Çayhaberde ilkyazımız ne üzerine olsun diye düşündük dürdük. Yakın gündeme ilişkin, küresel ekonomik kriz ve etkileri, terör örgütünün çaresiz sokak gösterileri, ülkemizin Birleşmiş Milletler Geçici konsey üyeliği, Amerikan Seçimleri, Üzmezin sebep olduğu derin üzüntü… Gibi konular karşımızda durmakta. Yerel bir iki tane de önemli konu var gündemde. Çay Konseyi bağlamında devam eden 4.sürgün çay alımlarının ne olacağı konusu, HESLER konusu, bu arada Mesut Yılmazda Rize'ye gelecekmiş…

Belki bir cümleyle bu konulara değinip hemen akabinde düşüncelerimizi ayrıntılı yazarız.

Nihayetinde ilkyazımızın konusu "Dünden Bugüne Rizeli Siyasiler" oldu. Bu konuda karar kıldık. Konu üzerinde çok yazıldı. Yöresel dergiler bu konuyu işlediler. Seçim zamanlarında hatırlandı. Yeniden gündeme getirmemizin nedeni siyasiler bağlamında Rize’nin önemi, insan yapısı ve gelecekle ilgili tasavvurların ortaya çıkmasıdır. Ayrıca yerel seçimler yaklaşmaktadır.

Bir cümleyle "Rize Küçük lakin siyasileri büyük" dersek yanlışta olmaz ayıpta olmaz herhalde

Sayalım o zaman

Recep Tayip Erdoğan, Hayati Yazıcı, Tevfik İleri, Mesut Yılmaz, Murat Karayalçın, Köksal Toptan, Besim Tibuk, Yaşar Okuyan, Mehmet Bekaroğlu, Şevki Yılmaz, Ahmet Güryüz Ketenci, Ali Bayramoğlu, Mustafa Baş, Tuncay Mataracı l

Liste uzar gider biz daha çok tanınmışlık, yaptıkları görev ve kişisel özellikleri itibariyle bir seçim yaptık.

İlk baktığımızda hepside kendine özgü-nevi şahsına münhasır insanlar. Toplum nezdinde olumlu veya olumsuz ciddi etkileri olmuş

Tayip Bey parti gençlik temsilciliğinden başlayarak genel başkanlığa kadar her aşamadan geçmiş tecrübeli bir lider. Bunun yanında kısa sürede devlet yönetimini de tecrübesine katmış oldu. Bence çok samimi bir vatan evladı. Özetle derdi olan bir insan… En kritik zamanlarda Allahın yardımıyla da hesapları lehine döndürmüş biri. Aleyhine işlediği süreçlerin tersine dönmesiyle meşhur bir lider olarak anılacaktır diye düşünüyorum.

Mesut Yılmaz 1983 yılından ortaokul öğrencisiyken gördüğüm ve gıpta ettiğim bir siyasetçi ve hemşerimiz. Daha kendisiyle görüşmek nasip olmadı. İktidarken ülkeyi seçime götürmüş olmakla en büyük hatayı yaptığını söylerler… Benim tespitim se 28 Şubat süreciydi. Bir gün bir açıklama yaptı. Millet iradesine yapılan müdahaleler doğru değildir. İşte dedim Mesut Bey bundan sonra kazanacak. Diye lakin bir iki gün içinde bu tutumunu değiştirdi. Kanaatim bu aşamadan sonra maalesef halk nazarında tasfiye edilmiş oldu. Bundan üzüntü duymuşumdur. Ağır Avrupalı siyaset tavrı ve Alman yaklaşımına rağmen Rizeli her zaman vefasını göstermiştir. Var olan siyasi sermayeyi azaltarak tüketti.

Bazen şu soruyu sorarım. Tayyip Erdoğan’la Mesut Yılmaz Anap'ta siyasete başlasalardı. Turgut Özal'dan sonra ne olurdu? Özal kimi tercih ederdi? diye. Cevap versem mi? Verelim o zaman… Özal’ın tercih edeceğini halkta tercih etti…

Türkiye siyaseti hazır olmuş olsaydı… Beklide tek başına mecliste bulunan Mesut Yılmazın Avrupa Birliği deneyiminden "Baş Müzakereci" kurumu bağlamında faydalanılmış ol

Hayati Yazıcı çok kısa sürede hem siyaset etme biçimi anlamında hem de yürütme anlamında ciddi başarı göstermiş siyasetçilerimizden. Tarz hep aynı Batı yakasında değişen bir şey yok. Geçit vermez bir yüz ifadesi. Sanki yanılalım diye yapıyor. Fakat öyle değil her şeyi dinliyor ve bence atladığı bişey de yok. Kim gülmesi gerektiğini önermişte nasılını önermemiş…

Tevfik İleri hepimizin araştırıp incelemesi ve bilgi sahibi olması gereken bir siyasi büyüğümüz. Allah Rahmet eylesin. Doğrusu benimde hakkında hikâyeler ve bir küçük kitaptan edindiğim bilgilerden başka bilgim yok. Muhammet Safi ağabeyimize duyurulur

Murat Karayalçın hemşerimizin, yüklemi sonda cümlesini duydunuz mu? Kendisinden bu anlamda çok etkilendim. Konuşma diliyle yazı yazmak zorunda kalıyorum bazen. İlkokul birincisi olmuş kırmızı kurdeleyi yeni takmış heyecanında bir havası var. İçimden Can yayınlarının tüm kitaplarını okuyup yanına varasım gelir. Bence bu heyecanı yüzünden DTP ile işbirliği yaptı ve yanlış yaptı.

Köksal Toptan her cephesinden siyaset rüzgârının uğrayacağı nasipli bir siyasetçimiz Saygın, ağır, kendisinden bile fazla denge. Toplumsal güvenilirliği hiç azalmadı.

Besim Tibuk… Hahahahahah. İkinci bir Osman Bölükbaşı. Başbakan olsaydı bile sıkılır giderdi herhalde. Serbest zekâ…

Yaşar Okuyan uzun süre geniş toplulukların tasvibini almış, bakanlık yapmış küçük olsun benim olsun diye de parti kurmayacak biri olmasına rağmen kurmuş. Neye kızdığını anlasam da, izahtan vareste bir tutum içerisinde. Çalışma Bakanlığı ve parti çalışmalarında başarılıydı.

Mehmet Bekaroğlu Fazilet Partisinde bir dönem milletvekilliği. Sonra Saadet Partisindeyken oradan ayrıldı. Kültür Bakanı ile ortaklaşa Doğu Konferansı adı altında yeni siyaset arayışları kapsamında faaliyetler yürütmekteydi. Şimdi hala faaliyetlerini sürdürmekte.

Diğer siyasilerimizi bir sonraki yazımıza saklayalım…

Bir ara neredeyse bütün partilerin genel başkanları Rizeli oluyordu. Hatırlayın

Tayyip Erdoğan Fazilet Partisinin, Murat Karayalçın CHP’nin, Köksal Toptan DYP’nin, Besim Tibuk Mesut Yılmaz zaten genel başkanlardı, Yaşar Okuyan Hür Partiyi kurdu.

Murat Karayalçın Ankara Belediyesinden aday, Eski sevdaluklar sadece hatırlanır…

Çayeli'nde Berber Eyüp Usta var. Her traştan sonra "Benden bu kadar derdi."

Görüşmek üzere hatalarımız varsa affola.