Kasım Esen, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgede özellikle İsrailli turistlere karşı duyulan tedirginliğin yersiz olduğunu belirterek, aşırı milliyetçiliğin zarar vereceğini söyledi.

Milliyetçiliğin ''su'' gibi olduğunu ifade eden Esen, ''Su nasıl canlılara hayat verirse, milli duygular ve milli değerlerimiz, vatanın korunması ve bekası açısından bize can verir. Ama aşırı yağan yağmur, sel ve heyelana sebebiyet verdiği gibi toplum mühendisliğine dayalı milli sanılan modeller ayrılıkçı eğilimleri ve başka milletlerin ulusalcılıklarını körükleyebilir'' diye konuştu.

Esen, Türkiye Cumhuriyeti'nin, yabancıların, özellikle yabancı şirketlerin hassas yörelerdeki faaliyetlerini kamu yararı açısından değerlendirme hakkı olduğunu, ancak bu hakkı kullanan kamu yöneticilerinin yabancı düşmanlığını körükleyici, yabancıların can güvenliğini tehdit edecek açıklamalardan uzak durmak zorunda olduklarını belirterek, Rize'de yabancıların dağları ziyaret ederken yerel rehber bulundurma koşulunu hatırlatarak, Kimlik Bildirme Yasası'nı jandarmanın titizlikle uyguladığını söyledi.

Bölge üzerinde oynanan oyunlarla Karadenizli’nin dünyadan kopartılmak istendiğini savunan Esen, şunları kaydetti:

''Terör örgütlerince Karadeniz'e gönderilen teröristler, psikolojik tedavi gören, örgüt içinde iken her şeyini kaybedip bitmiş olan ve bunalıma girenler arasında seçilen kobay kişilerdir. Karadeniz'e gelmeyen örgüt mensupları bir şekilde örgüt içi infaza kurban gitmektedir. Örgüt, hem bu kişilerden kurtulmak, hem küçülmediğini hissettirmek, hem de Karadenizli üzerinden ülkenin mayasını bozmak için eylem üretmektedir.''

Esen, terör örgütünün Karadeniz'e açılım stratejisine verilecek en önemli yanıtın korku ve paniğe kapılmamak ve serinkanlı durmak olduğunu ifade ederek, ''Güçsüz ve zayıf teröristler, Karadenizli'nin güvenli kişiliğinde sarsıntı oluşturarak hayat bulmak istemektedirler. Karadeniz'in müteşebbis insanını dünyadan soyutlamak için cinayet işleme zemini veya suç bataklığı şeklinde bir imaj oluşturup, yabancı düşmanlığını da körüklemek isteyebilirler'' diye konuştu.

''Tehlike ticareti''ni bilerek veya bilmeyerek yapanların kışkırtıcı sözlerinin etkisinde kalınmaması, ancak gaflet ve delalet bataklığına da düşülmemesi gerektiğini vurgulayan Esen, ''Milletimizi tecrit edecek dünyadan Karadenizli'yi dışlama oyununa gelmeyelim'' dedi.

Editör: HABER MERKEZİ