Selçuk Balcı, merak edilen konuları Çay Haber'e anıtladı.

Çayelili sanatçı, Trabzon Gezi Parkı Eylemine neden katıldığını, Ayder Kar Festivali’nden neden çıkartıldığını, pandemi sürecinin sanatçıları nasıl etkilediğini anlattı ve yeni çıkacak olan albümü hakkında bilgiler verdi.

Koronavirüs sürecinin bir kısmını Rize’nin Çayeli ilçesindeki köyünde geçiren Selçuk Balcı, burada kendisine ait çay bahçesinin hasadını gerçekleştirdi. Çay toplama işlemini ata sporu olarak gördüğünü ifade eden Balcı, konserlerin iptal olması sonrasında kollarını sıvayarak çay bahçesine girdiğini belirtti.

Balcı açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Çay zamanı çay topladım. Çayı bitireli iki gün oldu. Çay toplamak bizde ata sporudur. Dedelerimizin, babamızın ektiği çaylar dalında kalırsa köyünde, Karadeniz’de herkes seni ayıplar. Hangi mesleği yaparsan yap, o çay dalında kalmayacak. Eğer yarılıkçın varsa ona toplatacaksın, Gürcistan’dan eleman getiremiyorsan sen toplayacaksın. Bizim yaşadığımız durum da bu oldu. İş başa düşünce, konserlerde iptal olunca kolları sıvadık çaylığa girdik. Bize de gelir misin,  kaç paraya topluyorsun gibi sorularla espri yapanlar oldu. İnanmayanlar oldu, poz için girmişsin diyenler oldu ama öyle değil. Çaylığa girip terledik. Bunun için geldik memlekete. Çayı bitirdikten sonra günlerimi müzikle uğraşarak, akrabaları ziyaret ederek geçiriyorum. Köyde olunca muhakkak yapacak bir şey çıkıyor. Köyde yaşan boş kalmaz.”

GÜZEL BİR KARADENİZ ALBÜMÜ HAZIR

“10 tane klipim şu anda hazır yayınlanmayı bekliyor. Bir, iki haftaya ya da Kurban Bayramı’nda yayınlamayı planlıyoruz. Güzel bir Karadeniz albümü milletimizi bekliyor. Albümde 12 eser var. İki tanesine klip çekmedim. Belki onların bir tanesine Rize’de klip çekebilirim.”

SANAT CAMİASI KÖTÜ ETKİLENDİ

“Sanat camiası pandemi sürecinden kötü etkilendi. Popüler sanatçıların çıkıp “geçinemiyoruz” açıklamalarını görüyoruz. Bu çok acı. Onlar, kendilerinden önce şunu savunması gerekiyor; bire kafede, bir mekanda günlük küçük paralara çalıp geçimini sağlayan insanlar var. Onlar ne yapacak. Onların haklarını savunmak gerekiyor. Devlet yetkilileri onlara el uzatması gerekiyor. İsim yapmış sanatçılar en fazla lüks içerisinde yaşamaz ama o müzisyenler kirasını, faturasını nasıl ödeyecek. Bu çok acı bir durum. Kendi orkestramla birkaç kere dayanışma halinde oldum. Böyle bir dayanışma şekli oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.”

HES’LERİ ELEŞTİRMEK İÇİN ORADAYDIM

“Hepimiz aynı düşünmek zorunda değiliz. Birçok insanla aynı havayı soluyoruz ama hepimiz ayrı bir ren. Fikirlerimiz başka, düşüncülerimiz başka.. Benim çok fazla siyasi bir açıklamam yok ama insandan, doğadan yana taraf olduğumu her zaman dile getiriyorum. Trabzon gezi parkı eylemine de bu yüzden gitmiştim ben. Bizim derelerimize yapılan HES’leri eleştirmek için oradaydım. Konuyu aldılar başka yere getirdiler. Ben hiçbir zaman vandal olmadım, hiçbir zaman insanları sokağa davet etmedim.”

