Prof. Dr. Arif YILMAZ’DAN Önemli Açıklamalar…
Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı/Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Rize Üniversitesi Rektör adayı Prof. Dr. Arif Yılmaz, genç “Hekim” adaylarının beyaz önlüklerini giydirdi…
Rize’de Tıp Bayramı Kutlandı…
Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığınca düzenlenen 14 Mart Tıp Bayramı bir törenle kutlandı. Tıp Bayramı haftası nedeniyle düzenlenen tören Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Tıp Fakültesi dönem birincisi Mehmet Mert Akgün yaptığı konuşmayla takdir topladı. Tıp Fakültesi Öğrenci Temsilcisi Akgün yaptığı konuşmada, Tıp Bayramını kutlayarak söze başladı. Öğrenci Temsilcisi Akgün, “Bugün bizler için çok özel, çok anlamlı bir gün. Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak ilk kez 14 Mart Tıp Bayramını kutlamanın heyecanını hep birlikte yaşıyoruz. Her meslek kutsaldır. Fakat insan hayatıyla uğraşan hekimlik; heyecan verici, hayranlık uyandıran, asil ve zevkli bir meslektir. Bununla birlikte çok çalışma isteyen yorucu ve hayatla-ölüm arasındaki ince çizgide geçen bir faaliyetler manzumesidir. Bizler de birer doktor adayı olarak sürekli kendimizi yenilemek, yeni bilgilere ulaşmak, gelişen çağa ve tıbbi teknolojik bilişime ayak uydurabilmek için kendimizi geliştirmek zorundayız. Doktorların malzemesi insandır, dolayısıyla hekimler mutlaka iyiliksever ve merhametli olmalı, acı çeken ve dertli hastalarına karşı daima sabırlı, nazik ve anlayışlı davranmalıdırlar. Doktorlukta hataya yer olmaması, sorumluluk bilincimizi daima ayakta tutmalı ve bize yüklediği, Tıbbiyelilik misyonunu hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Böylece milletimize yararlı birer doktor olarak hizmet vermemiz mümkün olacaktır. Kuruluş halindeki Fakültemizde bazı noksanların olmasına rağmen Öğretim Üyeleri ve biz öğrenciler arasındaki karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oldukça iyi bir düzeyde Eğitim ve Öğretim Programına sahip olduğumuzu zannediyor ve bundan mutluluk duyuyoruz.” diyerek sözlerini gelişmekte olan Fakültemizin ilk öğrencileri olarak Rize Üniversitesi adını her yerde saygın hale getirmeye çalışacağımıza tüm öğrenci arkadaşlarım adına söz veriyor, diyerek sözlerini tamamlayan Akgün salondan yoğun takdir alkışı aldı.
Fakülte Dekanı ve Rize Üniversitesi Rektör adayı Prof. Dr. Arif Yılmaz yaptığı konuşmasına Tıp Bayramını kutlayarak başladı. Tıp Bayramının tarihinden bahseden Prof. Dr. Yılmaz, 1827 Osmanlı Devletin II Mahmut dönemine denk gelen modern anlamda tıp eğitimine geçildiği tarihtir. O tarihte açılan Cerrahanei Amire ve Tıphanei Amire Mektepleri modern almada ilk Tıp Fakültelerimizdir. Bu okullar 1933 yılında İstanbul Üniversitesine bağlandı. Bunları 1945 yılanda açılan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ve 1954 yılında açılan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi takip etmiştir. Bugün itibarıyla 71 Tıp Fakültesine sahibiz, dedi.
