Rize Birinci Amatör Ligi B Grubunda mücadele eden Çayelispor, ligin ilk yarısında oynadığı yedi maçta; 5 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyetle toplamış olduğu 16 puanla Lider Ardeşenspor’un ardından ve Güneysuspor’un averajla önünde ligi 2. sırada tamamladı. 
Geçen yıl Play-Off’a kolay ve engelsiz bir şekilde gelen Çayelispor, burada yaptığı bazı teknikı hatalar ve zamanında önlem almayışı sonucu hedeflerini tutturamadı. Bu başarısızlık teknik yönetimi üzdüğü kadar taraftarlarını da hayal kırıklığına uğrattı. Çayelispor yönetimi, geçen yılın verdiği olumsuz havanın ve sonuçların ortadan kalkması ve tekerrür etmemesi için işi bu yıl çok sıkı tuttular. Adeta halıya metrekarede ne kadar fazla ilmik atma işini sığdırabiliriz anlayışını ve çalışmasını sürdürdüler. Bunun en belirgin özelliği de teknik direktör seçiminde mümkün olduğu kadar çok aday ile görüşme yaparak Çayelispor için en mükemmelini aramakla oldu. Nihayet futbola yıllarını hem oyuncu hem de hoca olarak vermiş büyük düşünen, vizyon sahibi bir kişi olan Salih Kenan Osma’da karar kılındı. Kenan Hoca, daha ilk imza aşamasında; ‘’Çayelispor’u yakından sürekli takip ediyordum. Hedeflerinin de ne olduğunun farkındaydım. Ben de vizyon-başarı istenen bir yerde bilgi birikimimi aktarma fırsatını bu büyük camiada gösterebilme fırsatını yakaladığım için şanslıyım’’ demekle büyük bir camiaya geldiğini ve başarıya susamış bir taraftar kitlesine de atıfta bulunarak hedefin tek ve BAL Ligi olduğunu da vurgulamak istiyordu. Bu isabetli hoca seçimine menajer olarak yılların deneyimli futbolcusu Coşkun Yelkenci’nin getirilmesi bileşenlerin tam kombinasyonunu da sağlamış oldu. 
2010-2011 Yılı kadrosu uzun araştırmalar sonucu ve eldeki olanakların sonuna kadar zorlanması ve büyük fedakarlıklarla oluşturuldu. Burada göze batan husus, geçen yılın kadrosunun yarısından fazlasının değişmesinin yanında genç nitelikli bir kadro ortaya çıkarılması oldu. Bu genç kadro oluşturulurken, bunlara ağabeylik edecek tecrübeli isimler de alınarak yanılgıya da düşülmedi. Belli ki bu düşünce takımın yönetiminin ne kadar hassas davrandığını göstermesi bakımından anlamlıdır. 
Çayelispor Futbol Takımının ilk yarıda oynadığı 7 maçı da seyretme olanağı buldum. İlk maçlarda hazır olarak gözükmeyen takım ilerleyen haftalarda daha bir kenetlenmiş olarak göze battı. Bu husus biraz da oyuncuların birbirlerini zamanla tanıması ile oldu. Bu takım bir amatör takım ve böyle doğal olguların olması normal bir sonuçtur. Çayelispor’dan beklentiler yüksek olduğu için biz seyirciler yeri geldi kızdık, eleştirdik ama desteklerimizi hiç eksik etmedik. Bu yönüyle Rize Amatör liglerine taraftar ve zihniyet olarak renk getirdik. 

