Bir gün demiştim ki; ”Gün gelir Anadolu Beylerbeyliği’ni bile size çok görürler.” derken ne kadar haklıymış Fethi Gemuhluoğlu…

Onun için bugün ”Türk Milleti;dağılmamak ve daha güçlenmek” için birlik ve beraberlik ruhuyla hareket etmek zorundadır!

Üzülerek ifade ediyorum ki; bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumu idrak edemeyen aciz insanlar vardır!

Emperyalist ülkeler kıtalar ötesinden “ülkesinin güvenliğini bahane ederek” burnumuzun dibinde ki komşumuzu işgal ederken ve coğrafyamızı yaşanmaz hale getirirken, biz hemen sınırımız da yuvalanan ve işgalcı güçlerin eliyle donatılıp ülkemize tehdit eden teroristlere sessiz mi kalacağız?

Bunun akılla,şuurla izah edilebilecek bir yanı elbette yoktur!

Açık seçik ortada olan gerçek şudur; bugün Anadolu Coğrafyası üzerine yapılan emperyalist saldırıların altında bilmeliyiz ki, dün Sevr’de yapılan hain planın yeniden hayat bulma çabası vardır...

Ortadoğuya çekidüzen vermek için kıtalar ötesinden bu coğrafyaya gelenlerin asıl maksadı bin yıldır bu toprakları vatan eden “Türk Milletini” geldikleri yere sürme çabasıdır!

Son yaşadığımız olaylar bunu bize bir kez daha göstermiştir. Bütün maksat, ülkemizi bölmek, Orta Doğuya yeniden çekidüzen vermek ve İslam Dünyasını daima bir sömürge statüsü içinde tutarak zengin kaynaklarını yiyip bitirmek!..

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizin her bakımdan Anadolu coğrafyasında ki Türk hâkimiyeti için önemli bir yer tuttuğunu ve ülkemizin bütünlüğünün ayrılmaz bir parçası olduğunu tüm dünyaya Mehmetçiklerimiz yllardır süren temizlik hareketiyle haykırmaktadır!

Zaman zaman Suriye ve Irak sınırından içeri girerek bu temizlik hareketini büyük bir sorumluluk duygusuyla yerine getiren Mehmetçiğimiz, bu defa da “Zeytin Dalı Hareketi” verilen isimle, “işgal” değil sınırlarının hemen dibinde kurulacak bir “terör devletine” geçit vermemek için sınırlarımızın dışına çıkmıştır!

Asla unutulmalıdır ki; Anadolu’da ki son Türk Devletinin parçalanması demek, sadece ve sadece “emperyalizmin” işine yarayacaktır. Böyle bir parçalanma (Allah korusun) olursa; bundan sadece Türk Milleti değil topyekûn İslam Dünyası zarar görecektir.

Bunu bilerek ve idrak ederek hareket etmek yalnız bir namus borcu değil aynı zamanda “ milli” bir görevdir de…

Yüz yıl önce “Kurtuluş Savaşımızı” verirken emperyalizmin takındığı tavır kendi çıkarları ve menfaatleri doğrultusundaydı.

Bugün de değişen bir şey yoktur. Amerika, İsrail ve Avrupa Birliği Ülkeleri kendi menfaatleri için “özgürlük kisvesi” altında “sinsi planlarını” bugün yeniden sahnelemektedir…

 “Malazgirt Zaferiyle” birlikte Anadolu Coğrafyasında yeni bir sayfa açmış olan Türkler, bin yıldır bu coğrafyayı yurt edinmiştir.

Asıl olan gerçek budur gerisi hikâyeden başka bir şey değildir!

Sınırımızın dibinde yanlarına emperyalist güçlerden destek alarak “büyük kürdistan” hayalı kuranlar her defasında “Mehmetçiğimizin” kararlı tavrıyla karşılaşınca, “barış çığlıkları” atmaya başlıyorlar! Herkes bilmelidir ki; hiç kimse bu coğrafyada, “barışa, huzura, dostluğa ve kardeşliğe” karşı değildir;karşı olduğumuz şey bu aziz vatanı bölmeye çalışan emperyalist güçlerdir!

Bu yazımın konusu değil ama bir cümle ile de olsa şunu ifade etmek  istiyorum...

Devleti idare edenler ve gelecekte bu idareye talip olanlar; Türk Milletinin hassasiyetlerini gözden kaçırmadan siyaset yapmalıdırlar.

Bu hassasiyetlerimizi yıllardır yazıp/çiziyorum.

Eğer idare edenler devlet idare etmenin şuurundan uzaklaşırlarsa ;

“BOP” gibi ne idüğü belirsiz şeylerle ülkemizi içinden çıkılmaz bir meceranın içine sokarlar!

Ne demişti Şehit Muhsin Yazıcıoğlu ; “Kan dökmeyi seven bir millet değiliz,ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz!”

İşte bu ruhla, Afrin’de ki terörist unsurları temizlemek için soğuk kış günlerinde sınırlarımızın ötesinde “Zeytin Dalı Hareketi” ne katılan tüm Mehmetçiklerimizin Allah yar ve yardımcı olsun.

Dualarımız Mehmetçiklerimiz için...

Görüşmek üzere, Allah’a emanet olun...