Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çayeli İlçe teşkilatları tarafından ‘Çay ve Çayeli’nin sorunları’ konulu bir panel düzenlendi. Açılışta bir hoş geldin konuşması yapan MHP İlçe Başkanı Hayati Kork’un ardından konuşan İl Başkanı Zeki Mayi, “Çay Borsası’nın alt yapısı olarak Çay Çalıştayı tarafından hazırlanan Çay Kanunu Taslağı garabet belgesidir “ dedi.

Çayeli Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve sunumunu MHP Rize İl Başkanı Zeki Mayi ile Çayeli İlçe Başkanı Hayati Kork’un yaptığı panele Rize Eğitim Fakültesi Derneği Başkanı Muhammet Sarı, Rize Ülkü Ocakları Başkanı İmdat Önçırak, Çayeli Ticaret Odası Başkanı Güngör Sarı, Çayeli Ziraat Odası Başkanı Mustafa Demirci, Çayeli Ziraat Odası Meclis Başkanı Süleyman Mert, MHP’den Çayeli Belediyesi Eski Başkan Adayı Cem Kazmaz, Çayeli Muhtarlar Derneği Başkanı Yaşar Topçu, Çayeli Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Dinçer Karaoğlu, Çayeli Ülkücü İşçiler Derneği Başkanı Cihan Suiçmez, Çayeli Ülkü Ocağı Başkanı İsmail Bayraktutan, DP Çayeli İlçe Başkanı Selman Kalyoncu, çok sayıda özel sektör fabrika sahibi ve üreticiler katıldı.

Açılışta bir hoş geldin konuşması yapan MHP İlçe Başkanı Hayati Kork daha sonra sözü İl Başkanı Zeki Mayi’e verdi.  Mayi konuşmasında, kurulması planlanan Çay Borsası’nın alt yapısı olarak Çay Çalıştayı tarafından hazırlanan ve önümüzdeki günlerde TBMM’ye gönderileceği açıklanan Çay Kanunu Taslağı’nın Çaykur’un özelleştirilmesine zemin hazırladığını ve Türk çaycılığının sonu olacağını belirterek, taslağı garabet belgesi olarak niteledi.

Buradaki amacımız Türk Çayının ve Çaydan geçimi sağlayan 204 bin çay üreticisi ve buna bağlı 2 milyon insanın Karadeniz insanının sorunlarına çözüm bulmaktır diyen Mayi, “Bu gibi paneller yaygınlaştırarak, çay konusundaki bilgi kirliliğini gidermektir. Bunun için tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları Türk çayının geleceği ve müstahsilin aydınlatılması için çaba sarf etmelidir. Bu kapsamda daha önce genel müdürlük tarafından bir Çay Kanunu Taslağı hazırlandığını görmüştük. Bunu aldık inceledik. İncelemelerimiz sonucunda bu taslağın Türk çaycılığının, Karadeniz’in sorunlarının ve çayın sorunlarını çözemeyeceğini gördük. Bu incelemelerimiz sonucunda, Genel Müdürlüğün hazırladığı Çay Kanunu Taslağı’na İhanet Belgesi-1 dedik. Sonraki hazırlanacak taslağın içerisinde olumlu karaların olması halinde bu taslağı destekleyeceğimizi açıklamıştık. Bunun ardından Ticaret Borsası’nın hazırladığı bir Çay Kanunu Taslağı ile karşılaştık. Bunu da inceledik. Bunu inceledikten sonra bunda İhanet Belgesi-2 dedik. Emtia Borsası bu içinde cekette ki bir düğmedir. Kanun hazırlanırken emtia borsasının tartışılması meselenin saptırılmak istenmesidir. Bu kanun içerisinde, Çay Piyasası Denetleme ve Düzenlemesi üst kuruluna, Çaykur’un tüm tüzel yapısını devretmek istiyorlar. Bu önümüzdeki kısa süreç içerisinde Çaykur’un özelleştirilmesinin adıdır. 1994 yılında Kamu İktisadı Kuruluşu(KİK) olan Çaykur, bu yılda çıkartılan bir kanun hükmünde kararname ile Kamu İktisadi Teşekkülü’ne (KİT) dönüştürüldü. Buda Çaykur’un özelleştirilmesinin önünü açan bir sac ayağı oldu” dedi.

