2009–2010 sezonuna iddialı olarak giren, gruplardan açık ara lider olarak Rize Birinci Amatör Play-Off ‘a katılmayı hak eden Çayelispor,  bu turnuvada taraftarlarını hayal kırıklığı uğratarak ve tüm futbol otoritelerini de şaşırtarak ümitlerini ve hedeflerini bir başka bahara erteledi.

Çayelispor Futbol Takımı 2009–2010 sezonuna büyük ve ciddi hazırlıklar yaparak başladı. Hedefi ise yıllardır özlemini çektiği ve geçen yıl büyük bir şanssızlık sonucu kıl payı kaçırdığı Üçüncü Lig idi. Herkes bu sene Çayelispor’un 3. Lig’e çıkacağına çok inanmıştı. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Bu durumu iyice analiz ederek gelecek vizyonu oluşturmakta fayda vardır düşüncesindeyim. Amacımız kişisel bazda irdeleme yapmak yerine toplum odaklı sebep-sonuç ilişkilerine yer vermektir. Ancak böyle yaparak doğruları bulabiliriz. Yoksa işin içinden çıkılmaz bir durumla karşı karşıya kalırız ki bu da hiç kimsenin istemediği bir sonuçtur.

Rize Birinci Amatör Ligi yıldan yıla kalite çıtasını yükseltmektedir. Bunu bu sene oynanan maçlarda gördük. Grup maçlarının dışında oynanan Play-Off maçlarında da bu olgu teyitlendi. Çayelispor geçen yıl olan mevcut kadrosunu büyük oranda koruyarak ciddi anlamda takviyeler yapmadı. Nasılsa bu kadro bu ligler için yeterli dedi. Oynanan maçlar sonunda ilerleyen haftalarda oyuncuya ihtiyaç olduğu sezinlendi fakat takviye yoluna her nedense gidilmedi. Duyumlarımıza göre de Teknik Yönetim ihtiyaç yok dedi. Yaklaşık 7–8 haftadan hatta daha fazla zamandır yazılarımızda değiniyoruz; bir takımın orta sahası çok önemli bu yoksa ileri üçlü boştur demek ve gol bulamazsınız. İşiniz şansa kalmış demektir. Futbolcuları yeteneklerine ve o günkü performanslarına göre değerlendirmezseniz onlardan maksimum verimi alamazsınız. Minimumla yetinirsiniz ki bu da Çayelispor hedefleri ile bağdaşmaz. Çok ciddi manada oyun, taktik ve futbolcu yer görevlendirme hataları yapıldı. Bu hatalar çok farklı yendiğimiz maçlarda da yapıldı. Karşı takımlar Çayelispor’un büyüklüğünden korktukları için maçın peşini bırakmaları sonucu oyundan düştüler ve maçı kolayca kazandık. Bu durum Play-Off maçlarına kadar sürdü. Bu maçlarda alınan başarısız sonuçlar beni hiç mi hiç şaşırtmadı. Çünkü bu oyun düzeninin bir yerde tıkanması an meselesi idi ve o da bu maçlarda ortaya çıktı. Çünkü bu maçlarda birlik ve beraberliğimizi kaybettik. Oyun içinde futbolcular birbirlerine çok bağırarak moralleri bozdular. Zaten taktik hataları ve oyun okuyamama sonucu takım gerçek gücünü gösteremedi.

Aslında Rize Amatör takımları içinde gördüğüm ve izlediğim kadarı ile en güçlü ve en iyi oyunu gösterebilecek takım Çayelispor idi. Diğer takımlar zaten biz sadece size yeniliriz diğerlerini rahat yeneriz diyorlardı. Taraftarı mükemmel, en yakın takımın taraftarına bile beş çeken görkemli ve görsel şov niteliği taşıyan bir destek kitlesine sahip. Üzüldüğüm konu bu kadar destek veren bu taraftarların stattan boynu bükük ayrılması olmuştur. Ne ummuştuk ne bulduk. Hatalar yapılmıştır, olan oldu şimdi önümüze bakma zamanı gelmiştir. Geçmişi unutalım fakat hatalarından ders çıkartarak. Herkes Çayelispor için el ele, gönül gönüle vermelidir. Böyle yaparsak Çayeli İlçemizi marka bir İlçe yapabiliriz. Gençlerimize de iyi alışkanlıklar kazandırarak onları topluma faydalı birer insan olarak yetiştirmeye katkı yapabiliriz. Amaç zaten geleceğimizin teminatı olan genç nesillerin iyi yetişerek Türkiye’mize fayda sağlayıp kalkınmamızın temelini sağlam olarak atmaları değil mi? Çabamız bu yönde olmalıdır. Çünkü globalleşen dünyada kurtuluş iyi insan gücünü yetiştirmekten geçiyor.

