Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çayeli İlçe Başkanlığının düzenlediği ‘Çay ve Çayeli’nin sorunları’ paneli dün akşam Çayeli Kültür Merkezinde düzenlendi.

Sunumunu MHP Rize İl Başkanı Zeki Mayi ile İlçe Başkanı Hayati Kork’un yaptığı ve Çay Televizyonundan da naklen yayınlanan panele Rize Ticaret Borsası Meclis Başkanı Resul Okumuş,  Rize Eğitim Fakültesi Derneği Başkanı Muhammet Sarı, Rize Ülkü Ocakları Başkanı İmdat Önçırak, Çayeli Ziraat Odası Başkanı Mustafa Demirci, Çayeli Ziraat Odası Meclis Başkanı Süleyman Mert, Çayeli Ziraat Odası Danışmanı Ali Küçükislamoğlu, Çayeli Muhtarlar Derneği Başkanı Mehmet Sarı, Çayeli Muhtarlar Derneği Başkan Yardımcısı Yaşar Topçu,  Çayeli Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Dinçer Karaoğlu, Çayeli Ülkücü İşçiler Derneği Başkanı Cihan Suiçmez, Çayeli Ülkü Ocakları Başkanı İsmail Bayraktutan, DP Çayeli İlçe Başkanı Selman Kalyoncu, ANAP Çayeli İlçe Başkanı Muhammet Safi, çok sayıda fabrika sahibi ve üreticiler katıldı.

Açılış konuşması yapan MHP Çayeli İlçe Başkanı Hayati Kork; katılımcılara ilgilerinden ötürü teşekkür ettikten sonra sözü Milliyetçi Hareket Partisi Rize İl Başkanı Zeki Mayi’e bıraktı.

Panelin iki bölümden oluşacağını belirten MHP Rize İl Başkanı Zeki Mayi, panel hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Mayi; “Buradaki amacımız Türk Çayının ve Çaydan geçimi sağlayan 204 bin çay üreticisi ve buna bağlı 2 milyon insanın Karadeniz insanının sorunlarına çözüm bulmak ve bu gibi panellerin sivil toplum örgütlerinin de yaygınlaştırarak çay konusundaki bilgi kirliliğinin giderilmesi için tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının Türk çayının geleceği ve müstahsilinin aydınlatılması için çaba sarf etmeliyiz” dedi.

Sivil toplum örgütleri adına ilk sözü alan Çayeli Ziraat Odası Başkanı Mustafa Demirci, sözlerine “Burası Çayeli, Çay TV’de canlı yayındayız tabiî ki de konumuzda çay olmalı” dedi. Çayın yıllardan beri gelen sorunları olduğunu ve bu sorunlar hakkında bilgiler veren Demirci, “Çay üst kurulu Rize’de olmalıdır. Ayrıca çok tartışılan emtia borsasının da Çaykur’a zarar vermemesi durumunda gerekli bir sistem olduğunu benimsiyorum” dedi.

Daha sonra söz alan Rize Eğitim Fakültesi Derneği Başkanı Muhammet Sarı; “MHP İl Başkanı Zeki Mayi’nin parti kimliğini ön plana çıkarmadan düzenlediği bu paneller için kendisine teşekkür ediyorum ve düzenlenen bu panellerin de çay sektörüne katkı sağlamasını Allah’tan niyaz ediyorum. Bu sektörü yıllardan bu yana yakından takip ettiğim için çok farklı ve tehlikeli olaylarla karşılaştım. Karşılaştığımız bu farklı ve tehlikeli olaylarda elimizden geldiğince önemler aldık. Çay bu bölgenin geçim kaynağı, kimsenin buna zara vermesine müsaade edemeyiz. Son aylarda gündemde olan emtia borsası, çay kanunu gibi konularda vatandaşın kafası karışık. Vatandaşın kafasındaki bu belirsizlik giderilmelidir. Çaykur bölgede üreticisiyle, çalışanıyla dev bir kuruluş, bu kuruluş emtia borsası içerine dahil edildiğinde nelerin olabileceği, Başbakanımıza varıncaya kadar konuşulup endişeler iyi tespit edilirse sorunların hal olacağını düşünüyorum” dedi. Çayeli’nin sorunları konusunda da birinci önceliğin Eğitim Fakültesi olduğunu belirten Sarı, “Eğitim Fakültesinin yeri konusunda yerel yöneticilerimizle önemli aşamalar kat ettik. İlçemizdeki her kesimin bu konuya duyarlı olmalarını istiyorum” dedi.

