Türk/ Kürt kardeştir!  

Arap/ Laz/Hemşinli/ Gürcü/ Boşnak kardeştir!

Karadenizlilerle, Egeliler kardeştir!

Marmara ile Doğu Anadolu kardeştir!

İç Anadolu ile Güneydoğu kardeştir!

 

İzmir ile Konya kardeştir!

Rize ile Trabzon kardeştir!

Muğla ile Diyarbakır kardeştir!

Fenerbahçe ile Trabzonspor kardeştir!

 

Sabah gazetesi ile Sözcü gazetesi kardeştir!

Yeni Çağ Gazetesi ile Akit gazetesi kardeştir!

Türk Edebiyatı Dergisiyle Aydınlık Dergisi kardeştir!

Ülke Tv ile Halk Tv kardeştir!

 

MHP ile HDP(PKK) kardeştir!

CHP ile AKP kardeştir!

İYİ Parti ile Vatan Partisi kardeştir!

SP ile HÜDAPAR kardeştir!

 

Tayyip Erdoğan ile Abdüllatif Şener kardeştir!

Kemal Kılıçtaroğlu ile Muharrem İnce kardeştir!

Doğu Perinçek ile Selahattin Demirtaş kardeştir!

Devlet Bahçeli ile Meral Akşener kardeştir!

 

Sinan Meydan ile Mustafa Armağan kardeştir!

İsmail Saymaz ile Cem Küçük kardeştir!

İlber Ortaylı ile Kadir Mısıroğlu kardeştir!

Yılmaz Özdil ile Fatih Tezcan kardeştir!

Can Ataklı ile Salih Tuna kardeştir!

Abdurrahman Akın ile “…. ….” kardeştir!

 

Nurcular ile Kuva-i Milliyeciler kardeştir!

Türk Ocağı ile Mazlum-Der kardeştir!

Atatürkçü  Derneği ile Deniz Feneri derneği kardeştir!

ÇYD  Derneği  ile Can suyu derneği kardeştir!

 

Ezcümle; bu ülke de yaşayan her birimiz birbirimizle kardeşiz!

Bu listeyi uzatmak mümkündür de!

Şimdi; yukarda bir arada vermeye çalıştığım isimler arasında didişmeden birbirlerini karalamaktan aşağılamaktan başka ne duyar olduk bu memlekette!

Bu kişiler, kurumlar, partiler, dernek ve cemaatler, her biri kendi dünyasında ya da söyleminde kardeşlik vurgusu yapmasına rağmen bugün dünden daha kötü durumdadır bu ülkenin kardeşliği!

Kardeşlik bu mudur?

Ben kurumlar arasında ki çekişmeleri bu iç karartan listeye almadım farkındaysanız.

Sürekli kardeşliğimize vurgu yapan cümlelerden ve beylik laflarından bana şahsen gına geldi!

“Kardeşlik Edebiyatı” yapılarak, Türk Tarihinde böylesine güven duygusundan uzak bir dönem daha yaşanmamıştır diye düşünüyorum!

Ve de dikkat edin…

Her geçen gün insanımız birbirleriyle olan münasebetlerini kardeşlik edebiyatı yapıldığı bu dönemde daha da yozlaştırmaktadır!

Bunun müsebbiplerini her yazım da irdelemeye çalışıyorum.

Her değerin başın da kardeşliğimiz gelmektedir bu doğru olan bir anlayıştır.

Fakat kardeşliğimizin yozlaştığı bir zaman diliminde bütün değerlerimizin menfaatler uğruna, hovardaca harcandığı bir zaman diliminden de geçtiğimiz tevil getirilmez bir gerçektir!

Ülkemizde on altı yıldır sözde “İslami hassasiyetleri” olduğuna inanılan bir iktidar var!

Ben on altı yılda geldiğimiz noktanın kısa bir özeti olduğuna inandığım yukarda ki kardeşliğimizin(!) listesini yaparak “yeni Türkiye’nin “ “yeni sistemine” katkı yapmak istedim!

Yine de her şeye rağmen inanmak istiyorum ki; bu dualı milleti bugün olmazsa da yarın ki günlerde Rabbim daha fazla bedel ödemeden kurtaracak ve kardeşliğimizi yeniden tesis edecektir!

Son bir not; seçime giderken iktidarı en ağır şekilde eleştirirken, “uzaktan seyreden/ etliye sütlüye karışmayan” iktidara “muhalif kardeşlerim!”, seçimden sonra ki “tahlil ve analizlerim” karşısında “geri çekildiğimi” ima etme yanlışına düştüler!

Bu eleştirileri ciddiye almadığımı “tarihe not düşmek” istiyorum!

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun…