Rize'de İkizdere-İspir kara yolunun Ovit Dağı mevkisinde çığ düşmesi nedeniyle 18 kişinin bir midibüs içinde mahsur kalmasına ilişkin midibüs sürücüsü ve firma yetkilinin yargılanmasına başlandı.

İkizdere Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya ''taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak'' suçundan tutuksuz yargılanan midibüs sürücüsü Hasan Arslan ile firmanın İspir'deki yazıhane sorumlusu Şafak Nayır katıldı.

Hasan Arslan, kimlik tespitinin ardından yaptığı savunmada, olay günü saat 14.00'da Erzurum'dan yola çıktığını belirterek, ''Saat 16.30'larda İspir'e vardım. Burada firmanın yazıhanesinde benden önce yola çıkan aracın Ovit Dağında çığ nedeniyle mahsur kaldığını, fakat Karayolları ekiplerinin yol açma çalışmasının devam ettiğini, bu nedenle yola çıkabileceğim söylendi. Bunun üzerine yola çıktım'' dedi.

Yolda herhangi bir uyarı levhası bulunmadığını iddia eden Arslan, şunları söyledi: ''Uyarı levhasının her yıl konulduğu yerde kavşak çalışması vardı. Ancak yol boyunca uyarı levhası bulunmuyordu. Yolun kapalı olduğuna dair de bize bir bilgi gelmedi. 17.30 civarında Ovit Dağı Bireroğlu Yaylası mevkiine vardık. Önümüzde küçük bir kar kütlesi vardı. Yolcularla birlikte karı temizlemeye başladık. Daha sonra yanıma iki yolcuyu alarak 200 metre ileride bulunan araçların yanına gittim. Orada 2 kamyon ile 2 iş makinesi, kara batmış bir kepçe ve firmamıza ait bir midibüs vardı. Burada görüştüğüm Karayolları ekibinden 3 kişi, greyder operatörü ile görüşmemi söyledi. Adını bilmediğim greyder operatörü ise bana sitem ederek, 'niye geliyorsunuz, mazotumuz bitti, sizi nasıl alacağız' dedi. Ben de bir kere yola çıktığımızı söyledim. Bunun üzerine bizi alacaklarını söyledi. Sonra geri döndük.''

Midibüsün önünde iki kar kütlesi olduğunu, birini yolcularla birlikte kürekle temizlediklerini ifade eden Arslan, ''Bizi kurtaracaklarını söyleyince diğeri ile uğraşmadık. Yolu açmayacaklarını söyleselerdi yolcuları diğer midibüse aktarır ya da İspir'e geri dönerdik. Bu sırada İspir yazıhanesi ile görüştüm. Gelip almayı teklif ettiler. Ben de bizi kurtaracaklarını, gerek olmadığını söyledim'' diye konuştu.

Gece boyunca telefonla yetkililerle görüştüğünü, kendisine beklemeleri gerektiğini, kurtaracaklarını söylediklerini kaydeden Arslan, ''Saat 23.00 civarında telefonla görüştüğüm yetkililer kaza yapan kamyonların yolu trafiğe kapattığını söyledi. Bunun üzerine bazı yolcular paniğe kapılarak yürüyerek gitmek istedi. Fakat buna engel olduk. Gece yarısından sonra kar yağışı ve tipi iyice arttı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatımı istiyorum'' diye konuştu.

İspir'deki yazıhane sorumlusu Şafak Nayır ise olay günü Hasan Arslan'dan önce yola çıkan başka bir aracın şoförünü arayarak yolun durumunu sorduklarını belirterek, ''Bana ufak tefek çığ düştüğünü, ama Karayollarının yol temizleme çalışmalarının devam ettiğini, yola çıkılmasında bir sorun olmayacağını söyledi. Bunun üzerine Hasan Arslan da yola çıktı'' dedi.

Yola çıkılmasından 3 saat sonra mahsur kaldıklarını öğrenince belediye ve Karayollarına arayarak yardım talep ettiklerini anlatan Nayır, ''Yolun belirli saatlerde ulaşıma kapalı olduğuna dair bize bir yazı veya uyarı gelmemişti. Zaten Ovit Dağı her yol aynı tarihlerde ulaşıma kapanmaz. Hava şartlarına bağlı olarak değişir. Olayda bir uçum yok. Bu nedenle beraatımı istiyorum'' diye konuştu.

Mahkeme, tanıkları da dinledikten sonra dosyadaki eksiklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.
 
İspir'den İkizdere yönüne giden araçların 20 Kasım akşamı yoğun kar yağışı ve çığ düşmesi sonucu Ovit Dağı'nda mahsur kaldığı bilgisinin alınmasının ardından bölgeye giden Karayolları ekipleri, bir midibüsteki 30 kişi ile 3 kamyon şoförünü kurtarmıştı.

Daha ileride olan ve içinde 18 kişinin bulunduğu midibüse ise tipi ve çığ düşme riski nedeniyle ulaşılamamış, bu araçtaki Atatürk Üniversitesi İspir Meslek Yüksekokulu öğrencisi 17 öğrenci ile sürücü Arslan, dağcıların yardımıyla, 22 Kasımda kurtarılmıştı.

Olayın ardından İkizdere Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda midibüs sürücüsü Hasan Arslan ile firma yetkili Şafak Nayır hakkında ''birden fazla kişinin taksirli yaralanmasına sebep olmak'' iddiasıyla 1 yıl 4,5 aydan 9 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı.

Yakın mesafeye kadar gelmelerine rağmen midibüs içinde kalanları kurtarmadıkları ve olayda ihmalleri bulunduğu yönündeki iddialarla ilgili Karayolları 103. Şube Şefliği görevlileri hakkında ise ''kovuşturnmaya yer olmadığına'' karar verilmişti.

Editör: HABER MERKEZİ