Sembolik iletişim gizli örgütlerin gizemli diyalekti olması hasebiyle günümüzde çok mühimdir. Belirli kaynaklarda üretilen mesajlar paketlenip spesifik bir hedefe doğru kanalize edilir. Çoğu kez verilmek istenen mesajı bütün veçheleriyle anlayabilen ve algılayabilen insan sayısı sınırlı sayıdadır. Zaten bu tür örgütlenmelerin muradı da ilettikleri mesajın yerini bulmasıdır.

Kısa zaman önce siyasi mecraya yeni bir dizayn getirme arayışıyla bir sol partinin başına Gandhi lakabı iliştirilen bir zat getirildi. Peki neden bu zata iliştirilen Gandhi lakabı medya eliyle pompalandı? Çünkü sol örgütlenmeler PKK da dahil olmak üzere derinlerde kurdukları ittifakı artık görünür hale getirmeye başlayacak. Sivil itaatsizlik söylemi üzerinden bir direniş kampanyası başlatılarak son zamanlarda bölgemizde cereyan eden hadiselere referans gönderilerek güya halk hareketleri adı altında anarşik eylemlerde bulunulacak. Bu süreçte seçimler sabote edilerek ülkemizin doğusu bir ateş hattına dönüştürülmeye çalışılacak. Hatta söz konusu şer güçler kaos planlarını büyük şehirlerde de uygulama yoluna gidecekler. Üniversitelerde akademik maskeye bürünmüş bir takım hoca müsveddesi eliyle ne yazık okullar da karıştırılmaya çalışılacak.

Bölücü terör örgütü elindeki KCK kozunu kullanarak kamuoyunca aklıselim bilinen insanları öne sürerek kamuoyu oluşturmaları yönünde bu protezleri kullanacak. Bu maşalara dokunulduğunda ise "silahsız insanlara donuluyor" yaygarası koparılarak mazlum imajı pekiştirilmeye çalışılacak. Bütün bunlar olurken bir de Kürtçülüğü İslam sosuna bandırarak halka yepyeni bir kisve altında sunacaklar.

 Zalimlerin bir hesabı varsa elbet Allah'ın da bir hesabı vardır.