Sevgili okurlarım,
30 yıllık gazeteciyim…
Binlerce yazı yazıp, yorum yaptım…
Hayatımda hiç spor yazısını yazmadım…
Yıllar önce, Karadeniz Gazetesi’nde Sorumlu Yazı İşleri Müdürü iken, dönemin Spor Müdürü, bugünün Genel Müdürü değerli dostum, kardeşim Osman Diyadin, benden bir spor yazısı yazmamı istemişti.
Trabzon’da oynanan Trabzonspor-Beşiktaş maçını birlikte izleyip, ertesi günü “Herkes yerini bilsin beyler” başlıklı bir yorumla, stadyumdaki, protokol kargaşasını dile getirmiştim.
Sevgili Diyadin, yazımın çıktığı günkü gazeteyi çerçeveletip, odasına asmıştı…
***
Bugün farklı konuları dile getirecektim.
Ankara’daki son siyasi gelişmelerden söz edecektim.
AB fonlarıyla beslenip, Türkiye’yi içeriden vurmaya çalışan hainleri size tanıtacaktım,
Bütün bu rezilliklere sesiz kalan bazı yazarlardan kesitler verecektim.
Turgut Özakman’ın “Diriliş ve Çanakkale 1915” isimli kitabinin tüm yeni nesillerimizin okumalarını önerecektim.
Dosyası kabarık, bazı bürokratlarımızı size tanıtıp, trilyonluk servetlerinden ipucu verecektim.
Türkiye yi kuşatan, hainlerin gerçek emellerini anlatacaktım.
Askerimizi arkadan vuran, iç ve dış mihrakların gerçek yüzlerini gösterecektim.
Karadenizin tüm özelliklerini, doğasını yok edecek olan bölgemizde mantar gibi biten elektrik santrallerin zararlarını anlatacaktım.
YÖK eski Başkanı Kemal Gürüz’den, dürüstlük timsali CHP Trabzon eski milletvekili Şevket Arz’dan alıntı yapacaktım. Dahası Ankara’daki son siyasi gelişmeleri aktaracaktım.
***
Rizespor küme düşünce, spor yazısını yazmaya karar verdim.
Beceremesem kusura bakmayın.
Öncelikle Zihni Ağırman’ı kutluyorum…
Karadeniz’de futbol neden çoktu?” başlığı ile çok güzel analız yaptı.
Gerçekleri dile getirdi…
Ben, bugünkü yazımda Rizespor’dan söz edeceğim.
Çay kur-Rizespor resmi olarak Süper Lige veda etti.
Bir Rizeli olarak çok üzüldüm… Bunu hak etmemiştik.
Yazı yazmadan önce bölgedeki gazete ve Internet sitelerini inceledim.
Vatandaşın yorumlarına göz attım. Bana göre çok ağırdı…
Söylenecek her şey söylendiği için, ben bu konulara girmeden bir analiz yapmaya çalışacağım…
***
Eski Başkan Ekrem Cengiz yakın dostumdur…
Rizespor’u 1. lige çıkmasında ve sonrasındaki üstün gayretlerini biliyorum…
Maddi açısındaki inanılmaz desteğine de yakın şahitlerindenim.
Çok uğraştı, çok emek verdi, Rizeliye yakışan, büyük takımları dahi dize getiren bir Rizespor yarattı.
Hepimizi onurlandırdı…
Başbakan Danışmanlığım görevlerimde, verebildiğim her desteği verdim.
Yönetimde değildim, ama yönetimdeki gibi kendimi sorumlu hissettim.
Bilmeyenler için yazıyorum.
Mehmet ve Ekrem Cengiz kardeşler her kongre öncesinde, beni yönetime alıp, Ankara temsilcisi veya mesleğim itibarıyla Basın sözcülüğünü teklif etmişlerdi. Ben kendilerine “Ben zaten her Rizeli gibi fahri üyenizim, her zaman emrinizdeyim. Siz işten anlayan, parasal anlamda destek verecek kişileri alın” diyerek teşekkür etmişimdir…
Şimdiki, bazı yöneticiler gibi, temsil ettiği dernek, makam, kuruluşu basamak yapıp, sadece hava basmak için yönetime girmeye çalışmadım.
Sonuç olarak, Ekrem Cengiz, zamanı geldiğinde devretmeyi bildi, desteklerini de esirgemedi.
Kendilerini teşekkür ediyorum.
***
Yeni Başkan Abdulkadir Çakır’ı yakından tanımam, birkaç kez karşılaştık…
Yönetimdekilerini de bilmem. Muhakkak başarılı olmaları için ellerinden geleni yapmışlardır… Ama yeterli olmadı.
Yönetimde işi bilen ve parası olan kişiler olmalıydı…
Hiç faydası olmayan, kişileri yönetime almayacaktınız.
Yönetim çok konuştu, icraat yapamadı…
İyi niyetli olmak ayrı, işi bilmek ayrıdır.
Sonuçta yönetim başarısız olmuştur.
İşi bilememiştir…
Taraftar çok üzgün.
Alt yapı mı eksik, yok
Tesis mi yok, fazlası var.
Paranız mı yoktu, o, zaman yönetimde ne işiniz vardı?
Türk futboluna büyük katkı sağlamış, yıldızlar kazandırmış Rizespor’a ne oldu?
Bana göre 53 ruhunu taşıyan futbolcuyu yetiştirmedik, yabancıdan medet umduk.
Bazı meslektaşlarım yazdı, 32 futbolcu alıp, 28’ini satmış.
Daha birçok hatalar…
Rizespor önemli ve başarılı bir takımdı, birçok büyük takımları dize getirmişti.
Bu sonucu hak etmemişti.
Taraftar haklı.
Yönetim şapkasını önüne koyup durumu değerlendirmelidir.
Ancak eleştiriler seviyeli olmalıdır diye düşünüyorum…
Yarın birbirimizin yüzüne bakacağız…
Ankara’dan kucak dolusu sevgiler…
