Başbakan Erdoğan Beyoğlu ilçe kongresinde konuştu. Konuşmasını genel olarak geçen hafta Bayrampaşa kongresinde bir kaç soru yönelttiği Doğan Medya Grubu Başkanı Aydın Doğan'a ayırdı. İşte tüm Türkiye'nin kilitlendiği Erdoğan'ın konuşması;
İŞTE O GÜN GELDİ
Geçen hafta Aydın Doğan'a bazı sorular sordum ve 1 hafta süre verdim. Çıkın açıklayın dedim. Açıklamazsınız, 1 hafta sonra ben açıklarım dedim ve o gün geldi. Son 5 gündür çizilenleri birlikte değerlendireceğiz. Bazı taşları yerli yerine oturtmak için bu değerlendirmenin önemli olduğuna inanıyorum. 16,5 milyon insanın oyunu almış bir partiyiz.
HORTUMLARI KESİLDİ RAHATSIZLIKLARI BAŞLADI
Bu rahatsızlık neden biliyor musunuz? Hortumlar kesilecek demiştik. Hortumlar kesilince rahatsızlıklar başladı. Çünkü geçim kaynakları orasıydı. Ordan geçiniyorlardı. Bu hortumlar kesilince o alıştıkları büyüme bitti. Bunları bu konuda çok rahatsız etmeye başladı.
Aydın Doğan medyası eski defterleri karıştırması gibi acaba ben AKP'ye nereden vururum gayretleri içerisinde koştururuken, biz de Elmadağ rampalarında acaba on yıllarda yapılamayan bu yolları nasıl duble yol olarak açarız kaygısını taşıyoruz. Aramızdaki fark bu.
DEDİKODULARLA BİZ DEĞİL SİZ UĞRAŞIYORSUNUZ
Bakıyorsunuz bir akşam Erzurum'da, bir akşam Gaziantep'te, bir akşam Bitlis'te koşturuyoruz. Amacımız Türkiye'yi muasır medeniyetleri seviyesine çıkaracağız. Dedikodularla uğraşan biz değil siz siniz Aydın Doğan grubu.
GÜNAYDIN KÖŞE YAZARI GÜNAYDIN
Bugünde çıkmış birisi akıl veriyor. Sizlerden gelen işaretlerle bizim birşey takip etmemize gerek yok. En az sizin kadar takip ediyoruz. Eğer siz bizi takip ediyor olsaydınız, daha yola çıktığımız ilk günde vekil arkadaşlarla yaptığımız konuşmada makamların mevkilerin gelip geçici olduğunu söylediğimi bilirdiniz. Biz gideceğimizi biliyoruz bay köşe yazarı sen çok geç kaldın.. Günaydın.. Keza biz Başbakan olunca bunu öğrenmedik.. Neyse geç de olsa uyandın..
YANLIŞ YAPAN CEZASINI ÇEKER
Deniz Feneri davası neticesinde mahkeme iddianamede yer alan hangi iddiaların doğru hangi iddiaların yalan olduğuna karar verecek. Biz hiçbir zaman yanlışın ve yanlış yapanın yanında yer olmadık ve de olmayacağız. Halkımız bizi hiçbir zaman böyle suistimallerin içersinde görmedi bundan sonrada görmeyecek. Varda yanlış yapan cezasını çeker, bedelini öder.
İnsani yardım amacıyla toplanan paralar konusunda usulsüzlük yapıldığı iddiası çok önemli bir konudur. Bu konudaki tavrımız çok nettir. Ancak bu konudaki geçerli karar mahkemelerindir. gazete sahiplerinin değil.
DOĞAN GRUBU İFTİRA KAMPANYASI YÜRÜTÜYOR
Aydın Doğan'ın 5 gazetesi ile 3 televizyonu topyekün bir iftira kampanyası yürütüyorlar. Partimizi ve hükümetimizi de hedefe oturttular. Şİmdi diyecekler ki Başbakan bizi hedef gösterdi. Eee sen beni gösteriyorsun. Yok öyle yağma. Yerini bileceksin..
BAŞBAKAN'A BÖYLE İFTİRA ATILIR MI
Doğan'a açıklama yapması için çağrıda bulundum. Ben derdini biliyorum ama sen çık açıkla dedim. Peki ne oldu iftiraları ispatladı mı? Hayır. Alman mahkemesine baskı yaptığımı Alman savcısı yalanladı. Bana para verildiğinin iftira olduğu kanıtlandı. Başbakana böyle ağır bir iftira atılır mı? Kimsenin buna haddi de hakkı da yoktur.
