Play–Off Maçları İkinci Hafta Sonrası Değerlendirme

Rize Birinci Amatör   Play-Off  maçlarının ikinci haftasının geride kaldığı bugünlerde  ilk iki sırayı otoriterlerce de favori gösterilen Kalkanderespor ile Çayelispor paylaştı.

Çok çekişmeli ve renkli görüntülere sahne olacağı daha önceden tahmin edilen maçlar tahmin  edildiği  gibi  gerçekleşiyor. İşin  içine  bir de  yöneticiler anlamında Belediye Başkanlarının da katılması ile çekişme doruk noktaya  ister istemez çıkıyor. Böyle olunca da ilgi bir hayli yüksek seviyede seyrediyor. Geçmişi bir süzersek bu kadar çekişmeli ve zevkli maçların olduğu ,  rekabet ortamının da maksimum olduğu  Play-Off maçları   yoktur zannediyorum.

Play-Off maçları öncesi bazı takımlar grup  maçlarında  ilk  yarı maçlarının bitiminde  kadrolarını güçlendirdiler. Bu takımlardan kadrosuna  takviye  yapanlar  Kalkanderespor ve Derepazarı Belediyespor olarak göze batmakta. Kadrolarını güçlendirmekte ne kadar isabetli karar verdiklerini oynanan Play- Off maçlarında gördüler. Çayelispor kadrosunu yeterli gördü ve  takviye yapmayı uygun bulmadı. Bu Play-Off’ta çok zayıf takım olmadığı  oynanan ikinci hafta sonunda ortaya apaçık çıktı. Bir bakıyorsun daha güçlü olarak algılanan ve şans verilen takım  yeniliyor ve şaşkınlık yaratıyor.Bu da futbolun doğasında var olan  bir faktör olsa gerek. Her maç ayrı bir hava taşıması bakımından maçlar süreklilik ve merak uyandırıyor.

Play-Off’ta büyük oranda bir şekillenme olduğu düşünülse bile henüz taşlar yerine oturmamış durumda. Her an her şey olabilecek  bir  değişim yaşanabilir. Üçüncü hafta maçları özellikle bu  önümüzdeki  hafta  oynanacak olan en önemli maç gibi duran Çayelispor-Kalkanderespor maçı bu sır düğümü büyük oranda çözeceğe benziyor. Kalkanderespor’un olası bir galibiyeti zaten yolu  yarılamış olan bu takımın kesin Play-Off’tan çıkması demektir. Gerçi Kalkanderespor çok iyi top oynamıyor fakat tecrübeli futbolcuları sayesinde oyunu istediği şekilde yönlendirmesini biliyor ve hızlı forvet oyuncularının  sayesinde  sonuca gidiyor.Defansı sağlama alıp hiç ileri çıkarmıyor.O zaman diğer maçların sonucuna göre sıralama tekrar al baştan olabilecektir. Özel İdare Filizçay karşısında bir kişi eksik oynayıp ilk yarısını 1-1 olarak  geçtiği  maç sonunda sürpriz yaparak maçı 5-1 ile aldı ve potaya girerek ben de varım dedi ve dengeleri alt üst etti gibi. Filizçayspor, İl Özel İdare yenilgisi ile büyük bir olasılıkla lige şimdiden havlu attı diyebiliriz.Ama maçlara ayrı bir hava kattıklarını da söylemekte yarar  var. Derepazarı Belediyespor büyük ümitlerle takıma yaptığı takviyelerle ilk  maçını  güçlü Çayelispor karşısında beraberlikle geçerek diğer maçlar  için iyi bir moral buldu fakat ikinci maçında  Kalkanderesepor karşısında iyi oynamasına rağmen  forvet oyuncularının son vuruşlarda etkisiz  kalmaları sonucu maçtan üzgün bir şekilde 1-0 yenik ayrılarak moral bozukluğu yaşadılar.Onlar için henüz her şey bitmiş değil fakat büyük bir yara aldıkları söylenebilir. Çayelispor’un maçlarının sonuçları onları daha çok ilgilendireceğe benziyor. İyiderespor ilk maçında iyi bir başlangıç yaparak galip gelip taraftarlarına büyük bir ümit aşıladı. Fakat ikinci maçlarında Çayelispor’a 7-0 gibi çok farklı bir skorla yenilmeleri onları hayal kırıklığına sevk etti. İyidere bu maçtan sonra ilk ikiye girme şansını bence büyük  oranda kaybetti. Ben böyle  diyorum  fakat bu futbol her şey olabilir demeyi de ihmal etmiyorum  bilesiniz. Çayelispor ilk maçında herkesçe favori gösterilmesinin de etkisiyle bir beraberlik alması sonucu  şaşkınlık yaşasa da ikinci maçında gerçek gücünü sahaya yansıtarak ilk ikinin en güçlü adayı olduğunu gösterdi.

