Rize ziraatçılar derneği şube başkanı Müfit Akman çay in kurtuluşu ve geleceği isimli yazısında çay kanununun zorunlu olduğunu söyledi.

 Akman “Doğu Karadeniz bölgesinde 767.000 dekar alanda 210.000 üretici çay tarımı yapmaktadır. Çay ülkemizin mikro klima bölgesinde yetiştiği için büyük bir nimet olarak değerlendirilmelidir. Ülkemizde çay yetişmediğini varsayarsak 250.000 ton tüketimimiz olan kuru çay karşılığı 2,5 milyar dolar döviz harcayacağımız gibi çayın dolaylı ve direkt olarak istihdam yaratıcı özelliği ile ülke ekonomimize yılda 5 milyar dolar katma değer sağlamaktadır. Ülkemizde çay yetişmediği zaman Doğu Karadeniz bölgesi hayalet şehir haline gelecek devlet buradaki kişilere yeni istihdam sahaları açabilmek için çok daha fazla yatırım yapmak gerekecektir. Ya da insanları kendi başına açlık ve sefalete terk edip yoksulluğun artmasına sebebiyet verecektir. Böyle hayati ve önemli değer taşıyan çaycılığın bu şekliyle devam etmesi zor gözükmektedir. Devletin daha verimli ve kaliteli çay tarımı için projeler destek vermesi çay tarımının mutlaka devam etmesi görüşündeyiz. Ülkemizde çay tarımının devam edebilmesi için acil olarak kısa, orta ve uzun vadeli olarak önlemler alınmalıdır” dedi.

KISA VADELİ ÖNLEMLER

Ülkemiz Çay sektörünün geleceği ve üreticimizin geleceği için kesinlikle kaçak çay girişi engellenmelidir. Üreticinin, işletmecilerin, tüketicilerin haklarını koruyan Çaykur’u yok etmeyen Türk çayının geleceğini düzenleyen bir Çay kanunu acil olarak çıkarılmalıdır.

2011 yılı itibariyle 17 yıl devam eden budama projesi sona ermiştir. Çay sektörünün geleceği ve bölgemiz için budama projesi uygulaması eksiklikleri giderilerek yeniden uzatılmalıdır. Çay bitkisi ve toprakta kültürel önlemler artırılmalıdır. Budama projesi uzatılırken mevcut haliyle değil de dipten 5cm–10 cm den 1/10 oranında zorunlu olmalı, budamada tam ürün kaybı tazminatı uygulanmalı,  bitki artıklarının çay set aralarına serilmesi, bahçelerin kazılması yöntemiyle bitkilerde yeni sürgünler tablo oluşturulmalı, oluşan sürgünlerde tabla düzeltilmesi kontrollü yapılmalı, geniş tabla oluşması sağlanmalı, kaliteli sürgün elde edilmesi için; budanmış bahçelerden Çaykur ve özel sektör tarafından o yıl içerisinde kesinlikle makasla toplanmış ürünler satın alınmamalıdır.

 ORTA VADELİ ÖNLEMLER

Çay tarımında yıllar boyu hatalı gübreleme neticesinde toprak yapısı bozulmuş, toprağın asitlik oranının artması neticesinde içme suları sağlığı tehdit edici boyutlara gelmiş, bölgemizde toprak kayması olayları artmıştır. Bunları önlemek için Devletimizin çay tarımı yapılan alanlarda şiddetle rehabilitasyon projesini uygulamaya koyup, toprak analizlerini yapılabilmesi için yeteri kadar toprak laboratuarları kurmak suretiyle, çay tarımı yapılan tüm arazilerin ihtiyacı olan besin elementleri tespit edilmeli, budama yapılan alanlara kimyevi gübre  vermeyip çapalayıp organik gübre atılması sonucu  toprak yapısı organik çay üretimi yapmaya elverişli hale getirilmelidir. Bu işlemleri yaparken sağlam ve yeterli bir alt yapı oluşturmak için her fabrika kendi hinterlantında bu çalışmaları yapmalıdır. Bu uygulamalar için üreticiye teşvik verilmelidir. Üniversiteler, Tapu kadastro ve Çaykur ortak bir çalışma yaparak Çaylık alanlar Ruhsatsız Çaylıklar yeniden tespit edilmelidir.

 UZUN VADELİ ÖNLEMLER

25/50 yıllık bir proje ile müstahsilin ürün kaybı ödenmek şartıyla, Rehabilite edilmiş topraklarda çaylık vasfını kaybetmiş verimden düşmüş çaylıkların yenilenmesi projesi çıkarılmalıdır. Bunu yapabilmek için her fabrikanın kiraladığı alanlarda çelik üretimi yapılıp projenin alt yapısı hazırlanmalıdır. Bölgemiz çaylıklarının organik çay üretimine uygunluğu düşünülürse uygun bölgelerin organik çay üretimi için tespit edilmesi ve organik çay üretimine geçilmelidir. Çıkarılacak projelerin uygulamasında işsizliğe sağladığı katkı unutulmamalı ve mevcut kurum personeli yanında işe yeni alınacak ziraat mühendisleri ve meslek yüksek okulu mezunu çay eksperleri projede görevlendirilmelidir. Projelerin sağlıklı uygulanabilmesi için çay bölgesindeki coğrafi yapısı, bölge halkının kış döneminde köylerde olmaması, iklim şartları düşünülerek 1500 dekara 2 kişi olmak kaydıyla görevlendirmeler yapılmalıdır.

Bu projeler sayesinde hem nitelikli ve tahsilli çay eksperleri ve ziraat mühendisi teknik personel istihdam edilmiş olacak,  hem de kaliteli çay yetiştirilmesine nesiller boyu devam edilip bölgemiz göç veren bir bölge olmaktan çıkıp işsizlik önlenmiş olacak ve ülke ekonomisine katkıda bulunulacaktır.

Bölgemiz için Çaykur ve Çay olmazsa olmazdır. Bölge ve üretici yeni projelerle desteklenmelidir.

Editör: HABER MERKEZİ