Çayın gelişimi ile ilgili bilgiler veren Rize Ticaret Borsası Meclis Başkanı Resul Okumuş, “çok tartışılan emtia borsasının kuruluş aşamasının eski valimiz Kasım Esen döneminde başlamıştır. Emtia borsası hakkında bilgi kamuoyuna verilmeli. Emtia borsası alış veriş yaptığımız Pazaryeri gibidir.  Bu konuda hep birlikte tartışıp kararlar almalıyız. Bir taslak hazırlanıp bu taslat da siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ile paylaşılmalıdır. Çay yıllarca siyasi bir unsur haline getirildiği için sorunları birikti ve halledilemedi. Yanı başımızdaki Gürcistan’daki durum ortada,  el ele vererek pastayı büyütmemiz lazım. Üretici daha kaliteli çay toplayıp sanayici de daha iyi çayı üretmenin hesabını yapmalıdır. Çaykur bizim değerimizdir kimse kaybolmasını istemez. Çaykur piyasanın denge noktasıdır” dedi.   

Çayeli Muhtarlar Deneği adına bir konuşma yapan dernek başkan yardımcısı Yaşar Topçu; “Çayeli’nde bulunan 87 muhtar arkadaşımızın ve vatandaşımızın geçim kaynağının çay olmasından dolayı bu konuda söyleyeceğimiz iki kelime olmalıdır diye düşünüyoruz. Biz Çaykur’un özelleştirilmesine karşıyız. Emtia borsasının içeriğini tam anlamıyla bilmesek de borsanın var olmasından yanayız. Ayrıca bu tür panellerle emtia borsasının tam anlamıyla üreticilere anlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Çaykur kadar özel sektöründe çay konusunda elini taşın altına koymalı. Çay konusu gönül alma ile konuşulmaz, herkes açık olmalı, açık konuşmalı” dedi.

Konuşmanın ardından Rize MHP Rize İl Başkanı Zeki Mayi, Çayeli Muhtarlar Birliğine panele katılımlarından ötürü teşekkür ederek, Rize Muhtarlar Birliğinin AKP’den icazet alamayıp ta Rize’de yapılan çay paneline katılmamasını kınadı.  

Daha sonra kürsüye gelen Çayeli Ülkücü İşçiler Derneği Başkanı Cihan Suiçmez, 'bu panelin işçi kesimi için, işçilerin hakları için faydalı olacağı inancındayım. Çaykur’da çalışan ve 120 günü doldurmadan dışarıya çıkartılan işçi kardeşlerimizin de haklarının dile getirileceği panellerinde yapılmasını diliyorum” dedi.

Emniyet hizmetlerinde can ve mal güvenliği hakkında bilgiler veren Çayeli Ziraat Odası Danışmanı Ali Küçükislamoğlu, “Çayeli’nde araç sayısında özellikle yaz aylarında yaşanan artıştan ötürü bir park sorunu olmaktadır. Ayrıca Çayeli’nde mobese sistemi çalışamaz hele gelip ömrünü tamamlamıştır. Mobese’lerin yenilenmesi gerekmektedir” dedi.

Panelde sivil toplum örgütleri adına son konuşmayı yapan Çayeli Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Dinçer Karaoğlu, “Çay sektörünün bir ayağı da taşımacılıktır. Taşımacılık konusunda da sıkıntılarımız vardır. Ama bunun yanı sıra özel sektörün bu yıl peşin para ile üreticiden yaş çay alırken, önceki yıllarda üreticiden aldığı yaş çay karşılığında verdiği senetleri halen daha ödememiş olması özel sektörün çay üreticisini kandırmaya devam ettiğini göstermektedir. Çay hayatımızın olmasa olmazıdır. Bu konuda herkesi bilinçli olmaya davet ediyorum” dedi.

Daha sonra siyasi partiler adına ilk konuşmayı yapan DP Çayeli İlçe Başkanı Selman Kalyoncu, “Maalesef 1980 de 90 bin olan Çayeli’nin nüfusu şuan 50 bine düşmüştür. Bununda sebebi çay konusunda hep Başbakanlardan medet umarak susarak sessiz kalınmış değerli arakadanlar ‘ağlamayan çocuğa meme vermezler’ artık Rizelinin kalbi durma noktasına gelmiştir. Ben buradan Rize’ye 45 tane çay fabrikası kazandıranları alışmamanızı istiyorum.  Bu bölgede bir rahatsızlık var, hastalık var, hastalık bir aspirin vermek ile tedavi olmaz. Artık bir tedavi verin bize ölüme doğru gidiyor bu millet” dedi.

Çay ve Çayeli’nin sorunları konusunda sorular soran ANAP Çayeli İlçe Başkanı Muhammet Safi, “seçimlerde verilen vaatlerin hangisi yerine getirilmiştir. Verilen vaatler ve sorunların hiç birisi giderilmemiştir. Ayrıca Dağdan inen teröristler kahramanlar gibi karşılanırken, orada görev yapan Mehmetçikler ve aileleri perişan içerisindedir” dedi.

