Rize’de önemli bir trafik sorunu yaşanmakta ve herhangi bir çözüm bulunamadığından, artarak devam etmektedir. Son yıllarda ortaya çıkan bu sorunun iki boyutu vardır. Bunlardan biri yaz aylarında yaşanan araç yoğunluğundan kaynaklanan sorundur. Diğeri ise yaz ayları geçtiği halde devam eden ve gittikçe kronikleşen Rize şehir merkezindeki trafik yoğunluğudur.

Rize ve ilçelerinde yaz aylarında yaşanan araç yoğunluğunun nedeni, il dışında yaşayan hemşerilerimizin yazın memleketlerine gelmeleridir. Memleket ziyaretleri takdir ve teşvik ettiğimiz bir davranış olduğundan ve her yaz bu araç yoğunluğunun ortaya çıkacağı bilindiğinden, konu ile ilgili birtakım tedbirlerin alınması gereklidir. Burada yapılması gereken, yol ve otopark altyapılarının geliştirilmesidir.

Rize il merkezinde yaşanan trafik sorunu; sabah 08-9.30 saatleri arasında ve öğleden sonra 15.30-18 saatleri arasında ortaya çıkmakta, yarım saate varan durup-kalkmalara ve beklemelere sebebiyet vermektedir. Bize göre Rize’nin 100.000 civarındaki nüfusuyla bu sorunu yaşamaması gerekmektedir. Yapılan önemli bazı hataların sonucu olarak bu durum yaşanmaktadır ve kolayca da düzeltilebilir niteliktedir.

Şu anda Rize’de trafik sıkışıklığı temelde merkez kavşakla 100.Yıl Çay Paketleme Fabrikası yanındaki kavşak arasındaki, anayola paralel iç yolda yaşanmaktadır. Özellikle sabah saatlerinde 08.00-09.30 arası ve akşam saatlerinde 15.30-18.00 saatleri arasında bu yolun her iki tarafındaki kavşaklara yaklaşan kesimlerinde trafik yoğunluğu yaşanmaktadır.

Hem belirtilen sabah saatlerinde, hem de akşam saatlerinde; Çaykur’la merkez kavşak arasında ve diğer tarafta Paketleme kavşağına doğru trafik sıkışmaktadır. Bu iki trafik sorunu da temelde aynı hatadan kaynaklanmakta ve tek bir çözümle halledilebilecek gibi görünmektedir.

Sorunun daha iyi anlaşılması için olayın nasıl ortaya çıktığını ifade etmek gerekirse; İslampaşa’dan itibaren iç yola giren bütün araçlar, merkez kavşağa varış noktasında bir darboğazla karşılaşmaktadırlar. Buraya kadar iç yoldan başkaca çıkış noktası bulunmadığından, bütün trafik merkez kavşağa doğru akmakta ve orada beklemeler meydana gelmektedir.

İç yoldan Rize merkeze gitmek durumunda kalan araçların bir kısmı Trabzon yönünde anayola çıkmak isteyenlerden, bir kısmı Rize’nin batı yönündeki işyerlerine ulaşmak isteyenlerden, bir başka kısmı Cumhuriyet caddesinin üst kısmında yer alan okul ve işyerlerine gidenlerden oluşmakta ve en son kısmı da şehrin merkezine ulaşmak isteyenlerden meydana gelmektedir.

Saydığımız bu dört gruptan ikisi, mecburen kat ettikleri iç yolun bir noktasından anayola çıkma fırsatı bulsalar bu iç yolu kullanmayacak olan; Trabzon yönüne gideceklerle Rize’nin batı kısmına geçmek isteyenlerdir. Demek ki, anayola bir veya iki noktada trafik ışığı konulması; mesela Carrefour ve Adliye-Çaykur kısımlarından bu yola giriş ve çıkışa izin verilmesi bu sorunu önemli oranda ortadan kaldıracaktır.

Şehrin doğusuna doğru gidenlerin önemli bir kısmı, Paketleme kavşağından önce anayola çıkma imkânı bulmaları halinde, anayola çıkacaklar ve sıkışıklığa neden olmayacaklardır. Rize şu anda trafiği serbestçe akan transit iki yol ve tıkanan bir iç yola sahiptir. Kalabalık iç yolun trafiğinin bir kısmını ana yollara aktarmak en akıllıca çözüm yoludur.