Takım içinde birtakım eksiklikler göze battı. Defansta öncelikle bir libero-stoper ikileminde düzen ve kafa olarak anlaşmazlıklar görüldü. Buna bir de müdafa oyuncularının bu ikilemin olumsuz yanlarından kaynaklanan hataları eklenince çok kolay gol yiyen bir defans ortaya çıktı. İlk maçlara oranla kendini geliştiren bir sol bek Burak seyrettik. Orta saha oyuncularının takımda çok oluşu bir rekabet oluşturması bakımından çok faydalı oldu. Fakat bir türlü orta saha ilk yarıda tam olarak oturtulamadı. Ya görev tanımlamaları iyi yapılamadı ya da birbirleri arasında iletişim eksikliği göze battı. Bu dezavantaj, defansın sırtına çoğu maçta gereksiz yere yük binmesine yol açtı. Hiç de şık olmayan manzaralar ortaya çıktı. Kalecimiz tam olmasa da oynadığı oyun ile bizlere güven verdi. Orta sahada Muharrem ilk maçlarda belli ki idman eksikliğinden olacak bizi korkuttu. Neyse ki korkulan olmadı ve orta sahada değişmez eleman olduğunu çoğu maçta kendini rakibe unutturarak gol pozisyonlarına kolayca girmesi ile gösterdi. Ama bu futbolcu çoğu kez yakaladığı fırsatları tepti. Onun için özel çalışmalar yapması gerekir düşüncesindeyim. Tecrübesini konuşturan Muhammet, takıma bu yönü ile güven aşıladı. Talihsizlik işte ya; ayak topuğundan sakatlandı ve takım, bu oyuncunun tecrübesinden mahrum kaldı. Fakat bir ay içinde sahalara tekrar döneceği söyleniyor. Sol açıkta oynayan Onur kısa mesafelerde bire bir adam eksiltmede ve nefis ortaları ile hücuma büyük katkı sağladı. Fakat bu futbolcunun bu özelliklerinin maksimum verim sağlaması için kendisine yakın olarak bir arkadaşının destek vermesi gerekmektedir. Orta sahada bir başka çok koşan ve pres yapan bir Yaşar gördük. Bu futbolcu zamanlamalarını iyi yaptığı zaman takıma ne kadar faydalı olacağını gösterdi. Büyük Serhat oyuna her girişinde itici güç olduğunu attığı akıl dolu paslarla belli etti. Fakat orta sahada iken topu gereksiz yere bekletmemesi ve ezdirmemesi gerekirdi. Hırslı ve tecrübeli olduğunu oynadığı futbol ile bizlere gösterdi. Takım Kaptanı Gürcan’ın soğuk kanlılığını burada anlatmaya gerek yok zannedersem. Takım arkadaşlarına ağabeylik yapmasının yanında her ileri çıkışında nasıl golle buluştuğunu da göstermesi takdirle karşılandı. Bu sene en çok Kadir bizi yanılttı. Geçen seneki Kadir gitmiş sanki başka biri gelmiş gibiydi. Oynadığı maçlarda geçen yıl gol rekoru kırıyordu ama bu sene deyim yerinde ise ofsayta düşme rekoru kırdı. Çoğu kez aceleci davrandı. Güçsüz gözükmesinin yanında pres yapma özelliğini de hiç ortaya koyamadı. Bunun yanında her zamanki gibi gol koklamada usta olduğunu attığı birbirinden güzel gollerle gösterdi. Mehmet Emin açık oynadığı zamanlarda acele etmediği zaman, kafasını kullandığı zaman ne kadar tehlikeli bir oyuncu olduğunu hızlılığı ve güçlülüğü ile gösterdi. Santrafor olarak oynadığı zamanlarda takıma daha fazla faydalı oldu. Zafer stoper olarak oynadığı yerini benimseyemedi. Sağbek olarak oynadığı tüm maçlarda burası benim yerim dedi. Türk futbol anlayışında olan ve futbolumuzun gelişmesini engelleyen basit ve kolayı yapma yerine artık göze mi hoş gelsin veya başka bir düşünce ile mi yansıtılan zoru yapmaya çalışma alışkanlığından Çayelispor da nasibini ilk yarı maçlarında aldı. İyi futbolcu aklını ayaklarına indirip uygulayabilen oyuncu demektir. Bu duruma teknik kadro ve özellikle de futbolcu kardeşlerimin dikkat etmesi gerekmektedir. Bu onlar için de önemlidir. Belki kendileri farkında değiller ama her maçta onları izlemeye birçok önemli insanlar geldiğine biz tanıklık ediyoruz. Yedek olarak bekleyen oyuncular olsun direk oynayan oyuncular olsun bu takıma ikinci yarı yapılacak defans, orta saha ve forvete 3-4 takviye, takıma bir soluk getirecek olup, takımın hedefe kilitlenip emin adımlarla yürümesini sağlayacaktır. 
