Ç.Rizespor’un Antalya kampının genel değerlendirmesine başlık ararken çok düşündüm. Onlarca kelime değiştirdim. Sanırım bu en güzeli. Nedenine gelince 15 yıldır Rizespor’u takip eden biri olarak bir kampı daha geride bıraktık. Yeşil-mavililer Süper lige çıkmak hedefiyle başladığı sezonun ilk yarısında hayal kırıklığı yaşadı. İlk 10 hafta her şey iyi giderken müthiş bir düşüş başladı ve son haftalar kabus gibi geçti. Bu başarısız durum Oktay Çevik ve Hasan Vezir ile yolların ayrılmasına neden oldu. Ardından Rizesportif A.Ş.Başkanı Metin Kalkavan tam yetkiyi aldı ve Teknik Direktörlük Koltuğuna Mehmet Şansal oturttu. Kimsenin beklemediği Şansal tepkiyle karşılandı. Zaten Şansal’da göreve adeta 5-0 mağlup başladı.

Rizespor Süper lig hasretine bu sezon son vermek istiyor ama yaptığı yanlışlardan ders almayıp, başarıyı tekrarlamakta büyük zorluk çekiyor. Bu başarının yeniden yakalanmamasının en büyük nedenlerinden biri istikrar. Rizespor son 6 yılda hemen hemen her sezon 3 teknik direktör ile çalışmış. Bu alışkanlığından bir türlü ders almayan Rizespor bu sezonu nasıl tamamlayacak bekleyip göreceğiz. Kamplarda antrenmanlar kadar hazırlık maçları da önemli. Yeşil-mavililer tıpkı geçen sezonun devre arasında olduğu gibi bu kamp dönemin dede tek hazırlık maçı oynadı ve Şanlıurfaspor’u 2-0 mağlup etti. Başka takımlardan maç teklifi vardı Ancak ikinci hazırlık maçı için bir Alman takımı ile görüşülmesine rağmen Alman ekibi programında değişiklik yaptığından maç oynanmadı.

Rizespor Antalya kampı süresince çalıştı. Kampın büyük bölümünde günde çift idman yaptı. Teknik Direktör Mehmet Şansal takımın fizik ve kondisyonu düşük olduğundan dur durak demeden çalışırdı. Yılbaşı izni bile vermedi. Sezon başında yada devre arasında her takım başında bulunan teknik ekibin programı dahilinde çalışır. İyi çalışırsa mükafatını lig’de alır çalışmazsa nal toplar. Yeşil-mavili takımda çalıştı mükafatını nasıl alacağını yada alamayacağını Hacettepe maçıyla birlikte görmeye başlayacağız. Antrenmanların yanında yeşil-mavili futbolculara moral ve motivasyon için psikolojik destek de verildi. Başkan Kalkavan kampa Ortopedi ve Traumatoloji uzmanı Doç.Dr. Şinası Numan getirdi. Numan futbolcularla özel görüşmeler ile yaşam koçluğu yaptı. Yapmaya da devam edecek. Nasıl fayda sağlayacağını ileride göreceğiz.

Rizespor ara transferde eski futbolcularından Ersin Güreler ile birlikte Yunus Ceylan ve Erhan Küçük’ü aldı. Bu üç isimden Yunus ilk yarıda tek bir maç bile oynamadı. Ersin ve Erhan’da bulundukları takımlarda fazla oynama şansı bulamadılar. Takıma kısa sürede uyum sağladılar. Katkıları ikinci yarı başlayınca göreceğiz. Abdulaye Diakhate kampı geç katıldı. Zaten Mehmet Şansal’ın çok beğendiği bir oyuncu değil. Gözden düşen Diakhate’nin yerine Kasımpaşaspor’dan Martin Baran alınmak istendi ancak yabancı kontenjanı nedeniyle aranan formül henüz bulunmuş değil. Bunun farkında olan Diakhate moralsiz ve keyifsiz. Kimseyle de doğru düzgün konuşmuyor iyice içine kapandı. Gönderilmesi için formül bulunmazsa yaşam koşuna çok ihtiyacı olacak.

Rizespor Antalya’da en büyük sorunu kampın son iki gününde yaşadı. İlk yarının tamamlanması ile birlikte kaleci arayan Rizespor çalmadık kapı bırakmadı ara aradığını da henüz bulmuş değil. Bu durum kaleci Yavuz’u etkiledi. Yeni bir kaleci alınacak ama Yavuz takımda kalacaktı ancak gel gör ki Yavuz kampın son günlerinde ben kalmam deyip takımdan ayrıldı. Yeni bir kaleci alınmadan Yavuz ile yolların ayrılması planları alt üst ettiği gibi kaleci arayışlarını da hızlandırdı. Kısa sürede yeni bir file bekçisi alınır ama görünün o ki ciddi bir kaleci sorunu yaşanıyor. Rizespor’da kaliteli oyuncular var. Ama kaliteli oyuncular takım oyunuyla kalitelerini gösteremediklerinde ve futbolun ana kurula olan mücadele güçlerini ortaya koymayıp savaşmadıklarında başarı kaf dağının arkasında kalır.
Editör: HABER MERKEZİ