Başbakan Tayyip Erdoğan ile Washington'da bulanan danışmanı Cüneyd Zapsu HABERTÜRK ANA HABER'de Murat Ongun'un sorularını yanıtladı. İşte TÜSİAD'ın laiklik uyarısından, Erdoğan'ın ABD ziyaretine Zapsu'nun yorumları..
Murat Ongun: Belki Türkiye’den uzaktasınız ama haberiniz vardır. Bugünkü Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı’nda TÜSİAD’ın gündeminde de Yeni Anayasa taslağı ve onun üzerinden yürüyen laiklik tartışmaları vardı. TÜSİAD çok çok özetle hükümete “Laiklik konusunda daha hassas ol ve oraya odaklanma” dedi. Ama mesela TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ bu kaygının nedeni hükümetin bazı üyelerinin ve AK Parti’nin bazı milletvekillerinin geçmişteki söylem ve eylemleri dedi. Merak ediyorum, Cüneyd Zapsu’nun TÜSİAD’ın bu eleştirileri hakkındaki görüşlerini…
Cüneyd Zapsu: Şimdi ben de 85 yılından bu yana TÜSİAD üyesiyim. O yüzden TÜSİAD’ın neleri önemsediğini bildiğimi tahmin ediyorum. Her sivil toplum kuruluşu gibi TÜSİAD'ın da, bu konudaki düşüncesini söylemesi gerekir. Yani o konuşsun, bu konuşsun gibi bir şey olamaz. Herkesin konuşması lazım. Zaten istenilen de bu. Konuşulması gerekir. Tabu değil. Sivil olması gerekir. Ancak burada, bilmiyorum bugünkü toplantı konusunda hiçbir fikrim yok. Sizden şimdi duyuyorum. AK Parti’nin eski milletvekillerinin görüşmeleri, konuşmaları dediniz az önce. Herhalde yanlış bir bilgilendirme olması lazım. Ak Parti’nin 2. Dönem Milletvekilleri var şu anda. Onların da mı bu konuda TÜSİAD Başkanı’nın hoşuna gitmeyen bir konuşması oldu, neden rahatsız oldu bilemiyorum neden bahsedildiğini. Ancak eskiden olanlar başka şey. Şu an mesele nedir onu anlayamadım. Bir de ‘Laiklik’ konusuna niye geliniyor onu da pek anlayamıyorum. Laiklik zaten üzerinde şu anda konuşulması bile abes olan bir şeydir. En önemlisi, sosyal devlet, laik devlet dediğimiz hadise ve bunun da birinci mesulu hükümettir. Herkesten fazla hükümettir. Hiçbir kurum veya bir örgüt değildir. O yüzden buraya odaklanmanın yanlış olduğunu düşünüyorum.
Ama tekrar söyleyeyim asıl mesele bunların konuşulmuş olmaya başlaması ile başarılı olduğumuzu gösteriyor.
VİDEO İÇİN TIKLAYIN
Murat Ongun: Sayın Zapsu, Başbakan Erdoğan’ın Amerika temaslarına dönecek olursak, aslında temasların yoğun bölümü daha sonra olacak. Bu hafta içinde önemli ziyaretler oldu. Nicholas Burns’ün ziyaretini kastediyorum. Bugün Amerika Dış İşleri Bakanlığı Sözcüsü Tom Casey’in bir açıklaması oldu ve Tom Casey’i Washington’un ortakları İran’ı BM denetimine açmaya ikna etmeli dedi ve ekledi Türkiye de bu konuda istisna değil. İran ile Türkiye arasında doğalgaz konusunda bir mutabakat zaptı var. Bakan Güler de Ramazan ayı sonunda İranlı muadil ile masaya oturacaklarını belirtti. Belki de anlaşma imzalanacak. İranla olan bu zabıt, Türkiye-Amerika ilişkilerinde bu dönemde çok belirleyici bir unsur olacak mı? Bu gerginlik nasıl aşılabilir?
