Başbakan Tayyip Erdoğan, Hindistan'da siyasî kariyeriyle ilgili iddialı açıklamalarda bulundu. Beraberinde Yeni Delhi'ye giden işadamlar ile akşam saatlerinde bir araya gelen Başbakan Erdoğan, yerel seçimlerin sonucuna ilişkin olarak, partisi ve kendisine olan özgüvenini ortaya koydu. Başbakan Erdoğan, 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce de söylediği, 'İkinci parti olursak liderliği bırakırım' açıklaması ile muhalefete meydan okudu.

'PARTİM İKİNCİ OLURSA LİDERLİĞİ BIRAKIRIM'
Edinilen bilgiye göre Erdoğan, toplantıda 'Seçimlerde partim ikinci olursa genel başkanlığı bırakır, çeker giderim.' dedi. Oberoi Oteli'nde basına kapalı olarak yapılan toplantıda Hindistan gezisini değerlendiren Başbakan, burada işadamlarının sorunlarını dinledi. İş dünyasının temsilcilerinin bürokratik oligarşi konusundaki şikayetlerini destekleyen Erdoğan, kendisinin de bir başbakan olarak hâlâ bürokrasiyle uğraştığından dert yandı. Özel sektör-hükümet dayanışmasıyla bürokrasiyi aşacaklarına inandığını dile getiren Erdoğan, 'Bakın ben mücadeleden yılmadım, yılmayacağım. Oy kaygım yok. Milletim beni iktidardan alırsa başımızın üstünde yeri var. Hiçbir şeyi iktidar kaygısıyla yapmıyorum ve açık söyleyeyim, seçimlerde partim ikinci olursa genel başkanlığı bırakırım.' dedi.

İŞ ADAMLARINI DİNLEDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Oberoi Oteli'nde Türk işadamlarıyla geziye ilişkin bir değerlendirme toplantısı düzenledi. İşadamlarının sorunlarını dinleyen Başbakan, kendisine yöneltilen soruları tek tek not aldı. İşadamlarının sorularını toplu olarak cevaplayan Erdoğan, en fazla 'bürokrasi ve bankalardan alınan kredilerin erken çağrılması ile ilgili serzenişler' üzerinde durdu. Krediler konusunda kendisinin de bankalara uyarılarda bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince ile bir araya geldiğini ve bu konudaki sıkıntıları kendisine aktardığını söyledi.

İNSAF EL İNSAF! BANKALAR İLAVE RANT PEŞİNDE
Erdoğan, Özince ile olan diyaloğa ilişkin şunları söyledi: 'TBB'yi toplantıya çağırdım. Merkez Bankası'nın alınan döviz kredileri karşılığında yüzde 11 teminat aldığını ve o teminatı geri istediklerini söylediler. Peki bunları halka verecek misiniz, diye sordum. 'Hayır' dediler. İnsaf, el insaf. Bankalar bir senede 11 milyar dolar kazandı. Buna rağmen taşın altına ellerini sokmuyorlar. Bunlar ilave rantın peşinde. Bankalar anlayışsız, ürkek ve korkak. Gerekirse biz Ziraat Bankası olarak bir kamu bankasını devreye sokacağız.' (Zaman)
Editör: HABER MERKEZİ