Çocukluğumuzun radyo anonsuydu:
Sıcaklık 4 derece, zemin futbol oynamaya müsait!
“Belli ki TRT spikeri mikrofonu ısıtıyor yoksa zemin nasıl müsait olmaz. O kadar adam sahaya çıktı, tribünlerde binlercesi zemine mi soracaklar futbolu” diye düşünürdük.
Çocuk aklımız işte.
Yirmi yıl öncesinden bir radyo anonsu. Yirmi yıl sonra aynı manzaralar. Avni Aker’in üstünün açık ve zeminin toprak olduğu dönemlerde herhalde şimdiki bakan Faruk Özak top oynamıştır.
Yani anlayacağınız epey geriye gittik.
Konu bu değil. Avni Aker’in canına okunmasına üzüldüm, sonra belki bu vesileyle stad projesi canlanır diye düşündüm.
Yok. İmkansız, kimsede tık yok.
Koca Trabzon kenti, koca Trabzonlular sus pus. Sanki her şey normal, sanki her şey planlandığı gibi gidiyor.
Galiba ve gerçekten Trabzon büyük, Trabzonspor da.
Biz küçüğüz. Ne Trabzon’un ne Trabzonspor’un içini doldurmaya gücümüz yetmiyor.
Buna hepimiz dahiliz.
Bordomavi.net şimdilerde ikincisini hazırladığı kitabın ilkine ‘Bize Her Yer Trabzon’ demişti. Soğuk ve karlı bir Trabzon gününde işlenen Avni Aker cinayeti ve ölen zeminden sonra aklıma işte bu geldi.
Bize Her Yer Trabzon olsun.
Bugün İstanbul’da, haftaya Rize’de, öbür hafta Samsun’da olsun.
Sonra bir iç saha maçını Adana’da oynasın. Başka birini Urfa’da.
Zonguldak mesela, Uzun Mehmetler de görmeli Trabzonspor’u.
Trakya’ya ya da Ege’ye mutlaka uğranmalı. Bir maçlığına da olsa.
Trabzonspor bir zamanlar Anadolu’nun, öteki Türkiye’nin, karşı kıyılarındakilerin simgesiydi. Bugün yaşı 20’lerde olanlar 68 kuşağından ne anlıyorsa, aynı yaş grubu 70’lerin 80’lerin Trabzonspor’undan aynı şeyi anlıyor. Onun için hazır elde fırsat varken Anadolu açılımının tam zamanı.
Editör: HABER MERKEZİ