Cüneyd Zapsu: Tabii ki ben sadece kendi fikrimi söyleyebilirim. Bence Amerika Birleşik Devletleri önce bir fikrini oluşturması lazım. Burada kesin bir şey oluştuğunu zannetmiyorum. Onların da ne yapmak istediklerini bilmeleri lazım ki ondan sonra desinler Türkiye şunu veya bunu yapsın diye. Bizim her komşumuzla olduğu gibi İran’la da ilişkimiz bambaşkadır ve bizim de enerji ihtiyacımız ortada. Yerimiz, durumumuz lojistik açısından stratejik durumumuz ortada. Bakın ben kendim biliyorum. Bundan 5 sene, 10 sene evvel, bırakın 5 seneyi 10 sene evvel ne deniyordu? 2 sene evvel ne deniyordu? Şu anda bambaşka söylemler oluşuyor. Bence burada hiçbir problem çıkmayacak. Yani Türkiye ile İran ilişkisi, Türkiye ile Amerika arasında herhangibir kısıntıya yer vermeyecek. Bu tabii ki benim şahsi kanaatimdir.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDE BİR İLK
Murat Ongun: Ak Parti iktidarının Sayın Başbakan’ın dile getirdiği bir hedefi var. “İktidarının ikinci döneminin sonunda kişi başına geliri 10 bin dolar yapmak. Ak Parti’nin 2002 seçimlerinin ardından iktidara geldiğinden beri söylediği bir unsur da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin geçici 5 üyesinden bir tanesi olmayı başarabilmek. Yeni bir seçim olacak. Başbakan’ın da onlarca liderle görüşmesi var Amerika seyahatinde acaba bu konuda Türkiye bu kez başarıya ulaşabilecek mi birincisi, ikincisi 20 dakikalık Erdoğan- Bush görüşmesinden ne bekliyorsunuz?
Cüneyd Zapsu: 10 bin dolar hedefi bana göre en önemli hedeftir. Çünkü böyle bir hedefe ulaşmak için ilk başta kavga veya problem olmaması gerekir. Kavga veya problem olan bir yerde, bir ülkede, istikrar olmayan, komşularıyla, ticari partnerleriyle problem olduğu takdirde sorunlar aşılmaz. İlk başta içeride istikrar olması gerekir. İçeride problem olduğu takdirde 10 bin dolar hedefine ulaşılmaz. 10 bin dolara sıkıntısız ve kavgasız bir ortamda ulaşılabilir. Öte yandan bu seyahatin amacı, “Bush’la görüşmek” değil. Bu seyahatin amacı Birleşmiş Milletler toplantısı. Birleşmiş Milletler’de ise ilk önemli konu, biliyorsunuz Pazartesi günü başlıyor, çevre, iklim değişikliği konusunda ilk defa dünya tarihinde bu kadar yüksek seviyede bir toplantı yapılıyor. Hepmizin bu konuya karşı çok özen göstermemiz gerekir fikrindeyim. Sayın Başbakanımız, benim bildiğim kadarıyla, bayağı bir görüşme maratonuna giriyor. 25’ten fazla görüşmesi var. Ayrıca yemekler, sivil toplum toplantıları, tüm bunların dışında paneller, tematik toplantılar var. Dediğiniz doğrudur, hedeflerimizi yüksek koyuyoruz ki, nereye ulaşırsak ulaşalım, hiç olmazsa yukarılarda bir yerlerde olalım dedik. Daha evvel böyle bir hedef olmamıştı Türkiye Cumhuriyeti’nde.
BUSH İLE ESAS GÖRÜŞME KASIM'DA
Murat Ongun: Bush görüşmesi sizde herhalde çok önemli bir şeylerin çıkması ve bu temele oturan bir seyahat değil dediniz sanıyorum. O yüzden Bush görüşmesini es geçiyoruz herhalde…
Cüneyd Zapsu: Sayın Bush ile görüşmeye gelinmiş bir toplantı değil. Birleşmiş Milletler’e gelindi biliyorsunuz. Sayın Bush ile görüşme Kasım ayında olacak.
Murat Ongun: Sayın Zapsu, size küçük bir siyasi magazin yağarak veda etmek isteyeceğim. Sayın Başbakan yeni torununu, Ömer Tayyip’i de gördü. Dede- torun buluşmasına dair, tabii ki babaanne- torun buluşmasına dair bize aktarabilecek bir şeyleriniz var mı efendim.
Cüneyd Zapsu: Yok o konulara ben girmeyeyim. Tabii ki Sayın Başbakan’ın ailesine ne kadar önem verdiğini hepimiz biliyoruz…
haberturk
