MHP MYK Üyesi O. Cem Kazmaz, Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan’ın 'yaş çay fiyatı yüksek düşebilir” şeklinde açıklamalarına tepki göstererek 'bunlar haddini aşan bir ifadedir. Rize çayına ve ÇAYKUR'a uzanan elleri MHP kırar' dedi.

Kazmaz, 'Rize Kamuoyu 2009 Yerel Seçimlerinden hemen sonra AKP’nin Rize’ye en  büyük armağanı olan daha sonra çay kaçakçılığından ceza aldığını öğrendiğimiz bir eski Vekilin sonranın Ulusal Çay Konseyi Başkanının Çaykur’a darbe ve suikast planından başka bir şey olmayan Çay Kanunu Tasarısı ile meşgul edilmişti. Hatta bu şahıs daha da ileri giderek bazı kişileri Türkiye’nin koşulları ile ilgisi alakası bulunmayan, günde 1 dolara insanların çalıştırıldığı Sri Lanka’ya bile götürerek orada İngilizlerin kurguladığı markasız ihracat borsası ile kandırma ve onları kendi Rize Çayını yıkım projesi için kazanmaya çalışmış, kısmen de başarılı olmuştu.

Ancak Rize Çayına karşı hazırlanan bu darbe planı MHP TBMM Grubu ve Milletvekillerinin girişimi ile önlenmiş, her zaman dediğimiz gibi “MHP Rize Çayına uzanan elleri kırmıştı”. Şimdi gene maalesef benzer senaryoların tekrar vizyona sokulmaya çalışıldığını izlemekteyiz. Kapalı kapılar ardında hazırlanan bir Çay Kanunu Tasarısının üretici odaklı olmayacağı endişesini taşımaktayız. Ama buna heveslenenleri de uyarıyoruz geçmişte olduğu gibi bugün de MHP Rize Çayına Müstahsillerin rızkına uzanan elleri kıracaktır. Sabırla bu Kanun tasarısının ortaya çıkmasını bekliyoruz. Ama gen de AKP’nin ileri sürdüğü ileri demokratik ortamda bu taslağın başta bizlerle de paylaşılarak görüş alışverişinde bulunulmasını beklediğimizi de vurgulamak istiyoruz.

RİZE TİCARET BORSASI BAŞKANI HADDİNİ AŞMIŞTIR

Rize Basınına maalesef Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan’ın “yaş çay fiyatı yüksek düşebilir” şeklinde haddini aşan bir ifadesi düşmüştür. Biz bu ifadeyi şiddetle kınıyoruz, zaten yetersiz olan çay fiyatının düşmesini beklemek müstahsile karşı gösterilebilecek en büyük insafsızlıktır. Kaldı ki kendileri özel sektör olarak zaten kota ve kontenjan altında ezilen müstahsilin çayını taban fiyatın altında almıyorlar mı ? Kilosu e az 2,5 TL olması ve destekleme priminin ez az 50 kuruşa yükseltilmesi gereken yaş çayı yarı fiyatına ocaklarına düşen müstahsillerden yok pahasına kapatmıyorlar mı, daha ne istiyorlar ?

Ayrıca Sayın Borsa Başkanı acaba AKP İstanbul Milletvekili Sayın Hayati Yazıcı’nın Pazar Çay Fabrikası temel atma töreninde söylediği iddia edilen “çay artık yatırım aracı olmaktan çıktı” sözlerine atıfta bulunarak artık yok pahasına indirgenen çay tarımını bütünüyle tasfiye etmeye mi kalkışmaktadır ? Acaba AKP Rize Çayını gözden çıkararak 1 milyon Türk İnsanını açlığa ve göçe mi mahkum etmek istemektedir ? İşte sırf bu ifadeler bizi kapalı kapılar ardında hazırlanan çay kaçakçısı sabıkalı bir Çay Kanunu taslağı konusunda şüpheye itmektedir. Acaba gene Çaykur’un tasfiye edilerek ithal çaylar ile tatlı karın önünü açacak bir girişim ile mi karşı karşıyayız ? Cerattepe’de sırf gözü kararmış bir rant hırsı ile Artvin Halkı’nın yaşam hakkına kasteden zihniyet acaba şimdi de gözünü Rize Çay Üreticisinin cebine ve Çaykur Fabrikalarının arazilerine ve ithal veya kaçak çaydan vahşi kar oranlarına mı dikti ? Rize Kamuoyunu ve Sivil Toplum Örgütlerini uyarıyoruz. Eğer böyle bir tehlikeli girişim varsa hep birlikte uyanık olmamız gerekmektedir.

