28 Mart 2010 Pazar günü Rize Ekrem Orhon Stadyumunda oynanan Rize Amatör Ligi Play-off karşılaşmasında Çayelispor ile Kalkanderespor grup liderliği için mücadele ettiler.

Gerilimli ve çekişmeli geçeceği günler öncesinden belli olan maç bitti amageride derin izler bıraktı.

Maçın son dakikalarında yaşanan olaylarda güvenlik zafiyetinin gerçeğini kimse görmezden gelemez. Rize Ekrem Orhon Stadyumunu bilenler biliyor. Bilmeyen için biraz bilgi verecek olursak; ilk şartlarda yapılmış (oturarak maç izleme imkanı olmayan) 600 kişilik bir tribüne sahip. Gerilimli ve çekişmeli maçlarda iki takım seyircinin de aynı tribünü paylaşma zorunluluğu olduğu bir stadyum.

Dün oynanan maçta stadyum seyirci açısından ihtiyaca cevap veremediğini bir kez daha gösterdi. Dünkü maçı izlemek için belki de 2000 kişi stadyuma geldi. 600 kişilik tribüne 1000 kişi vardı fakat tribün ile kantin arasındayüzlerce kişi vardı çevre binalarda bile birçok kişi vardı. Yan tarafta bulunan Rize Atatürk Stadyumunda ise o anlarda kimsecikler yoktu. Bu maçı orada oynatmak çok mu zordu. Dünkü maç orada oynansaydı ve seyirciler farklı tribünleri paylaşsaydı bu olaylar çıkar mıydı?

Rize’deki spor faaliyetlerine yön veren kişiler çeşitli platformlarda “Sporkent Rize”yi oluşturuyoruz söylemleriyle hedeflerini belirtiyorlar. Dün Rize Ekrem Orhon Stadyumunda yaşanan olaylar  “Sporkent Rize”  söylemlerinin eyleme dönüşmesine sekte vuracağı bir gerçek.

Rize Amatör futbolunun en yükseğindeki takımların belirileneceği maçların ille de Rize Ekrem Orhon Stadyumunda oynanması ısrar edilecekse stadyumun alt yapıları iyileştirilmelidir. Mevcut tribün yıkılmalı yerine  stadyumun uzunluğuna yakın çift giriş çıkışı olan yeni bir tribün yapılmalıdır. Bu tip önlemler alınmaz ise Rize’deki spor faaliyetleri daha çok yara alacakve bu olayların sonu gelmeyecektir.

Futbolun güzelliklerinin önüne geçen bu tip olayların bir daha yaşanmaması için Rize’deki spor faaliyetlerine yön veren kurum ve kuruluşların yetkililerine, emniyet  güçlerine, sporseverlere çok iş düşüyor. Herkes görevini hakkı ile yapmaya çaba göstermedikçe bu tip olaylar tarih sayfalarında olumsuz hadiseler olarak yerini alacaktır.