Her şeyin sahteleştiği, her gerçeğin önüne umursamazlığımızı ve acabalarımızı koyduğumuz günümüz de, gerçek dostlarım ve okuyucularımla, gerçek sevgiyi ve iyiliği paylaşma adına bu yazıyı kaleme alıyorum…

Mevlana Mesnevisin de iyiliği şöyle anlatır…

“Neden yapıyorsun bu iyiliği, nasıl böyle can u gönülden yapıyorsun? Diye sorulsa; “Bir garibin acısına yüreğim dayanmadığı için!... Derler. İyilik konusunda arslan kesilen yiğit ki, avı sevgidir onun, merhamettir bir ilaçtır şüphesiz. İyileştirmek için,hastalıktan başka kimseyi aramayan bir ilaç!...

Nerede varsa bir dert, elbette gider deva oraya… Nerede engin bir yer olsa, elbet sular akar eğimine…

Hasta mısın, derdin mi var, deva sana gelecektir. Susuz musun? Su da arar, bulur seni. Ey kişi! Merhamet suyu gerekse sana alçalmaya bak, alçak gönüllü olmaya bak. Sonra nasıl oluyormuş gör,merhamet şarabını yudumlayıp kendinden geçmek!...

Meleğimizi facebook’ta sayfama düşen “Berrağa yardım kampanyası ”haberiyle tanıdım… Meleğimizin şu anda ki durumunu kısa da olsa anlatmak istiyorum, sevenlerinin ağzıyla…

Berrak KAHYALI 5 yaşında, İstanbul Üniversitesi Beslenme Metabolizma ve Nöroloji Servisleri takipli hasta. Halen metabolizma servisinde mitakondriyal hastalık tanısıyla tetkikleri devam etmekte olup… Tanısı konulamamaktaydı… Bu sebeple Berrak adına Facebook’ta bir grup kurulmuş ve buradaki güzel yürekli insanların katkılarıyla Berrak Amerika’daki Boston Çocuk Hastanesine gitmiştir… Burada Doktor Yaman Ekşioğlu tarafından yapılan muayene ve uzun tetkikler sonucu hastalığının tedavisi yapılırsa düzeleceğini belirtmiştir… Ve Amerika’da Kaldığı sürece tüm araştırmaları yapılmış ve gerekli ilaç tedavisine başlanmıştır… Bu süreçte yapılan tüm harcamalar grup tarafından toplanan miktarla karşılanmıştır… Bu dönem Berrak için acabalarla geçen 5 yılın sonunda yeni bir umut kapısının aralandığı bir dönemdir…



Şu anda Berrak, DR. Yaman Ekşioğlu’nun verdiği ilaçlar ve yıllardır devam ettiği fizik çalışmaları ile bayağı bir yol katetmiştir… Yıllardır yapamadığı hareketleri yapmaya çalışması ve harfleri yavaş yavaş öğrenmesi ve de bunu söyleyebilmesi büyük bir mucizedir bizce…

Berrak’ın ailesi büyük bir umut ve özveriyle nerdeyse 24 saat çocuklarıyla ilgilenmektedirler… Babası Alpaslan Bey çalışmakta ancak annesi Belgin Hanım Berrak’ın bu durumu yüzünden doğumundan sonra işinden ayrılmak zorunda kalmıştır… Şu an sadece kızının sağlığı ile ilgilenebilmektedir… Bu yüzden Yeterli maddi olanakları yoktur…



Eylül ayında tekrar “Boston Çocuk Hastanesine” kontrole gitmek zorundalar… Bu gidişte 10.000 $ hastane masrafı ve 2.000 $ ilaç masrafı ve birde ilk gidişlerinden kalan 2.000 $ civarında bir nakde ihtiyaçları vardır… Bu yüzden grup olarak büyük bir çaba içinde olmamıza rağmen gerekli tutar o zamana kadar toplanmayacak gibi gözüküyor… Çok yakın bir tarihte hastane tarafından yollanacak olan fatura tutarında her şey netleşecektir…

Şimdi, gerçek iyiliğin değerini bilen ama nasıl bu iyiliğe katkı sunabiliriz diye düşünenlere, içinde bulunduğumuz manevi günlerin hatırına, elimi uzatarak seslenmek istiyorum

Hepimizin bir sürü derdi, tasası, kaygıları var. Çok sevdiğim bir laftır “ne zaman dertliye derman olmuştur ki derdi olmayan” onun için kendi dertlerimizden bir an sıyrılalım… Kendimizi meleğimizin Annesi, Babası yerine koyalım.

