DEVA Partisi Çayeli İlçe Başkanı Mehmet Kemal Arıcı yaptığı açıklamada ülke ekonomisinin düzeltilmediği taktirde Türk halkının fakirleşeceğinin altını çizdi.

Arıcı, Çay Haber Gündem programında Ahmet Bayraktutan’ın sorularını yanıtladı. Başkan Arıcı yaptığı açıklamada ülke ekonomisine değindi.

Başkan Arıcı’nın satır başları;

- “Ekonomi düzeltilmeden diğer işlere geçmek mümkün değil”

“Deva Partisi olarak ülkemizin birinci sorunu ekonomi olduğunu düşünüyoruz. Ülkenin ekonomisini düzeltmeden diğer sorunlara geçmek mümkün değil. Ekonominin de bağlı olduğu bazı kıstaslar var. Ekonominin güzel olması için ülkede demokrasi insan haklarının çok gelişmiş ve Avrupai standartlarda olması lazım. Eğer bir ülkede demokrasi, özgürlükler rahat hareket etmeler kısıtlanmaya başlanırsa buna bağlı olarak ekonominin ibresi de aşağıya gitmeye başlar. Bu tekerleği yeniden icat etmek değil olağan bir şeydir. Ülkelerde öncelikle güven olması gerekmektedir. Kapitalizm, kapital, sermaye ürkek bir canlıya benzer. Ürktüğü zaman kaçar yani para ülkeden kaçar. Paranın ülkeden kaçması demekte o ülkenin yoksullaşması demektir. Bizim son dönemde yaşadığımız, girdiğimiz akımda da ülkeye para gelmiyor. Tam tersi ülkedeki yabancı sermaye kaçıyor. Satabilen her şeyini satıp yurtdışına gitmeye çalışıyor.”

- “Dış güçler saldırdı esprisi yapıyorlar”

“Para basarak bir ülke kalkınmaz. Sen maaşları ödemek için 24 saat para basarsan maaşlar ödenir ama ülke fakirleşmeye yönelik ibre döner. Senin bastığın her para dolar kurunun da yukarı çıkması demektir. Bazen komik şeyler oluyor. “Dış güçler saldırdı doları yukarı çıkardı” doları yukarı çıkardı diye espri yapıyor, ben espri olarak kabul ediyorum. Dünyanın hiçbir yerinde dış güçlerin müdahalesiyle bir ülkenin kuru yukarı çıkardığının örneği görülmemiştir. TL basarsın bastıkça kur yukarı gider. Hiçbir ülke hiçbir ülkenin dolar kurunu ayarlayamaz. Tamamen merkez bankası ile ilgili olaylardır bunlar. Bugün 10-11’leri gördü yarın 15’leri gördü 20yi görür. Bunun bir limiti yok şurada duracak diye bir kuralda yok. Durması demek senin piyasadaki TL’yi çekip azaltman demektir. Eskiden merkez bankası kasasındaki para arttıkça piyasadan parayı toplar ve yakardı imha ederdi. O yaktığın miktar senin paranın uluslararası arenada yukarı çıkması demektir. İnsanlarımız para çekerken fark etmişlerdir, paralar jilet gibidir elini keser dikkat etmezseniz.”

- “Doların artması Türk halkının fakirleşmesi demektir”

“Dolar kurunun yukarı gitmesi demek Türk halkının yoksullaşması demektir. Bazılarının dediği gibi “dolarla mı maaş alıyorsunuz?” çok komik geliyor insanlara. Dolarla maaş almıyoruz ama dolar bazında maaşımız gittikçe eriyor. Bundan 30 yıl önce Çin’de 30 dolar asgari ücret 300 dolar olmuş. Bizde asgari ücret 280 dolar. Yani 30 senede Çin’in 30 dolarda 300 dolara getirdiği maaşları maalesef bizdeki 500 dolardan alıp 280 dolara indirmişiz. Doların her puan artması demek Türk halkının fakirleşmesi demektir. Bunun sorumlusu hükümettir. Hele son zamanlarda 20 senedir devleti yöneten hükümetin getirdiği noktadır bu.”

- “Paralarına para katıyorlar”

“Rize’de yaşayan bir insan olarak üzülerek gidişatı seyir ediyoruz. Gübre fiyatları anormal bir şekilde gidiyor. Bunun bir nedeni var. Monopol yaratılmış. Gübreyi ülkeye getiren firmalar belli. O insanlar paralarına para katıyorlar çok zengin oluyorlar. Fakat bir de ikinci kısım var bizim halkımız gübreyi alıp kullanan kısım var. Eskiden destek fonları vardı kesim paraları vardı. Kesim paralarıyla gübre alınıp bahçeye serilebiliyordu. Fakat şimdi geldiğimiz nokta önümüzdeki sene 7 bin liradan konuşuluyor. Önümüzdeki sene kesim parasının yarısı değil belkide 4-5 katı gübreye ödemek zorunda kalacaklar.”

Editör: HABER MERKEZİ