Çayelispor’un 2009–2010 sezonu değerlendirmesini ve gelecekteki projelerini en yetkili ağızdan dinlemek istedik. Bu amaçla Çayelispor Kulüp Başkanı Mustafa Baltacı Bey’den randevu istedik. Seve seve randevu talebimizi çok yoğun çalışma ortamı olmasına rağmen kabul etti. Kalemimizi, not defterimizi, fotoğraf makinemizi alarak büyük bir heyecanla yanına gittik. Kapıda bizi çok sıcak bir şekilde karşıladı. Bir dokun bir ah işit misali çok üzgün olduğu her halinden belli idi. Daha söze başlamadan ‘’ne diyeyim verilen emeklere yazık oldu, o kadar üzgünüm ki hala daha uykum düzenim düzelmedi’’ diyordu. 

Konuya hemen geçmekten üzgün olduğunu anladığımdan girmek istemedim. Kendisi aynı zamanda Çayeli Belediye Başkan Yardımcısı olduğundan işler hakkında bazı bilgiler aldım. Gelen gideni eksik olmuyor ki konuya gireyim. Herkesi büyük bir sabırla dinliyor, yardımcı oluyor ve güler yüzle uğurluyor. Kendisine ‘’İşin çok zor, Allah kolaylık versin sana’’ demekten kendimi alamadım. Saatler 17.00’ı gösterirken başlıyorum Çayelispor ile ilgili olarak kendisine sorular yöneltmeye. Ben soruyorum o da içtenlikle cevap veriyor. Bazen kendinden geçiyor, heyecanlı bir anlatımla sanki kendi öz işi imiş gibi anlatımlarda bulunuyor. Anlıyorum ki Mustafa Bey varını yoğunu ve mesaisini bu işe adamış gerçek bir Çayeli sevdalısı. İşte Çayelispor Kulüp Başkanı Mustafa Baltacı Bey’in kendi ağzından Çayelispor ile ilgili bir durum saptaması ve gelecek sezonla ilgili hedefleri: Çayelispor Kulübü olarak 2009–2010 sezonu Üçüncü lige çıkma hedefini seçtik. Bu amaçla çalışmalarımızı bu yönde yoğunlaştırdık. İlk olarak bu işin uzun ve zorlu bir süreç olduğunu bildiğimizden güçlü bir yönetim oluşturarak işe koyulduk. Gayet uyumlu bir şekilde çalışmalarımızı sürdürdük. Bu yönetimdeki arkadaşlar hiç karşılık beklemeden bu işe soyundular, kendi dertlerini unutup Çayelispor’un dertleri ile uğraştılar. Her zaman takımımızın yanında yer aldılar ve onları yalnız bırakmadılar.

Grup maçlarından büyük bir başarı ile açık ara lider çıktık. Play-Off maçlarında hiç ummadığımız sonuçlarla karşılaştık. Burada başarısız olduk. Başarısızlığın nedenlerini Yönetim olarak kendi aramızda analiz ettik. Bu bilgiler ışığında işi daha sıkı tutma ve ciddi manada kararlar alma yoluna gideceğimizi tartıştık. Şu an itibari ile sadece Muhammet Hocamız takımdan ayrılmıştır. Kendisine hiçbir karşılık beklemeden Çayelispor’a yaptığı katkılardan dolayı Çayelililer adına çok teşekkür ediyoruz. Muhammet hocamız Çayelispor’a bundan sonrada her türlü katkıyı yapmaya çalışacağını belirtmesi bizleri son derece mutlu etmiştir. Kamuoyunun bilmesinin istediğim bir noktada şudur hiçbir oyuncumuza dair bir karar alınmamıştır. Hepsi bizim oyuncularımızdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün'Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim' sözünü düstur alarak gelecek sezona dair uygulayacağımız politikalar kesinleştikten sonra tüm kamuoyuna açıklayacağız.

