Gel de üzülme yani.
Memleketin geleceği birkaç kendini bilmezin koltuk sevdasına kurban gitmiş.
'Merkez sağ'daki birleşmeden söz ediyorum daha doğrusu birleşememeden. Dün 'Söz Sende'nin konuğu Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'dü. Aygün ile kredi kartlarını konuşmak için bir araya gelmiştik  ama söz dönüp dolaşıp DYP-ANAP birleşmesine geldi. Aygün bir dönem hepimizin umutla baktığı bu birleşme için büyük uğraş vermişti. Bakın aramızda nasıl bir diyalog geçti:
-Başkan elinizi vicdanınıza koyun, birleşmeyi Erkan Mumcu mu, yoksa Mehmet Ağar mı bozdu?

-Erkan Mumcu bozmadı.
-Ağar deneyimli bir siyasetçi. Olacakları göremedi mi?

-Ağar deneyimli ve iyi bir devlet adamı, siyaset ayrı şey. Etrafındakilere hayır diyemedi, ANAP'a listede yer vermekten son anda caydı.
-Demirel sizin aracılığınızla Erkan Mumcu için 'İçi boş teneke, sadece ses çıkarıyor' derken Mumcu'yu suçluyordu ama…

-Demirel de yanılıyor. Mumcu o konuda hiç suçlu değil.
-Yani Ağar'ın çevresindekilerin koltuk sevdası yüzünden mi bu noktaya gelindi?

-Aynen öyle oldu!
-Yani 4. Partinin Meclis'e giremeyişi, AKP'nin yükselişi… Hep birilerinin koltuk sevdası yüzünden mi?

-Maalesef öyle. Olaylar beni bile siyasetten soğuttu.
-Ağar ile küs müsünüz? Babanızın cenazesine bile gelmemiş.

-Ben küs değilim, çok kırgınım. Telefonlarıma çıkmadı ben de seçim arifesinde adaylıktan çekildim. Sonra beni gördüğü yerde selam vermedi. Babam ölmüş, gelmedi. Ölüm bu küslük olur mu? 18 yıllık dostum. Yine de küs değilim, kırgınım.
Yorum mu? Ne yazayım artık? Siz söyleyin!
Editör: HABER MERKEZİ