Karadeniz sahil yolu üzerindeki hiçbir il trafik ışığı olmadan transit geçilmemektedir. Trabzon’da merkez sahilde ve Arsin’de, Giresun’da, Ordu’da ve Fatsa’da çok sayıda trafik ışığı Karadeniz sahil yolu üzerinde yer almakta ve transit trafik bu ışıklarda durmaktadır. Rize’ye gelindiğinde, zaten şehrin doğusunda fazla bir nüfus kalmadığından, şehir geçişinde trafik ışığı koymanın ne sakıncası olabilir?

Ordu’yu, Giresun’u, Trabzon’u düşünün; kendilerinden sonra her iki yönde vilayetler ve kalabalık nüfuslar var ve buna rağmen yolda ışıklar konulmuş bulunuyor. Bu illerden bazılarında gerçekten insanı bunaltacak kadar çok sayıda trafik ışığı mevcuttur. Rize’nin doğusunda ise, sadece altı tane ilçe ve Artvin ili var, bu ilçelerin halkı da Rize’ye geldiklerinde trafiğe yakalanmadan işlerini görme imkânı bulacaklarından, Rize geçişine trafik ışığı konulmasından mutlu olacaklardır.

Rize halkı ve Rize’ye gelip-gidenler bir tüpe sıkıştırılmış gibi iç yolda bunalırken, bu yolun hemen yanında iki transit yolun seyrek bir araç trafiği ile adeta boş olması kabul edilebilir mi? Elbette edilemez!

Son dere taşkınları ile yaşanan sorunların aşılması için, Karadeniz sahil yolunun Rize geçişi yeniden düzenlenebilir. Yükseklikler ayarlanabilir alttan dere geçişleri açılabilir vs. Ama iç yol yine bir tüp gibi bırakılırsa, ana yollara sadece merkez kavşaktan ve Paketleme kavşağından bağlanırsa, bahsettiğimiz darboğaz düzelmeyeceğinden trafik sorunu devam eder. Bu sebeple, en az iki noktadan, sahil yolunun Rize geçişinde trafik ışıkları konulmalıdır.

Rize’de tek trafik sorunu bahsettiğimiz iç yolda yaşanmamaktadır. Şu anda iç yol dediğimiz yoğunluğun yaşandığı caddenin bir arka caddesi olan Cumhuriyet caddesinde yenileme çalışması yapılmaktadır. Bu caddenin trafik yükü de iç yola aktarıldığından yoğunluğun bir kısmı da buradan kaynaklanmaktadır. Ancak, söz konusu caddeden Ziraat Bankası önüne gelene kadar caddenin üst kısmına (Atatürk Caddesine) geçme imkânı olmadığından, bu çalışma sona erse bile, bu defa her sabah Ziraat Bankası önünden Atatürk Caddesine çıkan ve trafik ışığı olan noktada yığılma olmaktadır. Atatürk Caddesinden batıya doğru Orta Cami hizasına kadar yoğunluk devam etmektedir. Hâlbuki ana kavşaktan Orta Cami’ye giden ve cami önünde daralan dikey geniş cadde kullanılarak Atatürk Caddesine ve Orta cami arkasına çıkış imkânı sağlanırsa, birçok araç Ziraat Bankası’na kadar gidip dönme ve trafikte yoğunluk oluşturma durumunda olmayacaktır.

Yaşanan trafik sorununun bilimsel bir analizinin yapılması, ancak trafik sıkışıklığının bu yollardan geçen araçların hangi yöne gideceklerinin tespiti ile mümkün olur. Şehrin trafiğinden sorumlu olanlar, zaten bolca durup-kalkmaların yaşandığı noktalarda vatandaşa anket uygulayıp, hangi yöne ve nereye gitmek istediklerini sormalıdırlar. Bu şekilde trafiğin akış istikametleri bulunacak ve bizim öne sürdüğümüz çözümün geçerli olup olmadığı da, gerçekçi çözümün ne olduğu da ortaya çıkacaktır.

Bahsettiğimiz anket yapılırsa, merkeze akan trafiğin ışık konulması halinde hangi oranda dış yola kayacağı, yine Paketleme kavşağına gitmek durumunda olanların ne kadarının dış yolu tercih edeceği belli olacaktır. Aynı şekilde, Cumhuriyet caddesinden Atatürk caddesine çıkmak için her sabah şehir turu atmak zorunda kalanların sayısı ve durumu da ortaya konulmuş olacaktır. Böyle bir araştırma yapılırsa, elde edilecek sonuçların gözlemlerimize uygun olacağını ve önerdiğimiz çözümlerin geçerli olduğunu düşünüyoruz.