ESSELAMÜ ALEYKÜM VE RAHMETÜLLAHİ VE BEREKATÜH.

Ülkemizin kalkınmasına, bağımsız ve güçlü bir ülke olma yolunda ilerlemesine engel olmak için her türlü yollar denenmektedir.

Küresel güçler, batı ve Amerika kısa zamanda bizim bu kadar güçlenmemizi beklemiyorlardı.Bunun için intıkam cephesini içimizden oluşturma gayretleriyle hareket etmeye çalışıyorlar.Bu sıralar ülkemizde siyası partiler ve terör örgütleri üzerinden Türkiye’yi durdurma cephesi inşa etmeye uğraşmaları bunun içindir.

Şu anda öyle bir ortam oluştu ki kim kime çalışıyor, kim  kime hizmet etmeye uğraşıyor anlamakta zorlanıyoruz.

Arkadaşlar dostlar, bu memleket hepimizin. Biz ilk önce birbirimize saygı ve sevgi içinde hareket etmeliyiz. Hiçbir siyasi görüşün veya düşüncenin,  bizi birbirimizden uzaklaştırmasına ve aramızdaki muhabbeti bozmasına asla izin vermemeliyiz.

Bunun yanında dostumuzu düşmanımızı da bilmeliyiz. Ülkemizde 50 yıldan beri terör belasıyla uğraşmaktayız. PKK’nin desteğiyle kurulan HDP’nin ne amaçladığını bilmeyenimiz yoktur.

Bunların yanında kim olursa olsun, bunlara kim destek verirse versin, milletimiz bunu unutmaz ve asla da affetmez. Bugün bunları destekleyenleri milletimiz de izliyor ve doğal olarak oy isteyenlere de bunun hesabını sorabiliyor. Bundan daha doğal ne olabilir ki?

İnsanoğlu olarak bizler bu dünyanın en değerli varlıklar olduğumuzu bilmeliyiz. Bu dünyada insanın üzerine bir değerli varlık yoktur. Bu değerli varlığı üzmek, ona saygısızlık etmek, onu küçük görmek, onun düşüncesine yanlışta olsa saygı göstermemek, ona hakaret etmek, ona kötü davranmak kimsenin haddine değildir.

Müslüman Türk milletinin bir ferdi olarak şu duruma çok üzülüyorum. Hedefleri bir olan insanlar nasıl bu hale gelebiliyoruz. Siyaset veya başka bir durum bizleri  anlamsız bir şekilde birbirimizden nasıl uzaklaştırabiliyor. Buna nasıl ve ne düşünceyle alet olabiliyoruz? Hayretler içinde kalıyorum ve bu durumu anlamakta çok zorlanıyorum.

Bir tane milletvekili çıkıyor, bir şehit yakınını teskin edeceği ve ona yardımcı olacağı yerde böyle yapmıyor, milletin içinde ve gözü önünde ona ana avrat küfrediyor. Biz bu değiliz veya bunlar bizden değildir. Bundan başka bir anlam çıkaramıyorum.

Şimdi bu milletvekili çıkıyor özür diliyor. Özür dilemesi güzel bir şey ama aslında bu özrün de hiçbir anlamı da olmuyor. Bu hata öyle özür dilenecek bir hata değildir ve hafızalardan çıkmayacak bir durumdur.

Ülkemize, inançlarımıza, değerlerimize bu kadar nasıl yabancılaşabiliyoruz anlamakta zorlanıyorum.

Şehitlerimizin yakınları bizlere emanet değil mi?

Onların yakınları olan şehitlerimiz  bu vatan için şehit olmadılar mı?

Ülkemizde rahat rahat gezebiliyorsak bu o şehitlerimizin sayesinde değil mi?

Şehit aile ve yakınlarının düşüncelerine, çekincelerine kulak verme mecburiyetinde değil miyiz?

Bugün bu işi yapanlar ve destekleyenler belli değil mi?

Bu kadar apaçık net olan bir durumda bile bir çıkış yolu aramanın bir mantığı var mı?

Her Türk milletinin bunlara karşı çıkması ve bunlarla aralarında bir mesafe koyma mecburiyeti yok mudur?

Bunun aksini düşünenler, millete bunu izahını yapamazsınız. Millet bunun hesabını sorduğu zaman da bu tatsız durumlar meydana gelir, herkesin düşünce yapısı ve ne yapmak istediği ortaya çıkmış olur.

Yani bir yerde adalet tecelli etmiş olur.

Bizim içimizden bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içen her birimizin ülkesine, kültürüne, medeniyetine, aidiyetine bağlılıklarını yitirmiş olmalarına bir Türk evladı olarak anlam veremiyorum.

Ülkemizde Türk kimliği adı altında gizlenip bizleri arkadan vurmaya çalışanları tespit edip ifşa etmeliyiz. Bunun başka bir yolu yoktur.

Şu anda halen daha içinde her türlü ihaneti besleyen, ülkemizin bütün haklarından faydalanmak için müslüman görünen, devletimizin kılcal damarlarına kadar sızmaya çalışanlar mevcuttur. Her ne olursa olsun asla bunlara fırsat veremeyiz 

Bizim coğrafyamız ve ülkemiz kurtlar sofrası gibidir. Bu sofrada nice hainler küresel güçlerle beraber hareket eden, nice vatan hainleri bulunur. Onun için bizler aklımızı kullanmalı, çok uyanık olmalı kimden bize zarar gelir diye anlamak ve işin gereğini yapmak mecburiyetindeyiz.

Şunu asla unutmayalım ki bizler aklımızı kullanmazsak onu başkaları istediği gibi kullanır. Sonra da telafisi olmayan durumlara gebe kalırız. 

Ne olursa olsun bu ülke hepimizin. Bizler bu ülkenin asli unsurlarıyız. Bin yıldan fazladır bu topraklarda dövüşmediğimiz kimse kalmadı. Kökü bu topraklarda olmayanların bu ülkede tutunma imkanları asla olmayacaktır. 

Ülkemizin ayağa kalkmasını, süper bir devlet olmasını hazmedemeyenler, başarılı olamayacaksınız.

Ülkemiz ilerledikçe ilerleyecek daha nice güzel günlere yelken açacaktır.

Bütün dünyanın umudu olmaya devam edecektir.

Allah’ın izni ve yardımıyla.

Selam ve dua ile Allah’a emanet olunuz.