Siyasi parti konuşmaların ardından ikinci bölümde konuşan MHP Rize İl Başkanı Zeki Mayi, Şu an gündemde olan Emtia Borsasının konuşulması gereken en son konu olduğunu ifade etti. Mayi, öncelikle yapılması gereken şeyin talepleri karşılayacak bir Çay kanun taslağı olduğunun altını çizerken, Çaykur Genel Müdürlüğünce hazırlanmış olan taslağı da sert bir dille eleştirerek bu mevcut taslağın bir ihanet belgesi olduğunu savundu. İkinci çay kanunu taslağının da ikinci ihanet belgesi olmasın, aksi takdirde MHP olarak sokağa inip mitingler düzenleyeceklerini belirten Mayi, taslak birileri tarafından servis yapılıyor, taslağı hazırlayanların iyi gözden geçirmelerinin gerektiğini ifade etti.

Dikkat çekilmesi gereken noktanın Çaykur’un özelleştirilip özelleştirilmemesi konusu olduğunu belirten Mayi, “Çaykur Genel Müdürlüğünün özelleştirme kapsamına dahil eden hiçbir taslağı kabul etmemiz mümkün değil. Dünyanın her yerinde kurumların başındakilerin görevinin o kurumu kar ettirmek olduğunu, şu an Çaykur’un fabrikalarının yarısında Fuel-Oil kullanıldığını, özel sektördeki fabrikalarınsa daha ucuz olan kömürü kullanması çok ilginç. Bu uygulamanın Çaykur’u iflasın eşiğine sürüklediğini ve böylelikle özelleştirmenin yolunun açıldı. Çaykur’un tam 564 trilyon gibi rekor bir görev zararı bildirimi yapmasının da açık örneği” dedi.

İki tane Başbakan çıkaran Rize’nin geçim kaynağı olan çayın en önemli sorunu kaçak çayı 24 saatte halledebilecekleri bir soruna duyarsız kalındığını belirten Mayi; “Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunun 28/0672006 tarih, 121. birleşiminde ve 336 plan dönemi sonuna gelindiğinde özelleştirme işlemleri sonunda kanunun hava, deniz ve ulaşım ile lokomotif vagon üretimi, şeker tütün ve çay üreticilerinin işlenmesi petrol kimya sanayi ve diğer maden işletmeciliğindeki payın azalması hedeflenmiştir buna karşın hava meydanlarının işletmesi posta hizmetleri ile kıyı emniyetini sağlaması anlamında faaliyete gösteren kitlerin plan döneminde özelleştirilmesi Merkezi hükümet tarafından ön görülmektedir ve bunun yankıları mecliste hala mecliste tartışılmaktadır. Bunlardan en önemlisi bünyesinde 204 bin çay müstahsili ve bu çaydan geçimini sağlayan yaklaşık 2 milyon kişinin Çaykur’un özelleştirilmesiyle sefalete sürüklenmesi ve göçe zorlanması içler acısıdır” dedi.  

Çaykur’un stoklarında şu an itibariyle tam 75 bin ton kuru çay bulunduğunu özel sektörle beraber bu sayının 100 bin tona ulaştığını, bunun birkaç yıl içinde tüketilen çay ile aynı miktar da stoklara sahip olunacağı anlamına geldiğini ifade eden Zeki Mayi, “kaçak çayın ülkeye girişinin biran önce engellenmesi tek yol. Arıca çaylıkların yenilenmesi gerekiyor. 70 yıllık çaylıklardan eskisi gibi verim alınmasının beklenmemeli ve devletin yenilenecek çaylıklarla ilgili bir kaynak ayırması gerekmektedir” dedi.

Çayın sorunlarını ve çözüm önerilerini sıralayan Mayi,  “sorunlarının; Sektörün itibarı, Umutsuzluk Tüm Kesimlerde, Kalite ve çeşitlilik, Ödemeler Müstahsil, Piyasa düzeni kararsızlık, Arz ve talep düzeni, Sektörsel ve uluslar arası iletişim, İhracat problemleri, Ödeme garantisi, Kamuoyundaki kargaşa ve bilgisizlik, Çaykur özel sektör kopukluğu, Teknoloji yetersizliği, Marka Yetersizliği, Gübre ve Toprak Durumları, Çay Bahçesinin yaşlılığı, Yaş Çay Taban fiyatının belirlenmesindeki problemleri, Özel Sektörün kendine buyruk çalışması, Çaykur düşük kapasite ile çalışması, İhracatın eski yıllara nazaran çok düşmesi, Dünyanın kullandığı yeşil çay, soğuk çay, beyaz çay üretiminin düşüklüğü olarak açıkladı. Çözüm önerileri olarak;  Çay kurun kar edilen kurumlar arasına getirilmesi ve Çay kurun özelleştirilmesi kapsamından çıkarılmasıyla ilgili çalışmaların yapılması, Mevcut fabrikaların kapasite artırımına gidilip Çay kurun piyasa dengesini kurması, Mevcut hükümet çay kanunu ve emtia borsası, çay kanunun yapılanması içinde emtia borsası olabileceğini düşünmekteyiz” dedi.

 

Editör: HABER MERKEZİ