MAAŞLI SİLAHŞÖRLER VAR
5 gün bekledim düzeltirler diye. Düzelttiler mi? Hayır. İftiraya devam ettiler. Maaşlı silahşörleri var. Benim maaşlı silahşörlerim yok. Onlar da çok rahatsız olmuş beyefendiler. Bu iktidara Doğan grubunun desteğiyle değil halkın desteğiyle geldik.
Kendi kanalında çıkmış iftiralara devam ediyor. Kendi adamları bile sorulara verdiği cevaplara 'Pek bizi tatmin etmedi' diyor. Ama kendi köşelerinde sipariş usulü yazmaya devam ediyorlar. Yerin kulağı var , herşeyi duyuyoruz.
KİMSİN SEN! SEN KİME ÜLTİMATOM ÇEKİYORSUN
Bizim iftiralara cevabımızı yayınlamadılar. Tek yanlı karaalamaya devam ettiler. Biz bağımsız bir medyayız, basın özgürdür, istediğimizi yazarız dediler. Bağlı oldukları bir basın konseyi ültimatom çekmiş bize. Sen kimsin, kime ültimatom çekiyorsun ya. Biz susalım sen de kapat diye açık açık yazdılar. Bizim meshebimiz bu kadar geniş değil. Yok öyle yağma!
MEDYA TERÖRÜNE DEVAM ETTİNİZ
5 gün bekledim gerçekten samimi olsaydınız cevap hakkına saygı gösterdiniz. Gerçekler oraya çıktığından iftiraları düzeltirdiniz. Kaldı ki gerçekleri ortaya çıkarıp doğruları yazmak sizin asli göreviniz. Medya terörü estirmeye devam ettirdiniz. Öyle kuru gürültüye papuç bırakacak değiliz. Geçti o günler.
Hilton oteline imar talebi de mi haber değeri taşımıyordu. Rezidans yapmak istiyorlardı Erdoğan müsade vermedi diye bu yaygara başladı. Belediye Başkanı'mı da aradım 'Sakın Ha. Yanlışa düşme' dedim. Ve nihayinde aradı ve gerekli cevabı da aldı. Oradan da kapı kapalı ve şimdi ki mekanizmayı başlattılar. Eskiden bu yöntemle çok şey aldılar. Ama biz 'verdim gitti' demiyoruz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var diyoruz.
KENDİLERİ DIŞINDAKİLERE YANDAŞ MEDYA DİYORLAR
Doğan Grubu'nun kontrol edemediği bağımsız gazete ve televizyonlar var da Allah'tan milletimiz doğruları öğreniyor. Şimdi sindiremedikleri bu kuruluşları yandaş medya olarak nitelendirmeye başladılar. Bazı yanlışlara yataklık etmeye çalışan insanlar da var. Ama ne yazık ki Türkiye'de bütün iftiralara göğüs germesi gereken Başbakan veya Cumhurbaşkanı mertebesidir. Hakkımızdaki iftiraları görüyorsunuz ama biz Ya Sabır çekiyoruz.
TALEPLERİNİ KABUL ETSEYDİK ŞİMDİ DOSTTUK
Eğer haksız taleplerini karşılasaydım şimdi bunları konuşmayacaktık. İyi bir dost olacaktık. Bundan sonra da bizden hiçbir haksız talebine olumlu yanıt alamayacaksın sayın Doğan. Halkımıza ihanet etmedik bundan sonra da etmeyeceğiz. Hesabını ona göre yap. Bedeli neyse biz ödemeye hazırız. Her türlü medya terörüyle hukuk içinde sonuna kadar mücadele edeceğiz. Aydın Doğan medyası herşeyi yazar diyip geçemeyiz. Bunu basın özgürlüğü olarak kabul edemeyiz. Böyle medya diktatörlüğüne boyun mu eğeceğiz. Aydın Doğan'ın geçmişte iktidarlarla mahrem görüşme ve yazışmalarını tek taraflı olarak yayınladığını biliyoruz.
ŞAPKALARINI KARIŞTIRIYOR
Bana gönderdiği mektuplarda yayıncı ve işadamı olamk üzere iki şapkasını olduğunu söylüyor. Aksini söylese de o bu şapkaları birbirine karıştırıyor. Bu da benim bana gönderdiği mektuplara verdiğim cevap olsun.
Sayın Aydın Doğan medyada çok sesliliği önemli bulduğumu bilmeniz lazım. Grubunuzun yayıncılığında söylediğiniz şapkaları karıştırmamak kaydıyla siz de yerinizi alıyorsunuz.
Ensonhaber
