Rize Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu, gelecekte global olarak nükleer enerji hakimiyetinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Türk Ocakları Rize Şubesi tarafından Tek-Gıda İş Sendikası Salonu'nda düzenlenen 'Nükleer Enerji ve Türkiye'nin geleceğindeki yeri' konulu konferansta konuşan Rize Üniversitesi Rektörü ve Nükleer Fizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu, gelecekte nükleer enerji kullanımının Türkiye içinde zorunlu olduğunu belirtti. Gelecekte global olarak nükleer enerji hakimiyetinin kaçınılmaz olduğunu kaydeden Okumuşoğlu 'Nükleer enerji konusunda gelişmiş ülkeler geleceğe yönelik önemli adımlar atıyor. Güçlü ülkeler arasında iş birliği anlaşmaları imzalanıyor. Nükleer enerji diğer enerji türlerine kıyasla daha süreklidir. Hidro-Enerji kaynaklarının büyük kısmı zaten kullanılmıştır. Rüzgar, kömür ve güneş gibi kaynaklar ise kısıtlı ve süreklilik arz etmemektedir. Dünyadaki küresel iklim değişikliklerine de bakıldığında, gelecekte global olarak nükleer enerjinin hakimiyetinin kaçınılmaz olduğunu görüyoruz. Güçlü ve gelişmiş ülkelerin neredeyse tamamı nükleer enerji kullanmaktadır' dedi.

Türkiye'nin nükleer enerji üretiminin ise sıfır olduğunu belirten Okumuşoğlu 'Ülkemizde hidroelektrik kaynaklanının yüzde 35'i kullanılmaktadır. Bu oran Avrupa'da yüzde 75, Amerika Birleşik Devletleri'nde ise yüzde 70'tir. Türkiye yılda ortalama 300 milyar dolarlık enerji ithal etmektedir. Enerji açığını kapatabilmesi için ise Hidroelektrik kapasitesinin tümünü kullanması gerekir' diye konuştu.

Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu, nükleer enerjiden korkulmaması gerektiğini de ifade ederek şunları söyledi: 'Nükleer enerji denince aklımıza Çernobil ve Hiroşima geliyor. Ya patlarsa ne olur, kanser olur muyuz soruları akla geliyor. Nükleer enerjiden korkmamalıyız. Bugün dünyada, Fransa enerji ihtiyacının yüzde 78'ini, Belçika yüzde 54'ünü, İsveç yüzde 48'ini, Ukrayna yüzde 44'ünü, İsviçre yüzde 38'ini, Almanya yüzde 32'sini, Japonya yüzde 30'unu, İspanya yüzde 20'sini, ABD yüzde 10'unu ve İngiltere yüzde 18'ini nükleer enerjiden sağlamaktadır. Eğer nükleer enerji bu gelişmiş ülkeleri öldürüyorsa bizi de öldürsün. Nükleer enerjinin çevreye zararı son derece düşüktür. Nükleer enerji santrallerinin bacalarından çıkan duman, evlerimizin bacalarından çıkan dumandan daha az zararlıdır. Bembeyaz olan bu duman, soğutmada kullanılan su buharıdır' açıklamasını yaptı.

'Biz millet olarak malesef cephede kazandıklarımızı hep masada verdik' diyen Okumuşoğlu şunları söyledi: 'Artık masada kaybetmemeliyiz. Batılaşma kelimesini iyi anlamalıyız. Japonlar bugün teknolojiyi en ileri şekilde kullanmaktadırlar. Ancak değerlerini sürdürmektedirler. Hz Peygamber 'Bilim nerede ise alın' diyor. Dünya bilimin peşinde koşarken biz ne yaptık. Lale Devirleri yaşadık. Balıklara para attık artık o devirler bitti. Atatürk 'Türk öğün, çalış, güven' dedi. Biz ise hep övündük durduk. Yatmak, övünmek yetmiyor. Artık çalışmamız gerekli. Bir zamanlar Osmanlı padişahının bir sözü ile Fransız zindanlarındaki İspanyol kralları serbest bırakılıyordu. Biz işe şimdi yıllardır Avrupa Birliği'ne girebilmek için mücadele veriyoruz. Bizi aralarına almamak için bahaneler uyduruyorlar. Türkiye yılmadan onların bilgi ve teknolojisine sahip olarak gelecekte kendisine yakışır yeri alacaktır. Ben ilkokuldan 7 dersten sözlü sınav vererek mezun olabildim. Bugün ise dört işlem bilmeyenler liselerden mezun oluyor. Böyle atalara saygılı olunmaz. Böyle hedeflediğimiz yere ulaşamayız. Daha çok çalışmalı, bilime gereken önemi vermeliyiz.'
Editör: HABER MERKEZİ