GÖKTÜRK FIRAT 
 
İşi nedeniyle 20 yıldır Türkiye’de gitmedik yer bırakmayan İzmirli Şerif Eresen, metrelerce yükseklikteki minarelere tırmanarak alem takıyor.

Minare tadilat ustası olduğunu belirten, Türkiye’de zamana ve doğaya direnemeyen cami minarelerinin birçoğunun elinden geçtiğini kaydeden Eresen, gerek Diyanet İşleri görevlileri gerekse gittiği illerdeki müftülük çalışanları ve cami imamlarına kadar herkes tarafından yakından tanınan bir isim. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bu yaz aşırı yağışların yaşanması nedeniyle şimşeklerden etkilenen Rize’ye bağlı Güneysu İlçesi Merkez Camisi minaresinin kırılan Alem’ini yerine takan tadilat ustası Şerif Eresen, işinde korkuya yer olmadığını söylüyor.

Eresen, 20 yıl önce işi kendisine öğreten kişi olan Reşat Usta’nın tırmandığı minarelerden 3 kere düşüşüne tanıklık etse de, “Öldürmeyen Allah öldürmüyor” diyor ve minare tadilat işine nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Minare tadilat işine başlamam bana bu işi öğreten Reşat Ustanın memleketimiz İzmir’in Bergama ilçesine gelmesi ve halamla evlenmesi ile başladı. Önce kendi çocuklarına bu işi öğretti. Ben de onların yanında bu işi öğrendim. Her işin bir zorluğu var. İşim zor, özellikle kuvvet istiyor. Lakin tekniği bildikten sonra ha 70 metrede çalışmışsın ha 100 metrede. Yine de işi öğretecek çırak bulmakta zorlanıyoruz çünkü birçoğu minareye çıkmaya korkuyor.”

Aldığı ücretin çoğu yerde işi bitirme zamanına göre çok fazla olduğunu düşündüklerini ifade eden Eresen “Yaptığım iş çok hızlı bitiyor. Çünkü ben minareye tırmanmak için tahtadan iskele kurmuyorum. Elimdeki tek malzeme minareye doladığım ip. Lakin tehlikeleri de var bu yöntemin. Bu yüzden aldığım ücret iskele kuran ustalara göre hem daha az hem de işimi daha hızlı yapıyorum. Ben işimi 1 günde bitirir 1000 TL alırım. İskeleci minareci ustaları ise işi 10 günde bitirir 10 bin TL alır” şeklinde konuştu.

Başından geçen ilginç bir olayı da nalatan Şerif Eresen, “İstanbul Arnavutköy’de Habipler Camisi’nde vatandaşın birisi minareye çıktığımı ve sadece elimde bir ip olduğunu görünce kalp krizi geçirerek hastaneye kaldırılmış. Allah’tan kendisine bir şey olmadı ben de bunu duyunca hastaneye giderek kendisini ziyaret ettim” dedi.

“Minare’nin ucuna çıkınca huzura kavuşuyorum” diyen Şerif Eresen “Aşağısı ile bağlantım kesiliyor. Düşünülenin aksine çok da rahat çalışıyorum. Bu işi yapmak benim için bir hastalık haline geldi. Parayla yapılacak bir iş değil bu iş. Minareye çıkmadığım zaman rahatsız oluyorum” diye konuştu.

Eresen, 2’si erkek 3 çocuk babası olduğunu, oğullarına bu işi öğretmediğini, bu işi yaparlarsa işin tehlikeleri nedeni ile aklının sürekli çocuklarında kalacağını söyledi.

Şimdiye kadar çıktığı en yüksek minarenin 87 metre uzunluğunda olduğunu belirten Eresen “En son Rahmetli Sabancı’nın Adana’da yaptırmış olduğu ve Türkiye’nin en uzun minaresine sahip olan Adana Merkez Camii’nin 110 metrelik minaresine hiçbir ücret talep etmeden çıkıp bu işi bırakacağım” dedi.

 

Editör: HABER MERKEZİ