Mesut Yılmaz'ın Çayelispor Forması önünde siyaset, spor, ergenokon davası, alkol yasağı başta olmak üzere bir çok konuda yaptığı açıklamalar...
Namık Kemal Zeybek'in DP Genel Başkanlığı koltuğuna oturduğu kongrenin ardından DP'den istifa eden eski Başbakan Mesut Yılmaz, yaklaşan genel seçimleri ve gündemi değerlendirdi. Aktif siyaseti bırakmayı düşündüğünü belirten Yılmaz, 'Doktorum siyaseti ve sigarayı bırakmamı önerdi. Sigarayla yolumu 1.5 yıl önce ayırdım. Şimdi sırada siyaset var' dedi. İşte Yılmaz'ın açıklamaları:

İHTİYACIMIZ ILIMLI SAĞ


DP kongresinin ardından partiden istifa ettiniz. Yeni yönetimle nasıl görüş ayrılığı yaşadınız?


Benim öteden beri inancım, Türkiye'nin mutlaka toplumsal bir uzlaşmayı kendi içinde gerçekleştiren ılımlı bir merkez sağ partisine ihtiyacı olduğudur. Bağımsız milletvekili olarak meclise girdikten sonra Sayın Cindoruk bana geldi. DP Genel Başkanlığı için aday olmayı düşündüğünü belirtip destek istedi. Her türlü desteği vereceğimi, kişisel olarak hiçbir beklentim olmadığını ama Türkiye'nin böyle bir merkez sağa ihtiyacı olduğunu söyledim. Cindoruk ile kongreyi kazandıktan kısa bir süre sonra DP ve ANAP'ı birleştiren ortak kongreyi yaptık. Ama maalesef sonra çok büyük fırsat heba edildi.

DP kongresi öncesi Sayın Cindoruk'la beraber 9. Cumhurbaşkanı Demirel'i ziyaret ettiniz...

Ben daha önce de, Sayın Demirel ve Cindoruk ile ayrı ayrı görüştüm. Gidişatın iyi olmadığını verilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, Cindoruk liderliğindeki partinin güç kaybettiğini ifade ettim. Demirel önce fazla müdahil olmak istemedi. Daha sonra  yardımcı olmaya çalıştı. Ama artık vakit geçmişti. Basına yansıyan son ziyaretimizde, Zeybek dışında başka isimler üzerinde görüştük. Ağırlıklı olarak öne çıkanlar İlhan Kesici ve Mehmet Ali Bayar oldu.

Ergenekon davası konusundaki görüşleriniz nelerdir?

Bütünüyle bu yargılamanın siyasi motifli olduğunu düşünüyorum. Aslında bilinçli olarak kurunun yanına yaşın da atıldığını ve davanın mizansen olduğunu düşünüyorum. 2 yılı aşkın süredir gazetecilerin de olduğu bir çok isim tutuklu. Bu artık bir yargılama, adalet dağıtımı olmaktan çıktı, doğrudan cezaya, zulüme dönüştü. Devlet ilerde bu kişilere yüklü tazminatlar ödemek zorunda kalacak.

Peki, Hizbullah tahliyeleri ve sonrasındaki firarlar...

Hizbullah davasına ilişkin gelişmelerin bir tek adı var, 'Devlet skandalı'. Böylesine bir olay başka bir ülkede hükümetlerin gitmesine neden olur.

Hükümetin yargıya yönelik düzenlemeleri için ne diyeceksiniz?

Yargı sadece hükümete karşı değil, aynı zamanda ideolojilere karşı da bağımsız olmalıdır. Türkiye'de maalesef hala bir bağımsız yargı arayışı sürüyor. Umarım yargı daha fazla yıpranmaz.

Alkollü içkilere yönelik kısıtlamalar son dönemde çok tartışılıyor...

Başbakan, gençlerin ve çocukların alkolden korunması için birtakım tedbirlerin alınması gerektiğini ifade etti. Gerçeğin bu kadar masumane olmadığını düşünüyorum. Anayasal düzenlemeler bahane edilerek, insanların yaşam tarzlarına müdahale etme duygusu söz konusu. Başbakan neredeyse kimin ne kadar çocuk yapacağının dahi yetkisini kendisinde görüyor.

