Fatih Sultan KAR / İST.
 
Eski Devlet Bakanı Yusuf İzzet Akçal’ın oğlu, eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın amcasının oğlu olan ve 1971 yılından itibaren Erim ve Melen'in kurduğu hükümetlerde Turizm Bakanı olarak görev yapan Erol Yılmaz Akçal döneminin en genç ve yakışıklı bakanlarından biri olarak dikkati çekmişti. Ayrıca faal bir bakan olarak da tanınmıştı.
 
İlk tanışmamız Ali Sırtlı ağabeyim sayesinde oldu. Konuşmaları, duruşu büyük bir saygınlık örneğiydi. Babası Yusuf İzzet Akçal ile ilgili anlattıkları, hatıraları benim için büyük bir hazine idi. Kısa bir söyleşi yapma şansını da yakalamıştım.
 
Sayın Bakanım söze dilerseniz biyografınız ile başlayalım.
 
1931 yılında babamın görevi gereği bulunduğu Diyarbakır’da doğdum. Aslen Rize Çayeli Çataldereli’yim. Yusuf İzzet ve Zemzem Akçal çiftinin dört çocuğundan biriyim. Saime (Kurtman), Necat ve Sezen (Ergül) isimlerinde üç kardeşim vardır.1955 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra ABD’de CCNY ve Colombia Üniversitelerinde uluslararası ilişkiler üzerine ihtisas gördüm. Dedem Ahmet Efendi, Rusya'da fırın işletiyordu. İhtilal sonrası iflas ederek Çayeli'ndeki köyü Çataldere'ye dönüş yaptı. Rusya'da iken evlendiği aslen Kırımlı Ayşe ninemle evliliklerinden Hüseyin, Hasan Yılmaz (Mesut Yılmaz'ın babası), İzzet Akçal, Zeliha (Ersoy) ve Havva (Reyhan) olmak üzere beş çocukları oldu. Aile dedemin isminden dolayı Ahmetoğulları olarak anılırdı. Aile bir süre sonra İstanbul'a göç etti. Babam dedem yoksulluk içinde büyüdüler. Fırında çalıştılar, simit sattılar. Babam İzzet Akçal, çalışırken bir yandan da okuluna devam etmekti. Hasan ve Hüseyin ise iş hayatına atılmıştır. Hasan Yılmaz gömlek, Hüseyin Yılmaz da hazır elbise üzerine imalathane sahibidirler. Babam, okulu bitirdikten sonra hâkim olur ve Güneydoğu'da görev alır. Soyadı kanunu çıkınca İstanbul'daki kardeşler firmalarında kullandıkları Yılmaz'ı soyadı olarak alırken, İzzet Bey Akçal soyadını aldı. Böylece bir ailede iki soyadı ortaya çıktı.
 
Babanız Erzincan Depreminde oradaydı
 
Babam hakimliği dolayısıyla Diyarbakır'dan sonra Söke, Erzincan ve İstanbul'u görev yapar. Erzincan Depremi olduğunda oradadır. Dönemin Erzincan Savcısı olan babam İzzet Yusuf Akçal, Mahkumları bir araya toplar : ‘‘Sizi şimdi kurtarma çalışmalarında görev almak üzere serbest bırakacağım. Aranızda civar köylerden olanlar varsa iki günlüğüne köylerine gidip, ailelerini görebilirler. Ancak bir koşulum var; Hiçbiriniz kaçmayacaksınız. Canla başla çalışacaksınız. İşimiz bitince cezaevine döneceksiniz.’’ der. Mahkumlar, büyük fedekarlık göstererek, günlerce depremzedeler için çalışıyorlar. Yaklaşık 1000 kişiyi kurtarıyorlar. Sonra cezaevine geri dönüyorlar. Bir tek mahkum bile firar etmiyor!. Görev yaptığı yerlerde sevilmesi ve başarılı olması gözden kaçmaz. 1950'de ise Rize'den milletvekili olması için teklif alır. Adaylığını koyar ve Demokrat Parti'den Meclis'e girer. 1960 İhtilali'ne giden yolda Menderes Hükümetleri'nin sonuncusunda Devlet Bakanlığı yapar. Ve İhtilal’de Yassıada, Kayseri Cezaevi sonrası hiç sebep yokken müebbet hapse mahkûm edilmesini içime sindiremediğim siyasete girmeye karar verdim.
 
