İlk defa 3 yıl önce Kanal7 Türksoy’la İpekyolu tarafından ortaya çıkarılan Sürgün Karadenizliler, ana vatanlarına dönmek istiyor.
Seyfullah Türksoy ve ekibi üç yıl aradan sonra yeniden Sürgün Karadenizlilerin köyüne gitti ve bir düğün sevincine ortak oldu. Orta Asya’da yaşam mücadelesi veren ve dillerini, dinlerini, geleneklerini, kültürlerini yaşatmayı başaran Karadenizli Türkler’in duygu dolu şiirleri ve mesajları vatandaşları gözyaşına boğdu. Türksoyla İpek Yolu “Sürgün Karadenizliler” adlı özel bölümüyle, Cumartesi akşamı en çok izlenen 100 program arasında AB hedef kitlesinde 35. sırada yer aldı. Kırgızistan’ın Oş bölgesindeki Kökcar köyü’nde yaşayan Karadenizlilerin çoğu Rize Fındıklı ve Trabzon Sürmene kökenli…
Yıllardır vatan hasretiyle yanıp tutuşan Sürgün Karadenizliler, Başbakan Erdoğan’a duygu dolu şiirlerle seslenerek, “Başbakanımız Erdoğan’a yalvarıyoruz. Bizi vatanımıza kavuştursun. Buralarda bırakmasın” dediler. Duygularını şiirlere döken Rahime isimli bir kadın, “Tek umudumuz Sayın Başbakanımız. Topu topu 100- 150 haneyiz. Türkiye’nin neresine kabul etseler gideriz” derken, Muhammed Uzunoğlu isimli bir başka soydaşımız da, “Bizim kökenimiz Rize Fındıklı. Akrabalarımız orada biz buradayız. Artık bu hasret bitsin” şeklinde konuşuyor.
BATUM’A EKMEK PARASI İÇİN GİTMİŞLERDİ…
Orta Asya’daki Sürgün Karadenizlilerin öyküsü 1900’lü yıllara uzanıyor. Rize ve Trabzon’lu pek çok vatandaşımız, o dönemde Osmanlı şehri olan Batum’a çalışmaya gidiyorlar ve oraya yerleşiyorlar. Ancak, Batum, Kurtuluş Savaşı sonrasında Misak-ı Milli sınırlarının dışında kalınca, oradaki soydaşlarımız da bir daha geri dönemiyor. Batum Gürcistan’ın bir sınır şehri olarak Sovyetler Birliği bünyesine katılıyor. Ve soydaşlarımız için acı ve gözyaşı dolu zor yıllar da böylece başlamış oluyor.
1944 yılında, İkinci Dünya Savaşı sıranda Sovyet Diktatörü Stalin, diğer bütün Türk ve Müslüman topluluklar (Ahıskalı, Karapapak) gibi, Karadenizli Türkleri de zorla Orta Asya’ya sürgüne gönderiyor. Soğuk bir kış günü ansızın gelen bir emirle hayvan vagonlarına doldurulan Karadenizli soydaşlarımız 1 ay süren zor bir yolculuktan sonra Kırgızistan’ın muhtelif yerlerindeki ıssız köylere bırakılır. Yolculuk sırasında soğuk, açlık, hastalık sebebiyle Karadenizli Türkler’in yüzde 70’i hayatını kaybeder. Ölenlerin çoğu çocuklardır…
HABER7
