Rizeli bir gazetecinin Sn. Meral Akşener'in Rize programındaki hadiseler sonrası telefonla beni arayıp, geçmişte Tayyip Bey’inde Rize’de benzer olaylarla muhatap olduğunu biliyoruz. Bunu siz daha iyi bilirsiniz diye başlayan sohbetimizde; Refah partisi ve Ak partinin kuruluş döneminde bizzat şahsımın ve arkadaşlarımın şahit olduğu birkaç örnek vermiş, bu olayların hiçbirisinin Türkiye siyasetine katkı yapmadığını , bilâkis toplumu daha da ayrıştırdığını, Sn. Akşener’in Tayyip bey Netanyahu benzetmesinin çok çirkin ve yakışıksız olduğunu, ancak bunun cevabının en yüksek tonda dahi olsa siyaseten verilmesi gerektiğini , sözlü veya fiili şiddet yönteminin kabul edilemez olduğunu söyledim. Mesele tamamen bundan ibaret iken, konu bazı basın yayın organları ile sosyal medya mecralarında çarpıtılarak sunulmuş, maalesef bazı hemşehrilerimizde hiçbir araştırma yapmadan konuya balıklama atlamıştır.

Bunlardan biriside yaşına, tecrübesine ve kişiliğine her zaman saygı duyduğum, her gördüğümde ve bulunduğumuz ortamlarda en ufak bir nezaketsizlik örneği göstermemeye çalıştığım Eski Rize Milletvekilimiz Sn. Ahmet Kabil’dir. Sn. Kabil'in birkaç gün önce kendi Facebook hesabından şahsımla ilgili yaptığı açıklamalar kendisine, şahsiyetine ve tanıdığımız kadarıyla Ahmet Kabil profiline hiç yakışmamıştır.

Yaşı itibariyle sekseni aşmış ( Allah uzun ömürler versin ), babamdan daha büyük bir büyüğümüze , herbir cümlesi asılsız hezeyanlarla dolu ifadelerine cevap vermeyi arzu etmiyorum. Çünkü siyasetçilerin sosyal medya üzerinden iletişim kurmalarını doğru bulmam. Şimdilik sadece şununla yetineceğim. Bir defa benim telefon görüşmemde ne Rahmetli Başbakanımız Sn. Mesut Yılmazın ne de Sn. Cumhurbaşkanımız Sn. R. Tayyip Erdoğan’ın şahsiyetlerini incitecek bir kelime dahi yoktur.

Olmamıştır ve olamazda. Siyasi hayatım boyunca basın önünde ANAP’ın ve diğer partilerin yanlış bulduğum politikalarını siyasetin üslubu içerisinde elbette değerlendirmiş ve eleştirdiklerimde olmuştur. Ancak hiçbir siyasi liderin hele hele Rahmet-i rahmana kavuşmuş olanların ruhunu incitecek tek bir kelimem dahi yoktur. Ben bir siyasetçiyim.

Siyasete Refah partisiyle başladım. Ak partiyle devam ettim şimdi ise Deva partisindeyim. Elbette yanlış gördüğüm politikaları, siyasi anlayışları , ilkesizlikleri eleştiririm. Ama konuyu siyasi ahlâkın dışına kesinlikle taşımam. Şu anda yerel bir siyasetçi değilim. Partimin Genel merkez yöneticilerindenim. Bunun içindir ki ikametim doğal olarak Ankara’dır. Ancak Ankara’da hergün Rize’den gelen birkaç hemşehrimi ağırlamaktan da onur duyuyorum. Sn. Kabil sizleride ve bu yazımı okuyan tüm hemşehrilerimide beklerim.

Sizlerde farklı partilerde siyaset yaptınız. Anavatan partisi kurulduğunda kime oy verdiğinizi sorgulamam benim haddim olmadığı gibi, benim ne zaman kime oy verdiğimi sorgulamaya kalkmanız da sizin haddinize değildir. Yukarıda anlatmaya çalıştığım bilgiler dışında herhangi bir gazete veya sosyal medya organlarında benim ismimi kullanarak yapılan tüm açıklamalar doğru değildir, yalandır. Şahsımı hiçbir şekilde bağlamamaktadır. Kamuoyuna ve aziz hemşehrilerime saygılarımla duyururum.
 

Editör: HABER MERKEZİ