Adaylık süreciniz nasıl oluştu?
 
Yaşımı büyütüp 1961 seçimlerine katıldım ve Rize’den milletvekili seçildim. 1965’te, 1969’da, 1973’e kadar hep seçildim. 1971'den itibarisi birinci Erim, İkinci Erim ve Melen hükümetlerinde Turizm Bakanı olarak görev aldım. Rahmetli Erim bana görev teklif ettiğinde açık konuştuk! Bir liste Süleyman Bey’ den almış; bir liste Sabit Osman Avcı’dan almış; bir liste de kendisi yapmış. Üç listede çakışan tek isim, benmişim.” Yanı Nihat Erim, Süleyman Demirel, Sabit Osman Avcı birbirlerinden habersiz benim bakan olmamı arzuluyorlardı.
 
Sayın Eski Başbakan Ahmet Mesut Yılmaz henüz siyasete girmemişti sanırım
 
1969 yazında, seçim kampanyama katılmak üzere Rize’ye geldi. Seçim kampanyası sırasın­da karış karış dolaşarak, Rize’yi tanıdı, siyasi yapısını öğrendi. AP (Adalet Partisi) teşkilatıyla tanıştı. Bana yardımları oldu. Daha sonraları Başbakanlığa kadar yükseldiği siyasi hayatından dolayı onunla gurur duydum.
 
Süleyman Demirel’i istifaya çağırmışsınız
 
Politika yaparken de hep açık ve net konuşurdum, ben kendi partisinin başkanın istifaya davet eden bir milletvekiliydim. 12 Mart Muhtırasından çok kısa bir süre önce AP Meclis Grubu’nda konuşmuş ve Demirel’i istifaya çağırmıştım. Buna rağmen Demirel ile arası kötü değildi. Öylesine ki, milletvekilliğim bitince Demirel, bana birkaç yerde iş önermiş; ancak kabul etmemiştim. Benim niyetim, Dünya Bankası’na gitmekti. Daha sonra kendi işlerimiz ile uğraştım, İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanlığı görevinde bulundum.
 
Bu söyleşiyi yaptığım Rize ilinin değerli isimlerinden Erol Yılmaz Akçal artık aramızda yok. Kendisine Allah’tan cc rahmet diliyorum…
 
Erol Yılmaz Akçal toprağa verildi
 
Eski Turizm ve Tanıtma Bakanı Erol Yılmaz Akçal'ın cenazesi toprağa verildi. Üsküdar'daki Şakirin Camisinde öğle vaktinde düzenlenen cenaze törenine Akçal'ın amcasının oğlu Eski Başbakan Ahmet Mesut Yılmaz ile kardeşi Turgut Yılmaz, Akçal'ın eşi Banu, kızı Ayşe Akçal ve yakınları cami avlusunda taziyeleri kabul etti.
 
Cenazeye katılım yoğundu
 
TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, eski bakanlardan Tuncay Mataracı, Hüsamettin Özkan, Mehmet Ağar ve Cavit Kavak ile CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin yer aldığı çok sayıda kişi katıldı. Rize’den gelerek cenazeye katılan Eski Rize Milletvekili Ahmet Kabil tören boyunca Eski Başbakan Ahmet Mesut Yılmaz’ı yalnız bırakmadı. Akçal'ın cenazesi öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığında toprağa verildi.
 
Siyaset ahde vefayı yenerse
 
İstanbul'da 85 yaşında vefat eden Akçal’ın cenazesinde kendisinin ve kuzeni Mesut Yılmaz’ın siyasi arenada güçlü oldukları dönem etraflarında pervane olan ve siyasi denge değişince kendileri de değişen insanların katılmaması dikkat çekiciydi.
Editör: HABER MERKEZİ