Futbol takımı olsun diğer oluşumlar olsun altyapısız hiçbir başarı kolay kolay elde edilemez. Bunun en büyük hareket noktası da tesisleşmedir. Çayeli halkı olarak, Çayelispor için yapılmakta olan ve her gidişimiz
de yükselişini gördüğümüz ‘’CEM KETENCİ ÇAYELİSPOR TESİSİ’’ ile gurur duyuyoruz.

Çayelispor Futbol Takımı 06.12.2010 günü Çayeli İlçe Stadı’nda saat 13:30’da Pazarspor Profesyonel takımı ile yaptığı hazırlık maçını, maçın ikinci yarısının başında Muharrem’in penaltıdan kaydettiği golle 1-0 kazandı. Çayelispor’un bu maçtaki hırsı ve futbolu görülmeye değerdi. Maçın ikinci yarısında yedek oyuncularının tümünü sahaya süren Kenan Hoca, bu futbolcuların da son durumlarını görme fırsatı yakaladı. Çayelispor bu oyunu İle bizden tam not aldı.

Hazırlık maçından sonra Çayelispor Asbaşkanı, Diş Hekimi Hasan Kamil ile takımın son durumu, yeni transferler, tesisler ve daha birçok konuda görüşlerini aldığımız mini bir söyleşi gerçekleştirdik. Yaptığımız bu görüşmede Asbaşkan Diş Hekimi Hasan Kamil; ‘’Bizler yönetim olarak Başkanımız Mustafa Baltacı Bey’in önderliğinde karşılıksız bir sevda ile yola çıktık. Taşın altına elimizi hep beraber koyduk. Bu yolun çok zahmetli ve bir o kadar da sorumluluk yükü taşıdığını bilerek hedefi gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışma yürekliliğini içtenlikle içimizde hissettik. Bu kararı verirken arkamızda Çayeli halkının gücünün olduğunu biliyorduk. Esnafımız olsun işadamlarımız olsun bizleri hiç yalnız bırakmadılar. Taraftarlarımız maçlarımıza gelerek desteklerini gösterdiler. Onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu yıl işi daha başında sıkı tuttuk. Yolumuza emin adımlarla ilerliyoruz. Önemli olanın Play-Off maçları olduğunu biliyoruz. İkinci yarı öncesi 3 veya 4 futbolcu daha aramıza katacağız ve takımımızı gıpta edilen bir hüviyete kavuşturacağız. Bunun için her türlü zorluğu aşacağız. Bir kulübün olmazsa olmazlarında biri olan tesisleridir. İşte 1949 yılından bu yana 61 yıllık Çayelispor’un tarihinde bence bu bir milattır. Tesislerin yapımını üstlenen çok değerli Atıf Ketenci ağabeyimize bu vesile ile bir kez daha sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz. Ayrıca maddi ve manevi desteklerini her zaman gördüğümüz THY Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hamdi Topçu Bey’e de Çayeli Halkı olarak teşekkürü bir borç biliriz. İkinci yarıya bomba gibi bir Çayelispor geliyor. Bu yönüyle çok keyif alacağımız maçları seyretme olanağı bulacağız. Herkes hata yapabilir çünkü biz de insanız. Çünkü insan olan her yerde hata sürekli olacaktır. Herkes şunu iyi bilmeli ki; tüm samimiyetimle söylüyorum, bizim Çayelispor’un başarılı olmasından başka bir amacımız yoktur. Bizler Yönetim olarak çoğu kez ailemizi ikinci plana itmenin yanında işimizi de aksatma pahasına var gücümüzle mesaimizi Çayelisporumuz için harcıyoruz. İçimizdeki Çayelispor aşkı ve Çayelilik ruhu bizi böyle olmaya zorluyor ve bundan da gurur duyuyoruz. Takımımıza hep destek çıkalım. Allah’ın izni ile Bölgesel Amatör Lige ya çıkacağız ya da çıkacağız’’ dedi. 

Editör: HABER MERKEZİ