ŞİŞLİ Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Trabzon’da önemli açıklamalar yaptı. Dün geldiği Trabzon’da Maçka ilçesine bağlı Hamsiköy?de şenliklere katılan Sarıgül, öğle saatlerinde ise helikopterle Rize'nin Anzer yaylasına geçerek, burada düzenlenen festivalde hazır bulundu. Mustafa Sarıgül, seçim sonuçlarını değerlendirmek için yurt gezileri yaptığını belirterek şunları söyledi:

 

BUNLAR DEMOKRAT OLAMAZ


'Seçimde sandığa inanmayan, 'Elimden geleni yaptım ama oy vermediler' diyenlerle mücadele etmek için buradayım. Seçimlerde halka ve sandığa küsülmez, halka kabahat bulanlar asla ve asla halkçı olamazlar. Milletin vekilini genel merkezden tayin edenler demokrat olamazlar. Parti içinde uzlaşma aramayanlar, uzlaşma istediklerinde inandırıcı olamazlar. Yola çıktıklarını, yolda gördüklerine değişenler asla uzlaşmacı olamazlar. İnönüleri, Karayalçınları, Altan Öymenleri göreve çağırmayanlar, onlarla bütünleşmeyenler, bu seçimde yolda gördükleri yeni arkadaşları alarak, sosyal demokrasiden uzak bir görüntü sergilediler. DSP, SHP ve ANAP'ın oyları olmasaydı CHP ne yazık ki barajın altında kalırdı.''

 

ONLARI DEMİREL DE AYAĞA KALDIRAMAZ

 

Baykal'a destek veren 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e de seslenen Sarıgül, şöyle devam etti:


'Baba'ya sözlerimin başında saygılarımı sunuyorum. Ama sevgili Demirel siyaseten yerde sürünenlere acımış olmalı. Yerde sürünenleri ayağa kaldırmaya çalışıyor ama nafile... Onları Demirel bile ayağa kaldıramaz. Demirel iyi siyasetçidir. Kalkacaklarını bilse zaten bu sözleri söylemez. İki kişi arasındaki telefon konuşmasını sızdıranlar, evine çekilmiş Demirel'den medet umuyor. CHP'yi bu hale getirenlerin biraz utanmaları gerekir diye düşünüyorum. 'Bana oy verirseniz Cumhuriyet kazanacak, Atatürk kazanacak' dediler, kaybettiler. Atatürk'ü, Cumhuriyeti seçim terazisine koyma cüretini gösterdiler. Ama Atatürk ve Cumhuriyet kaybetmedi, bu densizliği yapanlar kaybettiler. Cumhuriyet hepimizin cumhuriyetidir, Atatürk hepimizindir. Bunları kimse artık siyaset malzemesi olarak kullanmasın.''

 

İNANÇSIZ İNSAN BOŞ BİR TENEKEDİR

 

Seçimde hezimete uğradığını ileri sürdüğü Deniz Baykal'ın imamları suçlamasına tepki gösteren Mustafa Sarıgül, şöyle konuştu:

 

'İnançlı bir ailenin çocuğuyum. İnançsız insan boş bir tenekeye benzer. Allah bizi inançlarımızdan geri koymasın. İsmet İnönü'nün, Mustafa Kemal Atatürk'ün, Turan Güneş'in, Ahmet Şener'in, Orhan Eyüboğlu'nun, Mustafa Üstündağ'ın CHP'deki talebesiyim. CHP adına bütün imamlardan özür diliyorum. Hepsi bizi affetsin.
Baykal seçimlerden sonra evinden birkaç gün çıkmadı. Çok ayıp ediyorsun Sayın Baykal. Senin hiç mi kusurun yok? Geçen seçimde partide bir din adamımız vardı. Vitrine çıkarıp her dakika onu gösteriyordun. Adam partiden zor kaçtı gitti. Kimi getirdiysen artık yok. Zülfü Livaneli, Kemal Derviş, Yaşar Nuri Öztürk... Şimdi İlhan Kesici var. Bilin ki o da yarın yok olacak.


Benim kitabımda asla başarısızlık yazmaz. Ben koltuğa bağlı mücadeleyi asla vermedim. Baykal ve arkadaşları demokratik devlet ve hukuk düzenini korumayı düşünmüyorlar, sosyal demokrasiyi iktidara getirmeyi düşünmüyorlar, sadece kendi yandaşlarını göreve getirmeye çalışıyorlar.


Onların tek emeli İş Bankası'nın üzerinde oturmaktır. İş Bankası'ndan, CHP'den, imamların üzerinden ellerini çeksinler.''



AKP’ye oy verenler bize dönecekler



AKP'ye oy verenlerin, son kez bu partiyi tercih ettiğini öne süren Sarıgül, gelecek seçimde o seçmenlerin oylarını kendilerinin alacağını savundu. Sarıgül şöyle dedi:
'Bunun örneği Şişli'de var. Şişli'de biz yüzde 70 oy alıyoruz. 230 bin seçmenin olduğu bir yer. Türkiye'nin önemli bir mozaiğidir. Biz dil, din, ırk, mezhep, kültür farkı gözetmiyoruz. Allah'ın verdiği gücü herkesten yana kullanıyoruz. Kendi sekreterimizi milletvekili yapmayız, İsmet Paşa'nın torununu seçilemeyecek yere asla koymayız. Bize bir adım gelene biz on adım gideriz. Baykal ve şürekası, sadece kendi yandaşlarını milletvekili yapmaya uğraşıyor. İtaat edip kölelik yapanları milletvekili listesine koyuyorlar. Bulunduğu ille hiçbir ilişkisi olmayan insanları, ahbap çavuş ilişkisi içinde aday gösteriyorlar. 20 milletvekilini genel merkez tayin edecek, gerisini parti içi demokrasi ile halledeceğiz.''

Cumhurbaşkanı uzlaşı ile seçilmeli


Mustafa Sarıgül, cumhurbaşkanı seçiminin ulusal uzlaşmayla çözülmesi gerektiğini de ifade ederek, 'Bazı makamları zorlamamak, germemek lazım. O makam hepimize ait olan bir makamdır. Yüzde 90'ın sempatisini kazanması gerekir orada oturan kişinin. O süreçte iki parti de gergin politika izledi. Bunların uzlaşmayla çözülmesi gerekir. Dayatmacı mantığı doğru bulmuyorum. Partiden daha önemli olan, cumhuriyetin korunması'' diye konuştu.

 

karadeniz 

Editör: HABER MERKEZİ