Mustafa TAŞ

Aslen Çayeli-Büyükköy doğumlu olan C H P İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Ali Topuz, bir ziyaret için geldiği memleketi Çayeli’nde, Ankara’da okuduğu “Doğu Karadeniz Tarihi, Otokton Halkları ve Etnik Yapısı” adlı eserin sahibi Araştırmacı-Yazar Yusuf Karslıoğlu’nu ziyaret ederek teşekkür etti.

Yusuf Karslıoğlu’nun 700 sayfalık kitabında, kendi etnik kökeninin Akkoyunluların Bayındır boyuna mensup Türkmenlerden Kürken Ağa’nın aşiretinin günümüzdeki uzantısı olduğunu öğrenen Ali Topuz, hayat hikayesi üzerine yazmakta olduğu 2 ciltlik kitabı için araştıracağı aile tarihi ile ilgili bilgileri detaylı olarak yazarın kitabında bulduğunu ifade ederek kendisini kutladı ve üzerinde çalıştığı kitapları için başarılar temennisinde bulundu.

Tarihsel belgelerden bilindiği üzere 10501-1506 yıllarındaki Safevi baskıları yüzünden Rize’ye kadar ulaşan Türkmen göçü Askoroz Vadisi’ne kadar ulaşmıştı. Akkoyunluların Bayındır boyuna mensup aşiretlerden başlarında Kürken Ağa’nın bulunduğu bir kol koyun sürüleri ve muharip güçleri ile birlikte Askoroz’un girişinde çadırlarını kurarak buraya yerleşmişlerdi.

Ertesi gün Kürken Ağa öncü kuvvetlerini çevreyi keşif amacıyla Askoroz Vadisinin yukarılarına doğru göndererek gerek Güneysu ve gerekse Salarha vadilerinin ıssız, balta girmemiş ormanla kaplı olduğunu ve bugün onlarca köyün yer aldığı bu vadilerde tek bir yerleşim birimi olarak Setoz’un (şimdi Ortaköy) olduğunu ve halkının da Hıristiyan olup Rumca konuştuklarını öğrenmişti.

Bu keşif sonrasında Kürken Ağa çadırları, koyun sürüleri ve aşiretini alarak bugün Gürgen denilen semte gelip yerleşmişler ve halkı da buraya başlarındaki Kürken Ağa’nın adını vererek ilk Türk yerleşimini kurmuşlardı.

Zaman içinde Kürken adı Gürgen olarak değişime uğramış, Kürken Ağa’nın 9 oğlundan Kanıboz ilk yerleşimden ayrılarak bugün kendi adıyla anılan Kanboz köyünü kurarak buraya yerleşmişti. Diğer oğullarından Sarı Ali, Peçe Ali, Bostan ve Kara Ali, Askoroz Vadisi’nin her iki yakasına yerleşerek bugünkü Türk yapının temellerini atmışlardı.

Karakurt, Kara Hasan ve Memiş kardeşler de şimdiki Veliköy’e (Vela) yerleşmişler ve buraya “Sahipli, sahiplenilmiş yer” anlamında Vela adını bu kardeşler vermişlerdi.

Şah İsmail’in Tebriz katliamından sonra bölgeye gelen Akkoyunlular bugünkü Güneysu-Salarha Vadisi’nin her iki yakasını ve Rize’nin 3/2’lik bölümünü Türkleştirerek vatanlaştırmışlardır.

Geride kalan 200 yılda çeşitli tarihsel olay, göç ve mübadelelerden sonra buradaki en eski yerleşim birimi Setoz’un Rumca konuşan Hıristiyan halkı da göç edip gitmiştir.

Hiç kimsenin etnik kimliğini inkar etmeyen ve herkesi etnik kökeni her ne ise olduğu gibi kaydeden Osmanlı Devleti’nin Rize ile ilgili kayıtlarına göre bugün ne Güneysu’da ve ne de Rize bölgesinde tek bir Rum ya da Hıristiyan aile görülmemektedir.


Editör: HABER MERKEZİ