Herkes rahat olsun. Çayelispor güzide İlçemizin bir takımıdır ve ona göre yönetilmeye layıktır anlayışını benimseyen insanlarız. Aslında ben çok yoruldum. Başkanlık kimsenin tekelinde değildir. Samimi ve içtenlikle söylüyorum; yapmak isteyen varsa buyursun. Ama biz bu işe her şeyimizi verdik ve pes de etmeyiz. Yönetimdeki arkadaşlarım da aynı benim gibi düşünüyorlar. Et ve kemik gibi birbirimize bağlıyız, çünkü Çayeli sevdalısıyız ve Çayeli’ni karşılıksız seviyoruz. Bundan başka amacımız da yoktur. Biz bu yıl sadece Amatör takım ile ilgilenmedik. Çayelispor tarihinde bugüne kadar görülmemiş bir şekilde altyapıya önem verdik. Çünkü biz biliyoruz ki üst yapı alt yapı olmadan süreklilik kazanamaz ve başarılı olamaz. Onun için gençlerimize çok büyük önem verdik. Onları güzel ahlak ile donatmak için ve iyi huylar kazanmalarını teşvik için spora yönelttik ve bu konuda birtakım aktiviteler gerçekleştirdik.

Bu yaptıklarımız diğer ilçelerin yanında Rize dışından da büyük ilgi gördü ve övgüyle bahsettiler. Burada basının bize verdiği destek çok etkili oldu. İlgi gören saygın bir kulüp özelliğine büründük. Çayelispor Rize Bölgesinin en eski kulüplerinden biridir. Bu takımın oyuncusu formasını hak eden oyuncu olmalı, onu gerçekten terletmeli. Benim futbolcum gerektiğinde tekmeye kafasını sokacak cesaret ve anlayışta olmalı. Bu tip futbolcuları Çayelispor’a bu sene inşallah kazandıracağım. Bütün gayretim bu yöndedir. Her basamakta ister futbolcu ister idareci ister teknik heyet olsun sorumluluk duygusu içinde hareket etmeli ve taşıdığı konumun hakkını vermelidir. Çayelilik budur işte.

Tesisleşme atağımız yakında başlayacak. Çok ciddi ve Rize Bölgesini bırakın bir amatör takım düzeyinde tüm Türkiye’de ses getirecek projelerimiz var. Zamanı geldiğinde bunları bir bir açıklayacağız. İşadamlarımızla çok ciddi görüşmelerimiz oluyor ve bunlar devam edecek. Onlardan Allah razı olsun, desteklerini bizlerden esirgemiyorlar. Maddi açıdan Kulübümüzün hiçbir sıkıntısı yok şu anda. Bu bizim açımızdan çok büyük bir şanstır. Bunu en iyi şekilde değerlendireceğiz.

Çayelispor Futbol Takımımızı her zaman yağmur çamur demeden maçlarına ve antrenmanlarına gelerek destekleyen Büyük taraftarlarımıza çok teşekkür ediyorum. Hedefimizi gerçekleştiremediğimiz ve onları bu vesile ile üzdüğümüz için onlardan özür diliyoruz. Fakat takımlarını desteklemeye devam etmelerini, önümüzdeki sezon karşılarında bomba gibi bir Çayelispor bulacaklarının sözünü veriyorum. Verdikleri manevi desteğin bizler için çok büyük ve anlamlı olduğunun farkındayız. Onlara layık olmak için daha çok çalışma uğraşısı peşindeyiz. Rahat olsunlar, çünkü gıpta edilecek bir ekip oluşturmanın gayreti içindeyiz.

Çayelispor için bu sezon uğraşı veren tüm kategorideki futbolcularımı, teknik yöneticilerimi, yardımcı elemanlarımı tebrik ediyorum. Ellerinden geleni yaptıklarına inanıyorum. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızı, sivil toplum örgütlerimizi, esnaflarımızı İşadamlarımızı, sanayi kuruluşlarımızı, görsel ve yazılı basınımızı bizlere verdikleri destek için tebrik ediyorum ve teşekkürlerimizi iletiyorum. Birlik ve beraberlik içinde Çayeli İlçesi’nin kenetleşerek her şeyin üstesinden dün geldiği gibi gelecekte de geleceğine inancımızın sonsuz olduğunu belirtiyor, herkesi kucaklaşmaya ve destek vermeye davet ediyorum.

Bütün spor kamuoyunun da bilmesini istiyorum ki Çayelispor gerek taraftarı gerek tesisleri ve yapılacak tesisleri ile gerekse halkı ve kalitesi büyüklüğünün yanında yönetimi, oynadığı futbol ve kattığı lezzet, kalite ile Rize İlinde 3.Lige çıkmayı ve oynamayı hak eden bir takımdır.

Editör: HABER MERKEZİ