Bir takım düşünün...

Yıllardır teknik adam tercihlerinde hatalar yapsın. Yıllardır gol atmakta zorlansın. Deplasmanlarda bırakın galip gelmeyi puan almayı unutsun. Her hafta bir futbolcusu formasını yere atsın. Rakip futbolcunun boğazını sıksın, kendisini tribünlere çağıran taraftarlarını umursamayıp soyunma odasının yolunu tutsun bu da yetmezmiş gibi formasını çıkarıp rakip takım taraftarlarına versin.

Bir yönetim düşünün...

Tüm bunlar olurken önlem almasın. Sadece günü kurtarma peşinde koşsun. Kenti kucaklamasın. Basına demeç vermeyi icraat zannetsin. Hakem hatalarına karşı sessiz kalsın. Transferlerde menajerlerin oyununa gelsin. Bize taraftar lazım değil desin ama konu ligde kalma olunca İstanbul’dan Sakarya’ya 50 otobüs organize etsin....

Bir taraftar düşünün...

Yıllardır küme düşme stresi ile sağlığından olsun. Uykusuz geceler geçirsin. Ligin sonları yaklaştıkça bir muhasebeci gibi fikstürü alıp hesap kitap yapsın. Saçları beyazlasın. TV kumandasını kırsın, radyosunu parçalasın, bir daha maça gelirsem diye yemin etsin ama yüreğindeki sevda nedeni ile yeminini bozsun...

Editör: HABER MERKEZİ