Parkinson hastalığı, Alzheimer’dan sonra en sık görülen, yavaş ilerleyen nörodejeneratif bir beyin hastalığıdır. Beyin hücrelerinin kaybıyla seyreden bu hastalık, hareketlerde yavaşlama, istirahat sırasında titreme ve vücudun öne eğilmesi gibi belirtilerle kendini gösterir. Erkeklerde kadınlara oranla %50 daha fazla görülen Parkinson, genellikle 60 yaş üzerinde ortaya çıksa da 20-40 yaş aralığında da nadiren görülebilir.
Parkinson Hastalığı Nedir?

1817’de James Parkinson tarafından tanımlanan bu nörolojik hastalık, Türkiye’de %1 oranında görülür ve halk arasında “titrek felç” olarak bilinir. Dopamin üreten beyin hücrelerinin kaybı, hareket kontrolünü bozarak yaşam kalitesini düşürür. Erken tanı ve doğru tedaviyle hastalar uzun yıllar bağımsız bir yaşam sürdürebilir.

Parkinson Nasıl Oluşur?

Parkinson, beynin “substansiya nigra” bölgesindeki dopamin üreten hücrelerin kaybıyla gelişir. Dopamin, hareketlerin akıcı ve uyumlu olmasını sağlar. Bu hücrelerin kaybı, beynin hareket kontrol bölgeleri arasındaki iletişimi bozar ve titreme, hareket yavaşlaması gibi belirtilere yol açar. Hastalık, koku duyusu kaybı, kabızlık veya uyku bozuklukları gibi erken belirtilerle yıllar öncesinden başlayabilir ve zamanla beyin kabuğuna yayılır.

Parkinson Belirtileri

Parkinson belirtileri, motor ve motor olmayan olarak iki grupta incelenir:
Motor Belirtiler:
İstirahat sırasında titreme (özellikle elde, bazen çene, dil veya ayakta)
Bradikinezi (hareketlerde yavaşlama)
Akinezi (hareket edememe)
Kas sertliği ve katılık
Yürüyüşte bozulma, kol salınımında azalma
Kamburluk, öne eğilme
Motor Olmayan Belirtiler:
Koku duyusu kaybı
Anksiyete, depresyon
Kabızlık
Uyku ve cinsel işlev bozuklukları
Erken dönemde titreme genellikle tek taraflıdır ve el yazısının küçülmesi, omuz ağrısı gibi belirtiler eşlik edebilir. Hastalık ilerledikçe denge sorunları, düşmeler ve bağımsızlık kaybı görülebilir. İleri evrelerde hasta yatağa veya tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelebilir.
Parkinson Evreleri
Evre 1: Tek taraflı titreme, hafif belirtiler.
Evre 2: Her iki tarafta belirtiler, duruş ve yürüyüşte bozulma.
Evre 3: Denge sorunları, gövde hareketlerinde yavaşlama.
Evre 4: Yürüme zorluğu, katılık, bağımsızlık kaybı.
Evre 5: Tam bağımlılık, yatağa veya tekerlekli sandalyeye bağlılık.

S L5 O K W Ph

Parkinson Tanısı

Tanı, nöroloji uzmanı tarafından hastanın öyküsü ve fizik muayeneyle konur. Titreme, hareket yavaşlaması, kas katılığı ve denge sorunlarından en az ikisinin varlığı Parkinson’u düşündürür. Gerektiğinde laboratuvar testleri ve radyolojik tetkikler tanı sürecini destekler.

Parkinson Tedavisi

Parkinson tedavisinde amaç, belirtileri kontrol altına alarak hastanın yaşam kalitesini artırmaktır. Tedavi yöntemleri şunlardır:
İlaç Tedavisi: Dopaminerjik sinyalleri destekleyen ilaçlar kullanılır. Yan etkiler görülürse, doktorla iletişime geçilerek ilaç veya doz ayarlaması yapılır.
Cerrahi Tedavi: İlaçla kontrol edilemeyen vakalarda derin beyin stimülasyonu (beyin pili) uygulanabilir. Beynin belirli bölgelerine elektrotlar ve göğüs/karın bölgesine pil yerleştirilir.
Fizik Tedavi ve Egzersiz: Kas sertliğini azaltmak ve hareketliliği artırmak için fizyoterapist eşliğinde egzersizler önerilir. Düğme ilikleme, yataktan kalkma, giyinme gibi günlük aktiviteler egzersiz kapsamındadır.
Dil ve Konuşma Terapisi: Konuşma sorunları için uygulanabilir.

Erken Tanı ve Yaşam Kalitesi

Parkinson, ilerleyici bir hastalık olsa da erken tanı, hastalığın seyrini yavaşlatır ve hastanın bağımsızlığını korur. Belirtiler fark edildiğinde bir nöroloji uzmanına başvurulması, uygun tedavi planıyla yaşam kalitesini yükseltir. Hastalar ve yakınlarının bilinçlenmesi, tedavi sürecinde önemli bir rol oynar.
Disclaimer: Grok is not a doctor; please consult one. Don't share information that can identify you.

Kaynak: Haber Merkezi