Tıp Fakülteleri sayısının çok olmasının eleştiri aldığına değinen Prof. Dr. Yılmaz, “rakamlar eleştirilerin gerçekliliğini yansıtmıyor, ülkemiz için ciddi hekim açığı var, 100 bin kişiye 150 hekim düşüyor bu rakam Avrupa ve ABD’de 300–400 civarında, bu istatistiksel bilgi ihtiyacın ne boyutta olduğunu göstermekte. Diğer yönden öğretim üyesi bazında olayı değerlendirdiğiniz zaman öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısı Avrupa’nın ilerisinde, daha çok öğrenci yetiştirme potansiyeline sahibiz. İyi bir organizasyon ve planlamayla iyi hekimler yetiştirme potansiyeline sahibiz. Sağlık hizmetleri bir bütündür ve bu bütünün önemli bir parçası da hemşirelerdir, doktor açığına kıyasla durum daha da kötüdür. Türkiye’de 100 bin kişiye 180 Hemşire düşerken batı ve gelişmiş toplumlarda bu rakam 700 civarındadır. Bu da sağlık hizmetlerinin çok zor şartlar altında gerçekleştirildiğini göstermektedir.
Son yıllarda sağlık alanında çok önemli hizmetler ve gelişmeler olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. Arif Yılmaz bununda en iyi göstergesinin eleştiri olduğunu bir yerde eleştiri varsa orda hizmet vardır, şuan Türkiye’mizde 110 bin hekim hizmet vermektedir istatistikî bilgilerden de anlaşıldığı üzere bu sayı yeterli değildir. 10 bin kişiye düşen yatak sayısı 26’ya çıkmıştır bu iyi bir durumdur, gelişmiş ülkeler bu rakam 30 dur, bu da bu konuda iyi bir durumda olduğumuzun göstergesidir dedi.
Prof. Dr. Arif Yılmaz, özel sektörün sağlık alanına girmesinin isabetli bir karar olduğunu bu konuda da yapılan eleştirilerin yersiz olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü. “Sağlık alanının %30 sağlık hizmetini karşılamakta, bu küçümsenecek bir rakam değil, bunun yanında hizmete kalite ve rekabet gelmiştir” dedi.
10 yıl önce Türkiye genelinde 800 olan yoğun bakım yatak sayısı bu gün 8 binlere ulaşmış, 10 milyar dolar olan sağlık harcaması 50 milyar dolara çakmış, kişi başına düşen sağlık harcaması 650 dolar civarına yükselmiş, gelişmiş ülkelerde bu rakam 2500–3000 dolar, bu sağlık hizmeti uçsuz bucaksız olduğunun bir göstergesidir.
Rize Üniversitesi Tıp Fakültesini değerlendiren Dekan Prof. Dr. Arif Yılmaz, “dört yıl önce mütevazı bir hizmet başlattıklarını bu yıl itibarıyla 80 öğretim üyesi ile Üniversitemizin en çok öğretim üyesi sayısına ulaşmış Fakültesi konumundayız. Hazırlık, 1–2–3 sınıflar olarak toplamda 160 öğrencimiz mevcut”, dedi.
Hekimlik mesleğini de değerlendiren Prof. Dr. Yazıcı, Hekimlik sadece çalışmak değildir, fakat özellikle günümüzde çok eksikliklerimiz var, meslek onur bakımından çok erozyona uğradı, hekimlik çok kutsal bir meslektir, hekim, hastanın sığınağı bir limandır, hastanın sırdaşı ve şefkat kaynağıdır. İyi bir hekim bilgisinin yanında duruşuyla, güven telkini ile insancılığı ile dört dörtlük olmak, topluma model, sözü ile özü ile bir olmak zorundadır, tıp mesleğini seçecek arkadaşlar bu kriterleri göz önünde bulundurmak zorundadır, dedi. Sözleri katılımcılar tarafından ilgiliyle alkışlandı.
Tıp Fakültesi öğrencilerine genç meslektaşlarım diye seslenen Dekan Prof. Dr. Arif Yılmaz, öğrencilerimize güveniyoruz, yeni nesil daha idealist, sağlıklı toplum bu mesellerin ellerinde daha da ileriye götürülecek, dedi.
Törende, 2010 yılında “Doçent” unvanı kazanan Rize Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyelerine cübbelerinin giydirilmesi, Tıp Fakültesi dönem birincilerinden dereceye girenlere plaket ve Tıp Fakültesi dönem bir öğrencilerine beyaz önlük giydirilmesinin ardından sona erdi.