ÇAY VE FINDIK DAİRE BAŞKANLIĞI

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik Rize’ye yaptığı ziyarette bir Çay ve Fındık Daire Başkanlığı kurulacağından söz etmiştir. Bu bu şekilde Sayın Bakanın ve Bürokratlarının 2010-2011 yıllarında yayınladığım Çay Raporumdan ve Çözüm Önerilerimden feyiz aldığını görmek beni ziyadesiyle mutlu etmiştir. Sayın Yetkililere ve Rize Kamuoyuna bu şekilde bir hatırlatma yapmamın faydalı olacağını düşünüyorum ;

ÇAYKUR’un uyguladığı alım kotaları ve alım günlerinde ki kısıtlamalar, yaş çayın çabuk bozulan bir ürün olması sebebi ile üretici mecbur kaldığı hallerde…. “2015 yılında 100-120 kuruşa” kadar düşerek özel sektöre yaş çay satmak zorunda kalmakta ve bedelini çoğu zaman ya geç, ya hiç alamamakta, ya da yaş çayına karşılık kuru çay veya bedeli yüksek tutulan kömür, gıda maddesi şeklinde bir takas sistemine mahkum edilmektedir. Korumanın yeterli olmadığı ortamda hakim piyasa ekonomisinin getirdiği şartlar ne yazık ki bunlardır. Bu durumda üreticiyi mağduriyetten kurtaracak, arzulanan refah düzeyine ulaştıracak yegâne çözüm AB ve ABD’de olduğu üzere çiftçilerin refah düzeyi belirlenerek devletçe sağlanacak destekleme primlerinde yatmaktadır.

Ancak bu kapsamda getirilecek çözümün sadece çay ile sınırlı olması beklenmemelidir. Diğer taraftan AB zoru ile kurulan Şeker Üst Kurulunun da maruz kaldığı atıllık dikkate alındığında Merkezi Hükümetten kopuk vaziyette, Rize’de Çay Üst Kurulu, Ordu’da Fındık Üst Kurulu, Mersin’de Muz Üst Kurulu, Adana’da Pamuk Üst Kurulu, Ankara’da Şeker Üst Kurulu şeklinde uzayacak liste ve yaratılacak hantallık ile giderlerin daha da artması ve çözümün gereksiz bürokrasi nedeni ile karmaşık hale gelmesi tehlikesi vardır. Bu nedenlerden dolayı TBMM ve Tarım Bakanlığı Bünyelerinde Ziraat Odaları, belirlenecek Sivil Toplum Örgütleri, Üniversiteler ile birlikte yapılacak çalışmalar neticesinde Türkiye’nin Klasik Sorunu olan Siyasi Kaygılara kapılmadan epidemik, yani yöreye özgü, bir bölgenin alternatifsiz olarak ekonomisinin bağlı bulunduğu stratejik tarımsal ürünler belirlenmeli ve gerekli Kanuni Düzenleme ile Merkezi Ankara’da bulunan ilgili yörelerde ki oranın stratejik tarımsal ürününe özel birimleri üzerinden işlev gören örneğin bir “Stratejik Tarımsal Ürünler Üst Kurulunun” oluşturulmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Bu bünyede oluşturulacak Çay Daire Başkanlığı ise Rize’de Çay Tarımına katkı sunacak ve yaş çay müstahsillerinin haklarının ve kabul edilebilir bir yaş çay taban fiyat uygulamasının özel sektörü de kapsayacak şekilde hayata geçirilmesini sağlayacaktır.

 

Editör: HABER MERKEZİ