Çay Çalıştayı tarafından hazırlanmış olan taslağı da sert bir dille eleştiren Mayi, Çay Çalıştayına seslenerek, “Bizim bir çağrımız var. Bir; Çay kanunu taslağını geriye çekin. Bu taslağı meclise göndermeyin. Bu Rizeliye, Karadenizliye yapabileceğiniz en büyük hizmet olur. Eğer bu taslağı bu haliyle meclise gönderirseniz bizim nazarımızda Karadeniz insanına ihanet etmiş olursunuz. Bu taslağı hazırlayan Çay Çalıştayı’na sesleniyorum. Bu tasarının altına koyduğunuz imzalarını geriye çekin. Bu tasarı; Rize’ye, Karadeniz’e ve Çay sektörüne ihanettir. Böyle bir ihanet ile Rizeliyi karşı karşıya bırakmayın. İki; Çaykur’u bir kanun hükmünde kararname ile KİK’ten KİT’e çevirenler varken. Rizeli Başbakana sesleniyorum. Diyorum ki çoç fazla tasarılarla uğraşmaya gerek yok. Sadece Bakanlar kurulundan bir kanun hükmünde kararname çıkartarak Çaykur’u KİK’e çevirdiğiniz an zaten Rize’nin ve Çayın sorunu çözülmüş oluyor” dedi.

Türk Çaycılığının bölgeye yılda ortalama 2 milyar dolar bir girdi sağladığını belirten Mayi, “Sadece yaş çaydan 900 milyon dolan girdi sağlanıyor. Toplam girdinin 1 milyar 300 milyon doları dolaylı olarak Rize’de kalıyor. Türk çaycılığının ortadan kaldırması halinde bölgemiz 2 milyar dolarlık bu girdiyi kaybedecek. Bu gerçekleşirse insanımız hayatlarını idame ettirebilmek için kendilerine Rize dışında yeni adresler aramak zorunda kalacak” dedi.

Çay hepimizin ekmeği olduğunu biliyorum, onsuz yapamayacağımızı biliyorum diyen Demokrat Parti Çayeli İlçe Başkanı Selman Kalyoncu, “size bir rakam vermek istiyorum, 1980 öncesi 100 kilo çay 16 adet çay alıyordu. Bugün kaç tane alıyor bir düşünelim. Çok acıdır ki bir buçuk tane alıyor. Yani 1980 den sonra çayda ekonomik olarak % 85 bir kayba uğramış bulunuyoruz. Bu da neticede Rizeliyi göçe zorlamıştır. 45 adet çay fabrikası yapıp Rize ve çevresinde 125 bin insanı emekli eden başta İsmet İnönü olmak üzere ondan sonra gelen hükümetlere ve onların temsilcilerinin önünde saygıyla eğiliyorum. Çay konusunda muhalefeti iktidarıyla her kesimin bir hareket etmesi gerekir ama kimse görüyoruz ki muhalefet burada yok. Ama çay simit hesabı yapanların gelip burada bizi dinlemeleri gerekiyordu. Bazen konuşmalarda geçiyor çalı çırpı toplanıyor, helal haram yeniyor.  Çayın toplama süresi 20 ile 25 gündür. Maalesef bugün çay 50 günde toplanmaktadır. 50 günde toplanacak çayın kalitesinin ne olacağını hepimiz anlayabiliriz. Kaliteli çay yapmadan çözüm üretmen mümkün değildir.” Dedi.

Hazırlanan çay taslağının içerisinde olumlu ve olumsuz olan bazı yönleri olduğunu belirten Çayeli Ticaret Odası Başkanı Güngör Sarı, “bu taslağın içerinde en önemli unsur bize göre üst kuruldur. Üst kurulun da yapısında bir dengesizlik var. Karar mekanizması tamamen bir kesimde oluyor.  Bu yapıda sağlıklı bir yapı değildir.” Dedi.

Rize’nin yetiştirdiği iki başbakanın bir şans olduğunu belirten Çayeli Şoförler Odası Başkanı Dinçer Karaoğlu, “şoför esnafının ekmeğiyle kimse oynamasın. Şoför esnafının sıkıntılarını bildiğim için bende bu platformda sorunların tartışılacağı bir panel düzenlemek istiyorum. Sizden isteğim çayımıza sahip çıkalım, bu çay bizim olmasa olmazımızdır.” Dedi.

Daha sonra söz alan Çayeli Ülkücü İşçiler Derneği Başkanı Cihan Suiçmez yaptığı konuşmada, Çaykur’un özeleştirilmesine karşı olduklarını belirterek Tekel işçisinin düşmüş olduğu duruma Çaykur çalışanlarınında düşmesinden endişe duyduğunu belirtti. Suiçmez, Tekel işçilerine göstermiş oldukları haklı mücadelesine Çayeli’nden destek verdiklerini söyledi. Çayın şuan içerisinde bulunduğu sıkıntıların sebeplerinin başında geçmiş yönetimlerin ve bugünkü hükümetin izlemiş olduğu kötü politikalardan kaynaklandığını belirtti.

 

Daha sonra yapılan konuşmalarda da çay konusunda yaşanan sıkıntılar ve çözüm önerileri dile getirilerek panel sona erdi.

 PANELE AİT VİDEOYU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN...

Editör: HABER MERKEZİ