgili dünya çay piyasasında önemli bir yeri olan Sri Lanka'ya gittiklerini ifade eden Sancak, “Yaptığımız gözlemlerde, Sri Lanka çayının bizim çayımızdan daha kaliteli olmadığını ancak farklı nedenlerden dolayı dünya piyasalarında yer bulduğunu gördük. Sri Lanka'da üretim teknolojileri bize kıyasla daha ilkel. Kış aylarında bile yaz havası yaşandığı için tarım arazileri böceklere karşı sürekli ilaçlanıyor. Bizim çayımız ise kimyasal ilaçlamaya ihtiyaç duymuyor. Gelişmiş ülkelerin insan sağlığı açısından kimyasal etki bulundurmayan gıdalar tüketmeye çalıştıklarını hesaba katarsak bizim çayımızın Sri Lanka çayından avantajlı olduğunu görüyoruz” dedi.
Sri Lanka'da yılda 8-9 kez çay hasadı yapılırken, Türkiye'de yılda ancak 3 kez hasat yapılabildiğine dikkat çeken Sancak, “Çay fabrikalarında enerji kaynağı olarak odun kullanılmaktadır. Bizde ise fuel-oil ve kömür kullanılıyor. Bu da Sri Lanka'da üretim maliyetlerini son derece düşürüyor. Bizde tek tip çay üretimi yapılırken, Sri Lanka'da ise yüzlerce çeşit üretim yapılıyor. Bu yüzlerce çeşit ürün çeşitli fiyatlarla dünya piyasalarında alıcı buluyor. Sri Lanka'da poşet çay üretimine önem verildiğini gördük. Sri Lanka'da üretilen kuru çayın yüzde 4'ü poşet çay üretiminde kullanılırken poşet çaydan elde edilen gelir, toplam gelirin yüzde 18'ini oluşturuyor. Yani az çayla çok para kazanılıyor. Bu nedenle bizde poşet çay üretimindeki kalitemizi arttırmak zorundayız” diye konuştu.
Türkiye'de yılda ortalama 200 bin ton kuru çay üretildiğini, Sri Lanka'da Türkiye'den 6 sürgün daha fazla çay hasadı yapılmasına rağmen üretimin 300 bin ton civarında olduğuna işaret eden Sancak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz yılda ortalama 15 bin ton ihracat yaparken Sri Lanka'da 300 bin ton kuru çayın 250 bin tonu ihraç ediliyor. Sri Lanka çayının dünya çay piyasalarında önemli yer bulmasının en büyük nedeni, oluşturdukları pazarlama zinciridir. Ülkede bulunan Çay Borsası üretilen kuru çayın tamamını alarak zaman kaybettirmeden satmaktadır. Kurulan mükemmel pazarlama sistemi sayesinde üreticisinden sanayicisine ve aracısına kadar herkes bu sistemden memnundur.”
Türkiye'de de en kısa zamanda çay borsası kurulması gerektiğini savunan Sancak, bunun yapılması halinde Türk çayının dünyada birinci sıraya taşınmasının mümkün olduğunu söyledi. Çay hasadına erken başlanarak sadece 2,5 yaprak hasat metodunun uygulanması durumunda yılda 3 olan hasat sayısının 5'e çıkartılmasının mümkün olduğunu belirten Sancak, kurulacak çay borsası ile ihracatın artırılarak elde edilen gelirin de 1,5 kat daha fazla olacağını sözlerine ekledi.
Editör: HABER MERKEZİ
