Ramazan ayındayız ya, kavgaya, gürültüye yer yok…
 
Ben de bu nedenle sizi oldukça rahatlatacağına inandığım bir olayı bugün yazacağım…
 
Olay Rize’ye bağlı İyidere ilçesinde yaşanıyor…
 
Tarih, geçmiş zaman değil, geçtiğimiz hafta…
 
***
 
Biliyorsunuz Sayın Başbakanımız geçtiğimiz hafta Rize’deydi… Bu seyahati her ne kadar çevrecilerle ve dış politika konularındaki açıklamalarıyla gündeme gelmiş olsa da, aslında tüm TV ve ajansların kayda aldığı ama neden servis etmedikleri bilinmeyen bir hadiseye şahit oldu…
 
İşte sayın Başbakanımızı gülmekten kırıp geçiren bu olay Rize Seyahatinin ikinci gününde İyidere ilçesinde yaşandı. Normal programında saat:17:00’de İyidere’de açılışı öngörülen “Mukaddes Kalkavan Sağlık Merkezi” açılışı Başbakan’ın yoğun programları ve yol güzergahında gösterilen yoğun ilgiden dolayı yaklaşık 3 saat gecikmeyle akşam sekize kaymıştı.
 
Açılış programına önceden gelerek sahne düzeni ve protokol düzenini sağlayan görevliler Başbakan’ın açılış mahalline gelmesiyle anonslarını yaptı ve dinleyicileri hazırladı.
 
Başbakan, buradan bir başka açılışa ve oradan da Rize Spor’daki bir toplantıya yetişecekti, bu nedenle iyidere’deki programa hızla geçildi.
 
Kürsüye ilk olarak İyidere Belediye Başkanı Ahmet Mete çağrıldı. Alkışlar eşliğinde kürsüye gelen Ahmet Mete, önce protokole bir göz attı, çünkü oldukça ağır bir protokol vardı. Başbakan Erdoğan, Eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Hayati Yazıcı, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım Bakanı Mehdi Eker, Milletvekilleri, Vali, üst düzey tüm devlet erkanı…
 
Başkan Ahmet Mete önce bu kadar ağır protokolü süzdükten sonra elindeki bir kağıdı önüne koyup sözlerine başladı ve herkesi selamladı…
 
Sayun Başbakanum, İyidere’ye, ana yurdunuza hoş celdunuz, sefalar geturdunuz….”
 
Başkanın vurgulu hitabı alkışlarla bitiyordu…
 
Ahmet Başkan tekrar, “Başbakanum, hoşceldunuz, sefalar ceturdunuz, Rizemize onur verdinuz…” diyerek devam etti…
 
Herkes şaşırmıştı, çünkü aynı hitap üçüncü kez söyleniyordu ve Ahmet Mete Başkan bir türlü devamını getiremiyordu…
 
Bir yandan da elindeki kağıdı bir havaya kaldırıyor, bir yere bırakıyordu Ahmet Başkan, ama nafile, en sonunda, “Başbanum” dedi…Ve uzunca bir süre bekledi…
 
Dinleyiciler, protokol devamı gelmeyen bu hitabın neden kesildiğini merak ederken Ahmet Mete Başkan ağzındaki baklayı çıkarttı… “Sayın Başbakanum, kusura bakmayun, gözlüğümü belediyede unutmuşum, yazıyı okuyamayrum, ama sizin için okumaya devam edeceğum…”
 
Akşamın o mahur vaktinde başta sayın Başbakanımız ve eşi olmak üzere tüm protokol nasıl gülüyor, İyidereliler nasıl gülmekten yerlere yatıyor anlatamam…
 
Ahmet Başkan kararlıdır, yazıyı okuyacak, ama nafile…
 
Bu kez ikinci bombayı patlatıyor, “Sayun Başbakanum biz sizi 5’te bekliyorduk, siz sekizde celdunuz, hava karardu. Ha ben bu yazıyı okuyamayrum, size de diyeceklerum vardı ama, bilahare onları size söyleyeceğum…
 
Başbakan Erdoğan nasıl gülüyor…
 
Protokol resmen kırılıyor…
 
Ahmet Mete Başkan sempatik bir şekilde kürsüden ayrılıp protokoldeki yerine geçince bir türlü okuyamadığı yazıyı istiyorum..
 
Yazı, büyük harfle ve 14 puntoyla yazılmış, ince karakter bir yazı… Yanındaki yardımcısı diyor ki, “Başkanum, keşke yazıyı büyütseydik….”
 
Ahmet Başkan rahatlamış tabi, gayet sakin bir şekilde “Gözlüğüm olsaydu ha bunu da okurdum” demesin mi!!!
 
***
 
İşte böyle, Sayın Başbakanımızın Rize seyahatinde her ne kadar siyasi mülahazalar olsa da, fıkralara taş çıkartan bu olayda yaşandı…
 
Karadeniz insanının güzelliği, doğallığı neler ortaya çıkartıyor değil mi?
 
FATİH BAYHAN - HABER 7
Editör: HABER MERKEZİ