Sorunlarımıza mahkum olmadan,her birimiz yüreğimizin sınırlarını zorlayarak “ben bugün iyilik hakkımı kullanmak istiyorum” desin!.. İnsan, iyilik yap emrini derk edebilir mi… iyilik yapmak insana nasıl bir haz verir. Bu hazzı her birimiz zaman zaman en güzel şekilde yaşamışız ve yaşıyoruz da…

Bakın meleğimize, yüreklerini koyarak yardım etmek için çırpınanlardan gelen bir mailde ne deniyor…”unutmayın,biz Berrağımızı Boston’a sizin gönderdiğiniz 20 TL,50 TL lerle gönderdik.20 ve 50 lira çok az diye düşünmeyin.Ben her zaman söylüyorum ,kocaman yürekler sayesinde gittik biz oraya.Yine o büyük yüreklere ihtiyacımız var…damlaya damlaya kocaman bir göl oldu.1.etaptı ,şimdi,sadece bir gölete ihtiyacımız var..”

Berrak meleğimizle ilgili açılan sayfa da kaleme aldığım birkaç küçük not sonrası, aşağıda ki satırları bana yazarak yollayan Gül ÖZMETİN arkadaşımıza en kalbi şükranlarımı buradan bir kez daha ifade ediyorum. Her ne kadar bu ifadelerinden mahcup olsam da, benim böyle bir yazı yazmama vesile olduğu için de ayrıca teşekkür ediyorum…

 

Öncelikle çok teşekkür ederim, cevap verdiğiniz ve konuyla ilgilendiğiniz için… Bir şey ifade edebilir miyim? Aslın da o yazıyı hep yazacağınızı düşünerek her gün yazılarınıza bakıyorum!... O ışığı gördüm sizde… Ama olsun, geç kalmış sayılmayız. Güzel başlayan bu sürecin güzel bitmesi gerekir diye düşünüyorum… O küçük kıza, meleğimize, geleceğini aydınlatacak bu yolda, ışık olmak adına bir şey yapmalıyız… Şimdilerde en büyük hayalım, onun belki koşamayacağı ama yürüyeceği, konuşabileceği ve kendine yetebileceği günleri görebilmek… İşte o zaman gerçekten bir şeyler yapabileceğime inanacağım… Gözüm gibi sevdiğim hemşerilerim senin meleğimizle ilgili bir yazı kaleme aldığında, ilgisiz kalacaklarını sanmıyorum…”

Ve bu duygu dolu satırlardan sonra,bana artık söyleyecek söz kalmamıştır!...Ben size iyilik yapmanız ko0nusunda sadece adres göstermeye çalıştım. Biliyorum, his dünyamız olup bitenler karşısında zaman zaman dumura uğruyor ama her şeye rağmen bu güzel ve anlamlı günleri daha da anlamlı hale getirmek için meleğimize bir umut ışığı da biz yakalım istiyorum… Sevgili okuyucularım, sizler “denizyıldızı” hikâyesini bilirsiniz, bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum…

Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca, bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder. Genç adama yaklaşır:

Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun? Genç adam yanıtlar; Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler. Yazar sorar; Kilometrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var. Ne fark eder ki? Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı
daha alır, okyanusa fırlatır. Onun için fark etti ama...

Mevla’mız Yüce Kitabımızın birçok Ayetin de iyilik yapmanın çok güzel bir şey olduğunu ifade ederek, biz kullarına iyilik yapmayı emretmiştir… O Ayetlerden birin de şöyle buyuruyor Yaratan… Güzellik yapanlara daha güzeli ve fazlası vardır…(Yunus Süresi,26)

Ben size iyilik yapmanız için bu yazımla elimi uzattım, umarım ki, 21–22 Eylül tarihlerin de Amerika’daki hastanesine tedavi için gidecek Berrak Meleğimizi ”umuda yolculuğunda yalnız bırakmayacağız hep birlikte…

Son olarak, Meleğimize yardım edebileceğiniz hesap numaralarını vermek istiyorum…

GARANTİ BANKASI Dolar ($) Hesabı--
Şube: 277-SAHRAYICEDİT ŞUBESİ
Hesap Numarası: 9081046
Para Cinsi: USD$
Müşteri Numarası: 11010093
Müşteri Adı: BELGİN KAHYALI
IBAN NO: TR33 0006 2000 2770 0009 0810 46
SWIFT Kodu: TGBATRIS

--GARANTİ BANKASI Türk Lirası (TL) Hesabı--
Şube: SAHRAYICEDİT -277-
Hesap Numarası: 6674460
Para Cinsi: TL
Müşteri Numarası: 11010093
Müşteri Adı: BELGİN KAHYALI
IBAN:TR77 0006 2000 2770 0006 6744 60

--GARANTİ BANKASI-- EURO (€) HESABI
HESAP NO:9081019
MÜŞTERİ ADI:BELGİN KAHYALI
IBAN NO:TR83 0006 2000 2770 0009 0810 19
SWIFT:TGBATRIS
k

Görüşmek üzere,Allaha emanet olun….