EN DOĞRUSU ANAP'TI

CHP'ye geçeceğinize dair haberler çıktı....


Sadece CHP'ye değil başka partilere de gideceğim yazıldı. Bunların benle hiçbir ilgisi yok. Benim için Türkiye açısından en doğru parti modeli Anavatan Partisi'ydi. İzlerini hem CHP'de, hem MHP'de görüyorum. Eğer bu durum daha da netleşirse ve talep gelirse, CHP ve MHP'ye katkıda bulunmam söz konusu olabilir.

DOKTOR 'BIRAK' DEDİ

Bu sözlerinizden 'aktif siyasete devam' mesajı mı çıkıyor?


Aktif siyaseti bırakmayı düşünüyorum. Siyaset yapmak için mutlaka bir partiye katılmak da gerekmiyor. Aday olmadan da, görüşlerinizle, tecrübelerinizle destek olabilirsiniz. CHP ve MHP'ye destek konusunda da bunu kastediyorum. Karşılığında da hiçbir bedel, hiçbir pazarlık söz konusu olamaz.

Siyaseti bırakmak için erken değil mi?

Siyasette ön planda olmak gibi bir düşüncem yok. Doktorum bana sigara ve siyaseti yasakladı. Sigarayla yollumu 1.5 yıl önce ayırdım. Ama seçim dönemi gelmeden siyaseti bırakmaya sorumluluğum izin vermedi. Şimdi sıra aktif siyasetle yolları ayırmaya geldi.

BERNA HANIM'LA AYRILMIYORUZ

Kimi medya organlarında, eşiniz Berna Hanım'la 'boşanacağınız' yönünde iddialar dillendirildi...


Tecrübe insanın hayatta yediği kazıkların toplamıdır. Benim de siyasi hayatım bir anlamda hakkımda ortaya atılan çamurların toplamıdır. Ben aktif siyasetteyken çok daha yoğun durumdaydı. Biz gece hayatına falan düşkün insanlar değiliz. Ben, okumayı, evde vakit geçirmeyi severim. Berna Hanım bazen yalnız gider, herhalde onu öyle yalnız görünce bu dedikodu çıktı. Benim geçmişteki sıkıntılarıma en büyük desteğim eşim oldu. Ama bu dedikoduları da yadırgamıyorum.

BEN DE STATTA ISLIKLANDIM

Sıkı bir Galatasaray taraftarısınız. Arena stadının açılışında yaşanan olaylar için ne diyeceksiniz?

Sayın Başbakan bu stadın yapımına kişisel olarak büyük destek verdi. Bir Galatasaray taraftarı olarak kendisine teşekkür ediyorum. Ama Sayın Başbakan'ın, 50 bin kişinin katıldığı bir törende bir kısım seyircinin protestosuna verdiği tepkiyi anlamakta zorlanıyorum. Bu insani bir tepkidir dünyanın her yerinde iktidarları beğenenler alkışlar, memnun olamayanlar ıslık çalar. TOKİ Başkanının 50 bin kişi önünde kulübü küçültücü ifadeler kullanması bu tepkiyi artırmıştır. Geçmişte başbakanlığım döneminde ben de stadyumda protesto edildim. Fenerbahçe stadında, aleyhime filama astılar. Seçimde görüşürüz, diye güldüm geçtim. Bu demokratik bir tepkidir. Abartılması demokrasi açısından hazımsızlık işaretidir.

TEK BAŞINA İKTİDAR OLAMAZ

AKP iki defa seçim kazandı, bu seçime de favori olarak giriyor. Yine birinci parti olarak sandıktan çıkabilir. Ama, tek başına iktidar olmasını mümkün görmüyorum. Bu öngörüm gerçekleşirse Türkiye'de yeni bir koalisyon dönemi yaşanır. Daha önceki koalisyon tecrübeleri maalesef iyi sonuçlar vermedi. Birçok parti seçim sürecinde ittifaklar oluşturarak seçmenin karşısına çıkacak. Ama olası bir koalisyon hükümeti, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu uzlaşma zemini için bir araç olabilir.
pazar53
Editör: HABER MERKEZİ