SEÇİMDEN SONRA GÜNDEME GETİRDİLER

“Mademki konu geziydi, 2013’te oldu Gezi Parkı Eylemi ama 2017’de benim Cumhurbaşkanı Başdanışmanıyla sahnede düetim var. Van konserimizde ben çalıyorum, kendisi de şarkı söylüyor. Mademki bu kadar sorunlu bir adamım, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı benimle düet yapar mı? Ben bu konuları İstanbul seçimlerine bağlıyorum. Seçimden sonra tekrardan eski meseleyi gündeme getirdiklerini düşünüyorum.”

BU SANATÇI VARSA BİZ DESTEK VERMEYİZ OLAYI HALKI BÖLÜYOR

“Biz her yere düşünülmek zorunda değiliz. Karadeniz’de birçok gece yapılıyor. Kimisine çıkıyoruz, kimisine davet ediliyoruz, kimisine davet edilmiyoruz. Orada olup olmamak mesele değil. Sanatçı bir yerde tercih ediliyorsa orada zaten olacak. (Ayder Kar Festivali) Ama, her şey halledilip, uçak biletlerimiz alınıp, otel rezervasyonlarımız yapıldıktan sonra, afişler yayınlandıktan sonra afişten çıkartılıp, bu sanatçı varsa biz destek vermeyiz olayı çok kötü bir durum. Sanatçıdan ziyade halkı bile bölüyorsunuz orada. Bugün sadece belli bir partiyi destekleyenler mi festivale çıkacak? O festivale ben çıksaydım da görseydiler orada kitle var mıydı yok muydu diye. Mademki insanlar istemiyordu, kimin isteyip istemediğini görecektik ki deprem oldu, hiç biri olmadı festivalin. Yöneticiler halkla bizim aramıza girememesi gerekir. Biz bu yörenin çocuğuyuz. Toprağına, taşına, insanına sahip çıkan insanlarız. O sahneye çıksaydım “Deniz üstünde fener”, “Dağların karı yetmez”i söyleyecektim.”

SARAYA GİDEN SANATÇI DA EKREM İMAMOĞLU’NU DESTEKLEYENLER SANATÇI DEĞİL Mİ?

“Ayder festivalindeki olayda organizatör, menajer arkadaşı arayıp, Kültür Bakanlığı’ndan ve Gençlik Spor Bakanlığı’ndan gelecek 50 bin TL’lik maddi desteği valilik onaylamıyor demiş. Bunun sebebi benim orada olmammış. Ben olmasam hiçbir sorun olmayacakmış. Bu olayın akabinde aşırı bir sahiplenme gördüm. Fizikte bir kural vardır ya; bir taraf atarsa bir taraf tutar. Bu olaydan sonra iki katı konser talepleri geldi bana. Bırakın beni türkümü söyleyeyim, Karadeniz’den bahsedeyim. Bugün herkesin bir siyasi düşüncesi var. Bu bir suç değil. Saraya giden sanatçı da Ekrem İmamoğlu’nu destekleyenler sanatçı değil mi? Siz türkülere ve şarkılara bakın.”

KAZIM KOYUNCU’YU RAHMETLE ANIYORUM

“Karadeniz’in dik duruşlu, onurlu ve güzel sesli adamıydı Kazım Koyuncu. İnsanlar onu geç tanıdı ama erken kaybetti. O bir çağdaş ozandı. Bu yörenin dilini, şivesini kullandı. Lazca şarkıları herkes beraber ezbere söylemek durumunda kaldı. Bunların hepsi Kazım Koyuncu sayesine oldu. Birçok gencimiz tulum, kemençe çalıyorsa o adamın miras bıraktığı kültürden kaynaklıdır. Bugün onun ölüm yıldönümü, kendisini rahmetle anıyorum.”

Editör: HABER MERKEZİ