Dilek ASLAN

Saadet partisi İl divan toplantısı parti binasında yapıldı. Toplantıya Kendirli Belde Başkanı Salih Uzun eski il başkanı Hasan Uzun ve partililer katılırken açılış konuşmasını Saadet partisi il başkanı Cemil Çolak yaptı.

Saadet partisi il başkanı Çolak, Son günlerde Türkiye nin planlı bir gerginliğin ve kaosun içine çekilmek istendiğini ifade ederek, “. Ergenekon operasyonu ve PKK’ya yönelik sınır ötesi harekât’ın ardından Adalet ve Kalkınma Partisi’ne açılan kapatılma davası ile gerginlik zirveye çıkmıştır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kapatılması istemi ile ilgili olarak açılmış bulunan dava, parlamenter demokrasi sistem açısından son derece kaygı verici bir gelişmedir. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdırlar. Herhangi bir siyasi partiyi bir takım değerlendirme ve yorumlar ile kapatma tehdidi altında bulundurmak demokrasinin gelişip serpilmesine, güçlenmesine engel olmak anlamına gelir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti; bürokratik oligarşinin, egemen olduğu, keyfi uygulamaların yapıldığı basit ve ilkel bir devlet değil, çağdaş bir hukuk devletidir.”dedi.

Bu dava ile bir yandan ülkenin imajı ciddi şekilde zedeleneceğini söyleyen Saadet partisi il başkanı Çolak, “öte yandan zaten çok hassas dengelerle ayakta durmaya çalışan ekonomik yapı daha da zayıflayarak, istikrarsızlığa hızla yuvarlanabilecektir. Yine Saadet Partisi olarak milli iradenin tecelli yeri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni derhal toplanarak, bu soruna kalıcı çözümler üretmesini bekliyoruz. Ülkemizde gerginlik meydana getiren olaylar cereyan ederken milletimizin gözünden ve gündeminden kaçırırcasına TBMM’den önümüzdeki elli yılı etkileyecek olan 5737 sayılı vakıflar kanununu geçirdiler. Kanunun çıkma sırasında ve çıktıktan sonra cereyan eden olaylar neticesinde halkımız Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü baltalayan tasarıyı tartışma fırsatı dahi bulamamıştır. Vakıflar; İslam medeniyetinin en önemli kurumlarından birisidir. Zayıfın, mağdurun, ihtiyaç sahibi her varlığın, insan yada hayvan ayrımı yapmadan hizmetine koşan büyük bir medeniyetin derinliğinin yeryüzüne yansımasıdır. Maalesef yıllardan beri ülkemiz üzerinde oynanan en alçakça oyunlardan biri, terör belası oldu. Ülkemiz üzerindeki Sevr planlarından hiçbir zaman vazgeçmeyen emperyalist güçler, sık sık bu oyunu sahneye koydu. Taşeron PKK terör örgütü eliyle ülkemizi istikrarsızlaştırmaya, milletimiz arasına nifak tohumları ekmeye çalıştı. Bu ülkenin kalkınması, bu milletin refahı için harcanabilecek milyarlarca dolar, terör belası yüzünden heba oldu” dedi.

Çolak sözlerini noktalarken, Bugün terörle anılan bölge, 1970 e kadar huzur ve barış içerisinde olan bir bölge olduğunu söyleyerek, “ Daha sonra barış gönüllüleri ve çekiç güç sayesinde ülkemizin bölünmez bütünlüğünü hedef alan PKK terör örgütü kuruldu. En yetkili isimlerinde ifade ettiği gibi taşeron PKK örgütüne silah temini sağlayan ABD, İsrail ve AB bugün PKK’ya yönelik çalışmalara destek vermektedir. Bu da bizi endişelendirmektedir. Çünkü asla unutulmamalıdır ki ABD’nin verdiği bir desteğin üç temel özelliği vardır:Mutlaka mukabil bir teklif veya taahhüdü içerir, Kendi çıkar ve hedeflerini önceler, Kalıcı değil, geçici destektir.

Türkiye’yi Türk- Kürt kavgasına sürüklemek isteyenler şunu iyi bilmelidirler ki, Türk-Kürt kardeşliği bu topraklarda yeni yeşermeye başlamış bir filiz değil, kökü 1000 yıllık din, tarih ve kültür birliğine dayanan ulu bir çınardır. Çanakkale’de, Sarıkamış’ta, İstiklal Savaşında Türk’üyle, Kürdü’üyle, aynı vatan, aynı ideal, aynı din için can verdiğimizi asla akıllarından çıkarmamalıdırlar. Bundan önce olduğu gibi bundan sonrada umut Milli Görüştür. Kırılanı onarmak, döküleni toplamak yine bize düşecek. Bu yüzden inancımızı, kararlılığımızı asla yitirmedik yitirmeyeceğiz” dedi.

Editör: HABER MERKEZİ