Yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk genel seçimini sağ salım yaptı Türkiye…

Bir iki münferit olay dışında seçim güvenliği ve seçimin sıhhati, kamuoyunun ortak kanaati olarak iyiydi.

Yazıma başlamadan önce şunu açık yüreklilikle ifade edeyim ki; Ak Partinin oy oranını tahmin etmekle birlikte Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ın alacağı oyun %47’ı geçemeyeceğini düşünmüştüm!

Girdiği tüm seçimleri uzak ara kazanan Ak Parti bu seçimde de geleneğini sürdürdü ve 16 yıldır devam eden seçim başarılarına bir yenisini daha ekledi.

Bizler ne dersek diyelim, hangi eleştiriyi getirirsek getirelim; bir kez daha görülmüştür ki; Recep Tayyip Erdoğan hala bu ülke insanı için “geçer akçe!” olma özelliğini devam ettirmektedir!

Bu ülkede CHP’nin bu kafayla iktidara gelmesi hatta oy oranının % 30’a yükseltebilmesi hemen hemen imkânsızdır! Çünkü hepimizin bildiği gibi bu ülkede sol oyların toplamı ancak % 35’ ı zor buluyor. CHP’nin alamadığı sol oyları HDP ve diğer küçük sol partiler alarak bu oranı tamamlıyor…

Bu seçim tablosunun ortaya çıkmasını sağlayan gerçek şu; CHP’ye oy veren seçmenin büyük bir çoğunluğu HDP’ye oy vererek bu bölücü partinin barajı aşmasına sebep oldu! Bunu mitinglerde bire bir gözlemledim. Daha geniş anlamda bu partinin meydanlarda ki seçmen profiline baktığımızda bu defa “ulusalcı duyarlılığa sahip olanlar” bile, bölücü olduklarını bildikleri HDP’ye bile bile oy vererek bu partinin meclise girmesinin önünü açmıştır!

İyi Parti ve Meral Akşener’de daha yeni kurulan bir parti olarak girdikleri bu ilk seçim de aslında çoğu insanı şaşırtan başarılı bir sonuç almıştır. Ama bana sorarsanız “başarısız” olmuştur. 2002’de yeni kurulan ve girdiği ilk seçimde iktidar olan Ak Partiyi düşününce ne demek istediğimi anlayacağınızı tahmin ediyorum!

Lafı daha fazla uzatmadan; bu seçimin galibinin “Cumhur ittifakı” yani “Erdoğan-Bahçeli” koalisyonunun olduğunu söyleyeyim!

Önce referandum da şimdi de yeni sistemin ilk seçiminde birlikte hareket ederek istedikleri sonucu fazlasıyla almışlardır iki liderde. Burada bir parantez açmak isterim. Şahsen MHP seçmeninin, dün kendilerine hakaret eden Sayın Cumhurbaşkanına oy vermeyeceklerini düşünmüştüm ama yanılmışım.

Keza aynı şey Ak Parti içinde geçerlidir. Onlarda kendi oylarını düşürmek pahasına MHP’ye oy vermiş ve yeniden meclise taşımıştır!

Sayın Cumhurbaşkanının ve Ak Partinin Türkiye’nin her bölgesinden yüksek oranda oy alabilmesi ayrıca tahlil edilmesi gereken bir durumdur. Hiç kimse bu gerçeği göz önüne almadan seçimler üzerine tahlil yapmamalıdır. Bir an düşünelim; Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde Ak parti olmazsa orada ki durum ne olurdu diye?!

Şunu da söylemeliyim. Bu başarıda muhalefet edenlerin katkısı da asla unutulmalıdır!

Her seçim yenilgisi üzerine derlenip toparlanacağını düşündüğümüz muhalefet partileri, hiçbir şey olmamış gibi her defasında hedef şaşırtarak hem kendilerini hem de kendilerini destekleyen vatandaşı kandırmakta mahir davranmışlardır!

16 yıllık Ak Parti iktidarı döneminde “durmak yok seçim kazanmaya devam” yazısı yazmaktan bıkmış usanmış birisi olarak şunu da son olarak ifade etmek istiyorum;

Merhum Nurettin Topçu; “Hakikat asla kalabalıkların etrafında toplandığı bir şey olmamıştır!” demişti.

Bana göre de bu hakikat dün böyleydi bugün de yarında böyle olacaktır!

Sonuç olarak bu seçimin hakikati şudur; her şeye rağmen ideal hale gelen bu milletin sorumluluk anlayışı bu seçimde bir kez daha hayat bulmuştur; demokrasinin olmazsa olmazı olan sandığa sahip çıkma oranı olarak tüm dünyanın imreneceği bir kararlılıkla sandığa koşmuş ve demokrattık hakkını kullanabilmiştir Türk Milleti…

Umarım ve temenni ederim ki; yeni dönemde bu güzel ülkeye; adalet, merhamet, hakça bir paylaşım ve huzur gelir!

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olunuz…