Önceki yazımda “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan Türkiye için büyük bir şans olduğunu belirtmiştim…

Yüzlerce okurlarımdan olumlu telefon aldım…

“Yazınıza imzamızı basarız” diyen de çok oldu…

Hemşerimiz Köksal Toptan, uzlaşmacı kimliği ile her kesimce beğenilen ve de güvenilen Devlet ve Siyaset adamı….

Köksal Toptan,Abdullah Gül’den sonra Cumhurbaşkanlığına en güçlü aday…

Her kesimin uzlaşacağı, arayacağı bir isim olacak

Kendisi için farklı güzel sürprizler olabilir…

***

Rize hep Başbakan yetiştirir,önemli siyasetçileri çıkarır…

Dün Mesut Yılmaz Başbakandı, bugün R.Tayyip Erdoğan…

Meclis Başkanımız Köksal Toptan’da Rizeli…

Mesut Yılmaz’a arada bir uğrarım.Kıskananların sayısını çoğaltmamak için de seyrek giderim.

“Yılmaz ne yapıyor?” diyenlere bir az daha sabretmelerini öneririm…

Sürprizlere hazırlıklı olsunlar… Sesizliğine asla aldanmasınlar…

Benim Mesut Yılmaz’a hem vefa borcum, hem de. gönül bağım vardır…

Açıkçada söylüyorum…Yılmaz ailesini çok sever, sayarım..Benimkisi başka bir sevdadır.

1984 yılından beri gazeteci- siyasetçi- hemşeri ilişkimiz hep devam ediyor.Yüce Divan sürecinde bir çok hemşerisi gibi bende hep yanında oldum..

Bürokrasideki tüm görevlerime gelişimde Mesut Yılmaz’ın katkısı ve desteği büyük olmuştur.Bunu her defasında söyler, övünürüm…

Bunun için de samimi duygularımı her zaman ifade ederim…Ayrıca şahsıma gösterdikleri güven ve destek için tekrar derin saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Evimim en görünür köşesinde , kişisel sitemin en güzel bölümünde Mesut Yılmaz’ın resmi vardır.Kıskananlara duyurulur….

***

Herkes bana..“Bakan Hayati Yazıcı abin mi? diye soruyor…

Bu nedenle bir çok kişi de,referans , yada aracı olmamı istiyor.

Başbakan yardımcısı Hayati Yazıcı ile akrabalığım yoktur…

Sayın Bakanla sadece hemşeriyiz…

Referans olmam için beni arayanlar, boşuna yorulmasınlar..

“Kel ilaç bulsa kafasına sürer” misali, sayın Bakan abım, yada akraba olmuş olsaydı en azından bürokraside mağdur edilmezdim..

Bakan Yazıcı ile bugüne kadar 3-4 kez karşılaştım, beni görse de tanımaz…

Sayın Bakanı çok beğenir, taktir ederim..Dürüstlüğü, ciddi dürüşü, bağlılığı taktire şayandır…Kısacası abım olmasa da hemşerimle gurur duyanlardanım…

Beni arayanlara duyurulur…

***

Önceki yazımda Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl’den söz etmiştim..

Makamına uğradığımda, sekreterine, PTT Genel Müdürünü bağlatıyordu…

Sadece laf olsun torba dolsun diye kendisine”Bürokratlara fırça atmasan iş yapmazlar” diye takıldım.Sayın Erdol’ün tepkisi haklı olarak sert oldu…

“Ben hiçbir bürokrata fırça atmam, aynı şey bana yapılmasına da izin vermem” dedi..

Çok doğru bir laf….

Yılların bürokratı olarak tatlı fırçamızı yedik…

Sayın Erdöl’ün bu hassasiyetinden dolayı teşekkür ediyorum…

***

Osman Seher Akşehir’i tanımayanımız yoktur..

Kendileri Artvin-Arhavi ilçesindendir…

Nesli tükenmiş, kalıbı kırılmış, temiz kalabilen , trilyonları verseniz ilkelerinden taviz vermeyen işadamlarımızdandır…

1980 li yılların en büyük ve güvenilir birkaç müteahhitlerden biriydi.…

Bu kirlenmiş ortamda ,o kadar temiz kalmış ki, 10 yıldan beri katıldığı tüm ihaleleri ya kaybediyor,ya da kazandığı halde entrikalarla elinden alınıyor…

Her şeye rağmen boyun eğmiyor,dürüstlüğünden taviz vermiyor…

Dünyalar tatlısı iki çocuğuna bırakacağı en güzel miras bu değil mi?

***

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu’nu TAKA Ankara Temsilciliğinde gördüm…Cemiyet’i konuştuk…Bu ay içinde yapılacak Kongrede aday olmayacağını söyledi…Keşke olsaydı…Toparlayıcı ve tarafsız gazeteci kimliği ile Cemiyet’e saygınlık kazandıran başkanlarımızdandır…

Aldığım bilgiye göre, Kongrede meslektaşlarımdan Ergun Ata ile Ali Kemal Yazıcı aday olacaklar…

Her ikisine de başarılar diliyorum….

Bu arada Trabzon’un yetiştirdiği duayen gazeteci- yazar Ömer Güner’e en iyi dileklerimi, sağlıklı yaşamı ve saygılarımı sunuyorum…

Editör: HABER MERKEZİ