Maçları   yöneten   hakem trioları bazında  irdeleme  yapacak olursak  ufak tefek hataları dışında işi iyi de götürüyorlar.  Hakemler  de  insandır  ve  hata yapabilirler bunu böyle algılamak lazım. Bazı maçlar çok sert geçiyor ve bu da hakemlerin işini zorlaştırıyor. Hakemler kart çıkartmakta zorlanıyorlar. Aslında futbolcuları da düşünüyorlar demektir. Örneğin Kalkanderespor-Derepazarı  Belediyespor  maç tansiyonu en yüksek maç olarak iki hafta sonunda hafızalarda yer etti.Futbolculara da hak vermek gerek.Çünkü maçlar tek devreli lig usulüne göre oynanıyor ve bir beraberlik veya mağlubiyette ümitler bir daha gelmemek üzere tükenebiliyor.Bu durum ister istemez futbolcu psikolojisi üzerinde ağır bir baskı oluşturması sonucu istenmeyen agresif hareketlere  sebep olabiliyor.Ama şuna şahit oluyoruz;  futbolcular  rakibe faul yapsa bile ondan özür dilemesini biliyor ve yerden kaldırarak sarılıp ağrısını hafifletebiliyor. Bu Fair-Play   için  örnek bir davranış yanında takdire de şayandır. Böyle olması  lazım.  Çünkü  futbol bir yarış olmasının yanında kardeşlik duygularının gelişmesine yardımcı olmalı ve toplum bu sayede kaynaşmalıdır.

Play–Off maçları bir organizasyondur. Organizasyon yapılarında üç sac ayağı bulunur.İnsanlar, bunlar arasındaki ilişkiler ve bunların madde, materyal ve de fiziksel ölçütlerle, değerlerle  ilişkileri olarak basitçe tanımlanabilir. Bu yapının başarılı olması çok zor bir iştir. Fiziksel ortam ayarlaması ve bu ortamdaki materyallerle insanların ilişkilendirilmesi belli ve büyük bir oranda eğitim, kapasite ayarlaması ile düzene sokulabilir.İşin en zor yanı  organizasyon yapısı içinde  bulunan ister aktif olsun ister pasif çalışan olsun insan kümeleri arasındaki uyumu sağlamaktır.Burada yöneticilik ön plana çıkıyor işte.İsimsiz kahramanlar bu organizasyonun içinde eriyip gidiyor. Onlar büyük bir yükün ve sorumluluğun altına kendilerini sokmuş vaziyetteler. Kimlerden mi bahsediyoruz ;işte kendini ve mesaisini bu iş için yoran ve harcayan  TFF Rize İl Temsilcisi ve aynı zamanda da RFTEM  Antrenörü de olan Bilal Karafazlıoğlu, uğraşısını ve heyecanını bu iş için karşılıksız sevda ile harcayan Rize ASKF  Başkanı mütevazi insan Gafur Bayrak, efendiliği, birleştiriciliği ve iş bitiriciliği ile ön plana çıkan ve en çok eleştiriye açık olan bir konumda bulunan  Rize İl Hakem Komitesi Başkanı Zeki Çavuşoğlu, , Yardımcısı  alçakgönüllü halk adamı, yardımsever mert, sözünün eri  Mikail Delihasan, en riskli işi yapan ve hakkaniyet ölçüsünde davrandığına inandığımız dürüst adam, hakem atama sorumlusu, maçlarda nazik bir şekilde bizim de hatırımızı soran  misafirperver  bir Memiş  Sancaktutan,   işinden ve dişinden kendine zaman ayırıp hizmet etmek için karşılıksız koşan, bu işlerin en can alıcı noktalarını ortaya koyan ve koşuşturan eğitimli   Rize İHK’de raportörlük yapan   Refik Kaşıkçı, ona bu meziyetlerin yanında gençlere önem veren  ve herkesin yardımına koşan gözlemcilik ve komitede görevli Y. Hulusi Kara,  daha başka say say  bitmez. Bunlar gönül adamı. Ayrıca yıllarca Rize’de tıp doktorluğu yaparak büyük hizmetlerde bulunmuş, eski milli hakem ve şimdilerde Antalya Milletvekili Rize İli’nde Rize İl Hakem Komitesinin kurulmasının öncüsü,  mimarı diyebileceğimiz  bir Abdurrahman Arıcı’yı  görmezden gelemeyiz. Tabii ki  Rize Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nü de  işin  başı  olarak bu hizmet kervanının  odak noktasına koymalıyız. Bunlara bir alkış beyler alkış… Yeri geldi kızacağız, eleştireceğiz ama işi hakarete vardırmamaya çalışacağız. Medeni ölçütler içinde tartışacağız, yenilirsek yeneni tebrik edeceğiz. Rizeli ye yakışır örnek bir davranış sergileyeceğiz ki herkes bizi örnek alsın.

Önümüzde 3. hafta  maçları  puan durumunu da dikkate alarak yorumlayacak olursak daha şimdiden merak  uyandırmaya devam ediyor. Bu maçlar sonunda ilk ikinin yüzde 80 oranında şekilleneceğini  söylemek  büyük bir iddia olmasa gerek. Şimdiden bekleyip görmekten başka çıkar yolumuz yok. Tüm takımlara başarılar dilerken Fair-Play ruhuna uygun hareket etmelerini ve centilmenliği elden bırakmamalarını talep ediyorum. Sağlıcakla kalın.

2. HAFTA MAÇ SONUÇLARI, PUAN DURUMU VE

3. HAFTA KARŞILAŞMALARI

 3.Hafta
27 Mart 2010 Cumartesi  Saat 12:00 Derepazarı-İl Özel İdare
27 Mart 2010 Cumartesi  Saat 14:00 Filizçay-İyidere
28 Mart 2001 Pazar        Saat 14:00 Kalkandere-Çayeli