Çaykur Rizespor’umuz ligin 19. Haftasında karşılaştığı Yeni Malatyaspor’a karşı varlık gösteremedi ve ağır bir şekilde mağlup oldu.

Maçı kısaca değerlendirecek olursak;
Çaykur Rizespor’umuz ilk yarı mücadelesiyle oyuna tutundu. Topu rakibe bırakarak oyunu kendi sahasında kabul etti. Kanatları etkin kullanarak rakibi dengesiz yakalamaya çalışan takımımız bu pozisyonların birinden skor elde etmiş olsa da hiç iyi sinyaller vermedi. Özellikle orta sahada yapılan basit top kayıpları kalemize pozisyon olarak dönerken stoperlerimiz sayesinde ilk yarıyı gol yemeden tamamladık.

İkinci ise sahada bambaşka bir Yeni Malatyaspor vardı. Devrenin hemen başında bulduğu 2 golle skoru elde eden rakibimiz oyunun mutlak hakimi oldu. Maç aslında 50. Dakikada bitmişti. Zira ne ikinci yarıda toparlanan Malatya’nın karşısında direnecek rakip takım ne de Hamza Hamzaoğlu gibi oyunu okuyup müdahale edecek rakip teknik direktör sahada vardı. Stoperlerimiz de ilk yarıdaki dirençli oyunlarının aksine takımın geri kalanına uyum sağlayınca, Yeni Malatyaspor’un hücumcuları ceza sahamıza mangal yakacak duruma geldi. Nihayetinde herkesin beklediği gibi bir deplasmandan daha elimiz boş döndük.

Bu zamana kadar saha içinde kalmaya çalıştım. 90 dakika içerisinde ne olduysa onu yorumladım. Ama artık yetti.. 
Birilerinin sorumluluk alması gerekiyor. Stjepan Tomas istifa edecek mi bilmiyorum. Ama bu iş Tomas’ı çoktan aştı. Bu takımı kim kurduysa, bu vasat topçuları bu takıma kim getirdiyse, onun görevden uzaklaştırılması gerekiyor. Bu takımda gitmesi gereken birinci kişi Sportif Direktör Yılmaz Bal’dır. Başkan Hasan Kartal’ın, manevi oğlundan ayrılmaya içi el vermiyorsa kendisi de peşinden istifa edebilir. Zaten kulüpte kağıt üzerinde başkan olduğunu sağır sultan bile duydu. En son yapmış olduğu “Hocayı göndermek tek başıma verebileceğim bir karar değil.” açıklaması da bunun en büyük kanıtı.

Siyaset Rizespor’dan elini çeksin diyenlere katılmıyorum. Günümüz Türkiye’sinde siyasetin futboldan elini çekmesi mümkün gözükmüyor. Kaldı ki yarar sağlayacaksa niye çeksin? Rakiplerimize 100 milyonlarca lira harcayıp stadyum yapan, vergilerini affeden, bankalardan kredi ayarlayan siyaset neden bizim üzerimizden elini çeksin? Siyaset bu kulübü gerçekten isteyen kişilere emanet etsin bu yeterli olacaktır. 

Bakınız Başakşehir, Kasımpaşa, Alanya, Gaziantep vs. bu takımlar siyasetin tüm nimetlerinden faydalanıyorlar ve başarılı oluyorlar. Biz neden bunlar gibi olamıyoruz? Çünkü işi ehline teslim etmiyoruz. Bu takımın kurtuluşu Rizespor’u seven bir başkan, içerisinde futbol adamları, profesyoneller bulunan güçlü bir yönetim, geniş bir havuzu tarayabilecek scout sistemi, yetenekli bir sportif direktör ve vizyoner bir hocadan geçiyor.
 
Bu insan kaynağı bulunabilir mi? Çok rahat bulunur. 

Başarı gelir mi? Çok net gelir.. 

Ve siz siyasiler de bu başarıdan en büyük payı kendinize rahatlıkla alırsınız. Kupa seramonilerinde fotoğraf verirsiniz. Hem biz mutlu oluruz hem de siz…

Bence bunu bir düşünün...