12 Eylül 1980 askeri darbesi Türk siyasi hayatındaki partileri tümüyle kapattıktan sonra 1983 yılında çok partili hayat kaldığı yerden yine ihtilali yapanların lütfüyle yeniden start almıştı… Yeni kurulan partilerden biriside ANAP(anavatan partisi) idi.

Merhum Turgut Özal’ın liderliğinde kurulan ANAP, siyasi tarihimizde yaptıkları ve yapamadıklarıyla bugün itibariyle mazideki yerini almıştır diyebiliriz!… Dört eğilimi birleştirme iddiasıyla yola çıkan bu parti,1987 yılında siyasi yasakların kalkmasıyla irtifa kaybetmeye başlamıştı. ilk seçim yenilgisini  Özal liderliğin de 1989 yılında mahalli seçimlerde alan ANAP,daha sonraki yıllarda bir türlü eski şaşaalı yıllarına geri dönemedi!…

1991 yılında Merhum Özal’ın Cumhurbaşkanı olması sonucu yapılan kongrede, Türk siyasi tarihinde bir ilk gerçekleşti ve Mesut Yılmaz, Yıldırım Akbulut’tan hem Genel Başkanlığı hem de Başbakanlığı alarak ANAP kongresinden galip çıktı…

Kaçkar Gazetesinin yayın hayatına başladığı yıllarla çakışmıştı Mesut Bey’in genel başkanlığı ve başbakanlığı. Bilindiği gibi Sayın Yılmaz Başbakan olarak ilk icraatı “erken seçim” kararı almak oldu… Yılmaz’ın bu kararı belki de siyasi hayatının ve başında bulunduğu ANAP’ ın sonunun başlangıcı oldu diyebilirim. O günlerde Sayın Yılmaz erken seçim gerekçesini şöyle ifade ediyordu “ Biz, iktidardan kaçmak için değil, yeniden ve tartışmasız iktidar olmak için erken seçime gidiyoruz” ama umduğu gibi olmadı. Demirel liderliğinde ki DYP birinci parti oldu ve SHP ile koalisyon kurarak ANAP’ı ilk defa muhalefette bıraktı.

Mesut Yılmaz’ın almış olduğu erken seçim kararı ve takıp ettiği siyaset o günlerde tartışılıyordu, bizde Kaçkar Gazetesinde bu haberlere ve yorumlara yer veriyorduk… Bir sayımızda “Mesut’a sahip çıkmak” başlığı ile çıkan yazımda” Ben Mesut Yılmaz’ın, bir varmış bir yokmuş tekerlemesine bazı yazarlar gibi müstahak olduğunu düşünmüyorum… Bizim Yılmaz’a sahip çıkmamız, O nun halkımızın değerlerine, bu değerler üzerine politika yapmasına endekslidir”  demiştim… O gün ki bu yazıyı bana yazdıran gerçek bugün bile beni düşündürmekte! Zira Mesut Yılmaz ve ANAP üzerine her eleştirel bakışımız bazı hemşerilerimizin bize ve doğal olarak Kaçkar Gazetesine galiz küfürlerle saldırmasına sebep oluyordu. Bugün o arkadaşlardan çoğu Mesut Beye sırt çevirmiş ve AKP de siyaset yapmaktalar!

2001 seçimlerinde baraj altında kalan ANAP’ta, Mesut Yılmaz Genel Başkanlıktan ayrıldı. Yeni Genel Başkan Ali Talip Özdemir oldu, kısa bir süre sonra Nesrin Nas bu göreve getirildi… Bütün bu çalışmalar ANAP’ı eski şaşaalı günlere döndüremedi! 3 Kasım genel seçimlerinde Mesut Yılmaz, hemşerilerinin kadirşinaslığı sayesinde bağımsız olarak yeniden TBMM ne seçilmeyi başardı. ANAP’ın yeni genel başkanı olan Erkan Mumcu, Yılmaz’a attığı kazığın ceremesini çekerek, seçimlere dahi bu partiyi sokma becerisi gösteremedi!

Bütün bunları neden hatırlattım… Geçen hafta ANAP kongresi vardı, duyanınız olmamıştır diye hatırlatma yapayım dedim! Sadece tabela partisinin genel başkanı olmak için birkaç aday kıyasıya yarıştı ve ipi Salih Uzun göğüsledi! Gazetelerde bile küçücük puntolarla geçiştirilen bir haber olarak kaldı ANAP’ın bu kongresi!

Şimdi iki şeyi merak ediyorum. Birincisi, aktif siyasete dönen Sayın Mesut Yılmaz, Genel Başkanlığını yaptığı ANAP için ne düşünüyor…İkinci merakım, ANAP’ın iktidarda olduğu zaman bu partiye toz kondurmayan ama iktidardan düşünce ikballerini AK Parti de arayan kişilerin, gemiyi nasıl ve hangi gerekçelerle terk edeceği!...

Görüşmek üzere, Allaha emanet olun… 

Editör: HABER MERKEZİ